Sarıyer İstinye'de bulunan Mahmut Çavuş Camii'nde ikindi namazında bir araya gelen binlerce kişi, ellerindeki pankartlarla ABD ve işgal rejimi aleyhine attıkları sloganlar eşliğinde Amerika Başkonsolosluğuna kadar yürüdü.
Gazze Dayanışma Platformu tarafından gerçekleştirilen programa, Özgür Der, Peygamber Sevdalıları, Özgür Kudüs Platformu gibi kuruluşlar destek verdi.
"ABD'nin kirli geçmişini iyi biliyoruz"
ABD Başkonsolosluğu önünde Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan Özgür Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, "Tam 13 aydır siyonist çetenin Gazze'de sadece kardeşlerimizi, bacılarımızı, çocuklarımızı değil tüm insanlığı, insani değerleri katlettiğine hep beraber şahitlik ettik. Bu süreç, başından itibaren ABD denilen zalim, küresel fesat desteğiyle devam ediyor. Bizler, ABD'nin kirli geçmişini iyi biliyoruz. Amerika Kıtası'na geldiklerinde yerli halk olan Kızılderilileri soykırıma uğrattılar. Afrika'dan 10 milyonlarca siyahi kardeşimizi buralara getirip köleleştirdiler, onlara her türlü zulmü reva gördüler. Yakın zamanda Afganistan'da ve Irak'ta işledikleri suçlara şahitlik ettik. Guantanamo zulmünü, Ebu Gureyb'i unutmadık, asla unutmayacağız. Bu alçaklar şimdi de Gazze'de gözü dönmüş, kudurmuş bir köpek gibi kardeşlerimize saldıran israile askeri, siyasi, ekonomik destek veriyor. Siyonistler zor durumda kaldıklarında milyonlarca dolar destek veriyorlar. Yaşadığımız bu süreç tüm dünyaya, yeryüzünün bir İsrail sorunu olduğunu gösterdi. Yeryüzünün ondan daha büyük bir ABD sorunu var. Bu necis varlıklar temizlenmedikçe yeryüzünde adaletin, huzurun mümkün olmayacağını herkes gördü." dedi.
"Ne yaparlarsa yapsınlar Filistin halkına asla boyun eğdiremezler"
Kaya, "13 aydır 10 binlerce çocuğa, hanıma kıydılar. 50 binden fazla insanı katlettiler. 100 binden fazla insanı yaraladılar, sakat bıraktılar. Doktorlar, hemşireler, yardım görevlileri ve gazetecileri katlettiler. Hiçbir kural tanımıyorlar. Gazze'den sonra Lübnan'da 3 binden fazla insanı katlettiler. Şimdi de Birleşmiş Milletler yardım kuruluşunu hedef aldılar. Batı Şeria'da BM yardım kuruluşunun binasını yıktılar. Onlarca yıldır işgal altında olan Filistin halkının eğitim ve sağlık hizmetlerine ulaşmaması için doğrudan BM yardım kuruluşunu bile terörist ilan eden bir azgınlık ile karşı karşıyayız. Ancak şunu biliyoruz ki ne yaparlarsa yapsınlar nafile… Filistin halkına asla boyun eğdiremezler. HAMAS'ın, İzzettin El Kassam'ın direnişini bastıramazlar." diye konuştu.
"Orada ölen insanlıktır, İslam ümmetidir"
Bir yılı aşkındır canlı yayınlarda insanların dünyanın gözü önünde katledildiğini söyleyen Gazeteci-Yazar Zülküf Yel, "İnsanlık tarihine baktığımızda belki de canlı yayında yapılan katliamlar bakımında belki de ilkidir. 50 binden fazla insan öldü. 10 binlerce insan enkaz altında kaldı. Hala binlerce insan kayıp. Birileri hala bir şey olmamış gibi davranıyor. Orada ölen insanlığın ta kendisidir. Orada ölen İslam ümmetidir. Orada ölen, toza toprağa bulanan onurumuzdur." şeklinde konuştu.
Gazze'de onurlu direnişin meleklerin desteğiyle devam ettiğini belirten Yel, bir yandan Kerbela yaşanırken bir yandan da Bedir ve Hayberlerin yaşandığını hatırlattı.
Gazze'de İslam ümmeti adına siyonizme karşı bir mücadele verildiğini aktaran Yel, yaşanan soykırımın ciddi boyutlara ulaştığını, insanların evlerinden alınarak infaz edildiğini söyledi.
"Ey etrafta lider olarak geçinenler! Ayağa kalkmanız, icraata geçmeniz için daha ne bekliyorsunuz?"
Yaşanan vahşete rağmen İslam ümmetinin sanki hiçbir şey olmamış gibi ölüm uykusuna yattığını vurgulayan Yel, "Orada topyekûn bir savaş devam ederken bize ne oluyor ki hiçbir şey olmamış gibi davranıyoruz. Özellikle Gazze'nin kuzeyinde, Cibaliye'de öyle bir vahşet var ki gayrimüslim gazeteciler bile orayı tarif ederken kıyamete benzetiyorlar. Ey ben insanım, Müslümanın diyenler! Ey etrafta lider olarak geçinenler! Ayağa kalkmanız, icraata geçmeniz için daha ne bekliyorsunuz? 50 bin insan, binlerce çocuğun ölmesi daha vicdanınızı ayağa kaldırmadı mı? Vicdanınız hala sızlamıyor mu? Daha ne kadar bedel istiyorsunuz?" diye sordu.
"İcra makamında olanlar ayağa kalkıp halkın istediği şekilde icraat yaparlar"
Artık slogan zamanının geçtiğini, İslam ülkelerinin başındaki liderlerden söz değil, beddua değil icraat beklediklerini vurgulayan Yel, "Geçenlerde bir yöneticimiz kalkıp 'Allah israili kahretsin' diyor. Onu benim nenem de yapar. Onu aciz insanlar yapar. Biz halk olarak şikâyet ederiz ama icra makamında olanlar ayağa kalkıp halkın istediği şekilde icraat yaparlar.
Siyonist işgalciler ile yapılan ticareti Mekkeli müşriklerin 'bizim onurumuz ve şerefimiz develerimizin sırtındadır' diyerek ticaretlerini savunanlara benzeten Yel, yapılan ticareti sert bir dille kınadı.
"Çifte vatandaşlık kanunu için parti farkı gözetmeksizin güçlü bir irade ortaya konulmalı"
Siyonizmin safında savaşan çifte vatandaşların yargılanması için HÜDA PAR tarafından meclise sunulan yasa tasarısına da değinen Yel, Türkiye'de siyonist istemediklerini, yasa tasarısının meclisten geçmesi için herkesin üzerine düşeni yaparak parti farkı gözetmeksizin temsilcilerini harekete geçirerek güçlü bir irade ortaya koymaları gerektiğini ifade etti. (İLKHA)