Gazze’de yaşanan insanlık dramına ve siyonist rejime karşı sergilenen net duruşa karşı “Cesaret Ödülleri” programıyla; siyonist rejimin küresel ölçekte oluşturduğu her türlü baskı ve yaptırıma boyun eğmeden, adaleti yüksek sesle dile getiren ve Filistin halkının haklarını savunan basın kuruluşları, gazeteciler, akademisyenler, spor camiası temsilcileri, devlet yetkilileri ve bireyleri Artuklu Üniversitesi tarafından ödüllendirildi.
“Dünyanın Cesarete İhtiyacı Var” mottosuyla düzenlenen program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü İbrahim Özcoşar, şu ifadeleri kullandı: “Gazze olaylarıyla birlikte artık saklanamayacak şekilde ayyuka çıkan akademik bazı gerçeklerden yola çıktık. Siyonizm aynı zamanda bilim ve akademiyle teorik anlamda da bir ilişki düzeyi inşa ediyor. Siyonizm, bilgiyi-bilimi hakikati ortaya çıkarmak yerine hakikati örtmeye yönelik bir araca dönüştürüyor. Bu durum artık sadece belli alanları etkileyen bir tehlike değil, insanlığın varlığını tehdit eden bir tehlikeye dönüşmüş durumda. Siyonizmi bütün yönleriyle insan varlığını tehdit eden bir tehlike, ontolojik bir problem olarak değerlendirmek gerekiyor. Yıllardır devam eden kolonyalist yaklaşımı uygar-barbar çatışması olarak gösterenlerin hikâyeleri çöktü. Gerçek barbarlığın yüzyılı aşkın bir süredir uygarlık ve siyonizm kılıfında bütün bir insanlığı aldattığı ve fırsatını bulduğunda bugün Gazze’de yaptıklarını insanlığın geri kalan kısmına da yapabileceği ortaya çıktı. Şüphesiz tüm bu gerçeklerin anlaşılmasındaki asıl rol sahibi Gazzelilerdir. Gazzelilerin gösterdiği cesaret, Gazzeli çocukların gösterdiği cesaret insanlığı büyük bir hakikate uyandırıyor. Dünyanın farklı kesimlerinden kitleler, baskılara rağmen, Gazze’yi destekleme cesareti gösterdiler. Cesaret ödülleri, geçen yıl dünyadaki baskılar karşısında sessiz kalan geniş kitlelere karşın bir şekilde duruş gösterenleri desteklemek ve onore etmek için başlattığımız bir proje.”
Cesaret ödülüne layık görülen Al Jazeera kanalının Türkiye’deki prodüktörü Filistinli Nidal Bilgay Siyan, İLKHA’ya duygularını paylaşarak, işgal rejimin gerçeklerden koktuğundan gazetecileri hedef aldıklarını belirtti.
“İşgal rejimi en çok korktuğu gerçeklerin ortaya çıkmasıdır”
Gazze’de doğruları aktarmayı kendilerine görev edindiklerini aktaran Al Jazeera kanalının Türkiye’deki prodüktörü Filistinli Nidal Bilgay Siyan, “Gazze’de “Malum olduğu üzere Gazze’de dünyada hiçbir yerde olmadığı kadar gazeteci öldürüldü. Dünyanın hiçbir savaşında Gazze’de öldürülen kadar gazeteci katledilmemiştir. Yalanlar üzerinden kurulan işgalci bir rejimden bahsediyoruz. İşgal rejimi israilin en çok korktuğu konu gerçeklerin ortaya çıkmasıdır. Onun için gazetecileri doğrudan hedef alıyor. Bununla birlikte doktorları öldürüyor, hastaneleri ve okulları yıkıyor. Bu insanlığa karşı soykırımdır. Bütün batı dünyası işgal rejimini desteklerken, kendi dünyamızdan herhangi bir ses çıkmıyor maalesef. Her şeye rağmen zafer Filistinlilerindir. Bundan tam bir şekilde eminiz. İşgal rejimi, ilk defa Gazze’de gazetecileri hedef almıyor. Lübnan’da olsun, Kudüs’te olsun ve diğer birçok yerlerde bütün savaşlarında özellikle gazetecileri hedef almıştır. Çünkü gerçeklerden korkuyor. Meşruiyetini, 5 bin yıllık bir kitabın yalanlarına dayandırıyor. Dolayısıyla doğruların ortaya çıkmasından çok korkuyor. Bizlerde doğruları aktarmaya devam edeceğiz. Çünkü bu boynumuzun bir borcudur.” şeklinde konuştu.
