Kılcal damarların büyüklükleri yaklaşık 5-10 μm'dir (çapları 0,007 mm ile 0,150 mm arasında değişir). Atardamarlar ile toplardamarları birleştiren kılcal damarlar, dokularla etkileşimi en yoğun olan kan damarlarıdır. 

Kılcal damar duvarları tek bir hücre tabakasından (endotel) oluşur. Bu tabaka öyle incedir ki oksijen, su ve lipitler gibi moleküller difüzyon ile bu tabakadan geçip dokulara girebilirler. Karbondioksit ve üre gibi zararlı ve atık maddeler de difüzyon ile kılcal damar içindeki kana dağılırlar. Belirli bazı sitokinlerin salınımıyla kılcal damarların geçirgenliği (permeabilite) daha da arttırılabilir.

Yaralanmalarda ilk müdahale Yaşam Kurtarıyor Yaralanmalarda ilk müdahale Yaşam Kurtarıyor

Ortalama bir insan vücudundaki kılcal damarların toplam uzunluğu yaklaşık 40.000 km'dir. Atar damarlarla toplar damarları birbirine bağlayan, tek sıralı epitel dokudan oluşmuş ince damarlardır. Kan ile doku hücreleri arasındaki madde alışverişini sağlarlar ve kan akışı yavaştır. 

Kılcal damarlar, vücudun her yerindeki hassas kan damarlarıdır ( kanı tutan tüpler ). Organlarınızdaki ve vücut sistemlerinizdeki hücrelere besin ve oksijen taşırlar. Karşılığında, karbondioksit gibi doku atıklarını da taşırlar. 

Bunu birinin kapınıza market alışverişi getirip, çıkarken çöpleri de beraberinde götürmesi gibi düşünebilirsiniz. Bu sürekli ve vücudunuzun birçok farklı yerinde gerçekleşir.

KILCAL DAMARLAR NE İŞE YARAR? 
Kılcal damar yatakları atardamarlarınızı toplardamarlarınıza bağlayarak dolaşım sistemini tamamlar. Atardamarlar oksijen açısından zengin kanı kalbinizden organlarınıza taşır. Toplardamarlar vücudunuzun düşük oksijenli kanı ve atıkları organlarınızdan uzaklaştırmasına yardım eder. 

Kılcal damarların rolü, atardamarların ve toplardamarların taşıdığı şeyleri değiştirecek bir yer olarak işlev görmektir. Atardamarlar ve toplardamarlar vücudunuzda gazları ve besinleri taşırken, bunları hedeflerine ulaştıran kılcal damarlardır. 

Kılcal damarlar çeşitli organlara ve sistemlerde şu görevleri yerine getirir: 

  • Kemik iliği; yeni kan hücrelerinin kan dolaşımınıza girmesine izin verir. 
  • Beyin; kan-beyin bariyerini oluşturur. Bu yapı, toksinlerin geçmesini önlerken beyne besinleri iletir.
  • Hormonları belirli organlara ulaştırarak endokrin sistemini düzenler. 
  • Böbrekler; peritübüler kılcal damarların kanı filtrelediği, idrar ürettiği ve su ve sodyumu emdiği yerdir
  • Karaciğer; kusurlu kırmızı kan hücrelerini ve bakterileri ortadan kaldırır. 
  • Akciğerler; karbondioksiti serbest bırakarak ve oksijeni alır. 
  • Lenf sistemi; dokulardan sıvı toplayarak ve bunu lenf düğümlerine yönlendirerek çalışır.
  • İnce bağırsak; sindirilen besinleri taşıyarak hücrelerinizi beslenmesini sağlar.

Kaynak: Vanolay - Haber Merkezi