Uzmanlara göre inci kefalinin göle yolculuğu, binlerce yıl önce göl çevresindeki tatlı su kaynaklarıyla kurduğu doğal bağlantılar sayesinde gerçekleşti. Muradiye Çayı, Bendimahi Çayı ve diğer dereler aracılığıyla Van Gölü’ne ulaşan inci kefalleri, zamanla gölün sodalı yapısına uyum sağladı. Bu süreçte birçok tatlı su balığı yaşamını sürdüremezken, inci kefali olağanüstü bir adaptasyon başarısı göstererek alkali ortamda hayatta kalmayı başardı.
Ancak inci kefali için asıl zorlu yolculuk her yıl mayıs ve temmuz ayları arasında başlıyor. Üreme dönemi geldiğinde sürüler halinde Van Gölü’nden çevredeki tatlı su akarsularına göç eden inci kefalleri, akıntıya karşı yüzerek yumurtalarını bırakıyor. Bu zorlu göç, hem ekosistem açısından kritik bir rol oynuyor hem de görsel bir şölen sunarak yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Bölge halkı için de önemli bir gelir kaynağı olan inci kefali, aynı zamanda koruma altındaki türler arasında yer alıyor. Üreme dönemi boyunca av yasağı uygulanırken, kaçak avcılıkla mücadele için sıkı denetimler gerçekleştiriliyor.
Van Gölü’ne özgü bu eşsiz tür, bölgenin ekosistem dengesini korumakla kalmayıp, Van’ın doğal mirasına da değer katmaya devam ediyor. Bilim insanları ise inci kefalinin bu sıra dışı uyum sürecini anlamak için araştırmalarını sürdürüyor.