“Fetih, elbette yakındır”
Filistinli Beytülmakdis Çalışmaları Kurucu Teorisyeni Prof. Dr. Abdulfettah el-Awaisi, Gazze’de fethin yakın olduğunu vurgulayarak, “Aldığım bu ödül, sadece bir şahsa değil, pratikte meydanlara inen her özgür Müslüman akademisyene ithaf ediyorum. Yine bu ödülü dünyanın dört bir yanında ama özellikle Türkiye, Endonezya, Malezya ve Bangladeş’te çalışan Beytülmakdis’in gelecekteki özgürlüğü için bilgi temelli bir hazırlık yapan ekibime ithaf ediyorum ki bunlar şu sloganı kendilerine şiar edinmişlerdir ‘bilgi; değişimi, medeniyeti ve özgürlüğü yönlendirir. Aynı zamanda bu ödülü Gazze’deki 2 milyon insana ithaf etmek istiyorum ki buradaki ehlimiz, kardeşlerimiz direnişçi sebat eden, sabreden insanlardır. Cesareti biz onlardan öğreniyoruz. Allah’tan dileğim odur ki yaralılara bir an önce şifa versin, şehitlerin şehadetini kabul etsin ve esirleri özgürlüğüne kavuştursun inşallah. Fetih, elbette ki yakındır. Bu yüce Allah’ın vadidir. Benim neslim buna şahit olacaklardır inşallah.” ifadelerini kaydetti.
Londra merkezli Arapça yayın yapan El-Hiwar televizyonunun Genel Yayın Yönetmeni ve sunucusu Azzam Tamimi, “"Gazze, kendini tüm dünyaya kabul ettiriyor. Dolayısıyla öne çıkan gündemlerden bir tanesidir. Aynı zamanda bizler için en önemli hadisedir. Bazı tarihçilerin de öngördüğü gibi, Gazze dünyayı değiştirecek. Tüm acılara rağmen, şu an yaşananlar yeni bir uluslararası düzenin doğuşuna işaret ediyor.” dedi.
Gazze konusunda Müslümanlara düşen göreve değinen Tamimi, “Öncelikle, Müslümanların şunu idrak etmesi gerekir ki Siyonizm insanlık için bir tehdittir. Ve insanlık için bir tehdit olduğundan dolayı, bunu fark eden herkesle bu tehlikeye karşı mücadele etmek üzere iş birliği yapmamız gerekir. Başlangıç olarak, Güney Afrika’daki apartheid rejimine karşı yürütülen uluslararası kampanya gibi, Siyonizme karşı uluslararası bir kampanya başlatmak için çalışmak istiyoruz. Allah bize zaferi vaat etti ve biliyoruz ki tarihten de her ne zaman insanlar fedakârlıkta bulunsa ve acı arttıkça, zafer ve ferahlık o kadar yakın olur.” ifadelerini belirtti.
Gazetecilerin işgal rejimi tarafından direkt hedef alınmasında gerçeklerin ortaya çıkmaması için olduğunu aktaran Tamimi, “Gazeteciler, Gazze’deki dramı dünyaya iletiyorlar. Şu an gençler arasında yeni ve özel bir bilinç oluşmuş durumda. Biz, Amerika, Avrupa, Asya ve Latin Amerika'daki üniversite öğrencilerini gördük. Hepsi şu an siyonizme karşı duruyor ve Filistin’de adaletin zaferi için yanlarında yer almak istiyorlar. Bunun nedeni, hayatlarını feda eden bu gençlerden gelen, bilgilerin doğru şekilde ulaşmasını sağlamak için verdikleri mücadeleye dair görüntülerdir.” şeklinde ifade etti.
Cesaret Ödülleri takdim töreninde devletler nezdinde; Güney Afrika Cumhuriyeti ve İspanya Halkına, akademi alanında; Prof. Dr. Abdulfettah El-Awaisi’ye, Prof. Dr. Rashid İsmail Khalidi’ye, acil tıp uzmanı ve akademisyen olan Prof. Dr. Mads Gilbert’a, medya kuruluşları ve basın mensupları nezdinde; Al Jazeera haber kanalına, Anadolu Ajansına, Haber Türk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’a ve CNN Türk Program Sunucusu Fulya Öztürk’e, öğrenciler nezdinde; Ayşenur Ezgi Eygi’ye, Spor nezdinde; Celtic Futbol Takımı Taraftar Grubu “Yeşil Tugay”a Cesaret Ödülleri takdim edildi.