Gençlik Politikaları Başkanı ve Mersin Milletvekilimiz Faruk Dinç, Mecliste basın mensuplarıyla bir araya gelerek gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasının başında Gazze'deki duruma değinen Dinç, dünyanın gözleri önünde kadın ve çocuk demeden binlerce sivilin bombalanmak suretiyle katledildiğini, söz konusu katliama uluslararası aktörlerin sessiz kalmasına tepki gösterdi.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından 2022 yılında çıkarılan öğrenci affından 4 milyon 200 binden fazla öğrenci yararlanırken, tıp, diş hekimliği ve mühendislik bölümlerinden okuyan öğrenciler ise bu aftan yararlanamayarak kapsam dışı kaldı. Öte yandan söz konusu aftan yararlanamayan öğrencilerin mağduriyeti devam ediyor.
Söz konusu bölümleri okuyup da öğrenci affından faydalanmayan öğrencilerin mağduriyetine dikkati çeken Dinç, azami süre mağduru olup da öğrenci affı bekleyen on binlerce üniversitelinin mağduriyetinin giderilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
HÜDA PAR olarak ülkenin dört bir yanında vatandaşların sorunlarını dinlediklerini belirten Dinç, Mecliste halkın sesi olmaya devam edeceklerine vurgu yaptı.
Doğu illerine gerçekleştirmiş olduğu ziyaretlere değinen Dinç, Bingöl’ün yerel sorunlarını dile getirerek, söz konusu sorunlar çözüme kavuşana kadar takipçisi olacaklarını söyledi.
“Temennimiz Filistin'in özgürleşmesi ve terör şebekesi siyonistlerin kalıntılarının ve kendilerinin yok olmasıdır”
Gazze’de yaşanan soykırıma Batılı ülkeler başta olmak üzere, insan haklarından dem vuranların sessizliğine tepki gösteren Dinç, “Kıymetli basın mensupları ve sesimizin ulaştığı değerli vatandaşlarımız. Hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Her zaman olduğu gibi özellikle bu geçtiğimiz hassas süreçte ana gündemimiz Filistin olmuştur, Gazze olmuştur, yaşanan bu soykırım ve insanlık suçu olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Bildiğiniz üzere 7 Ekim’den bu yana havadan, karadan, denizden; çocuklar, kadınlar, yaşlılar, siviller katlediliyor. Filistin'de bir insanlık suçu işleniyor. Bu masum çocukların çıkardığı o masum sesleri maalesef vicdanlarını işgalci İsrail'e satanları harekete geçiremiyor. O zangır zangır titreyen o bebeklerin dudakları İnsan haklarından bahseden, hukuktan bahsedenleri bir adım öteye götürmüyor. Bu gün işlenen bu soykırımı her zaman olduğu gibi şimdi de her ortamda her platformda dile getirmeye devam edeceğiz. Temennimiz Filistin'in özgürleşmesi ve terör şebekesi siyonistlerin kalıntılarının ve kendilerinin yok olmasıdır.” ifadelerin kullandı.
“HÜDA PAR'ın vekilleri olarak ülkemizin dört bir yanında illerimizi gezerek vatandaşlarımızın sorun ve sıkıntılarını dinliyoruz”
HÜDA PAR'IN vekilleri olarak ülkenin dört bir yanından sahada olduklarını ve halkın sorunlarını çözüme kavuşturmak için çaba gösterdiklerini belirten Dinç, “Bugün iç gündeme dair bazı sorunları size aktarmaya çalışacağım. Biz, HÜDA PAR'ın vekilleri olarak vekil seçildikten sonra sadece seçim bölgemiz değil, ülkemizin dört bir yanında illerimizi gezerek vatandaşlarımızın sorun ve sıkıntılarını dinlemiş olduk. Ben seçim bölgem olan Mersin halkı bizi seçtikten sonra bu ara onlara da teşekkür ediyorum. Sadece Mersin'in sorunları değil, Adana, Diyarbakır, Bingöl, Elazığ, Malatya, Kırıkkale hatta Ankara’mızın ve Ankara’nın Polatlı ilçesini gezerek vatandaşlarımızın sonunda sıkıntılarını dinledik.” dedi.
“Vatandaşımızın bize aktardığı sorunları biz de burada Mecliste onların sesi olmaya devam edeceğiz”
Meclis’te vatandaşın sorunlarının sesi olmaya devam edeceklerini belirten Dinç, “Bugün Bingöl'ün sorunlarını aktarmaya çalışacağız vatandaşımızın bize aktardığı sorunları biz de burada Mecliste onların sesi olmaya devam edeceğiz inşallah. Bingöl'ün sorunları aslında Doğuda olan sorunların hemen hemen hepsi birbirine benzerdir.” dedi.
“Doğudaki işsizlik oranı Türkiye'deki işsizlik oranın neredeyse iki katıdır”
Doğudaki işsizlik sorunu başta olmak üzere Bingöl’ün yerel sorunlarına da değinen Dinç, söz konusu sorunların çözüme kavuşması için takipçisi olacaklarını belirterek, çözümü kavuşması gereken sorunları tek tek sıraladı.
Partisinin Doğu illeri ziyaretinde Bingöl’de halkala bir araya geldiklerini ve halkın başlıca çözüme kavuşması gereken sorunlarına değinen Dinç, “Eğitimle ilgili işsizlikle ilgili özellikle Doğudaki işsizlik oranı Türkiye'deki işsizlik oranın neredeyse iki katıdır. Ve sağlıkla ilgili ulaşımla ilgili sıkıntıları var ve devam ediyor. Bingöl'ümüzün halkın bize aktardığı sağlık sorunudur. Bingöl'de bir araştırma hastanesinin olmaması ciddi mağduriyetlere sebebiyet vermektedir. Ve bu konuda yapılması planlanan 550 yataklı bir hastane var. Vatandaşın bize aktardığı bu hastanenin bir araştırma hastanesi olması. Bu vesileyle çevre illere tedavi olmak için gitmek yerine kendi ilimizde tedavi olmak istiyoruz, diyorlar. Aynı şekilde Bingöl Üniversitesinin Rektörlüğünün YÖKE verdiği bir dilekçe var. Bingöl Üniversitesi'nde bir tıp fakültesinin açılması ve bu mağduriyetlerin giderilmesi açısından önemli olduğu söyleniyor, şu an bu dilekçe olumlu sonuçlanmamış! İnşallah bunun da olumlu sonuçlanması Bingöl'ümüzün sağlığına kavuşması, sağlık kurumlarına kavuşması açısından önemlidir, kıymetlidir, İnşallah takipçisi de olmaya devam edeceğiz. Ulaşımla ilgili Doğuda olduğu gibi Bingöl'de de bir sorun var. Bingöl'de 2010’da Ağustos yine bir perşembe gününde, Bingöl-Diyarbakır yolu ile ilgili bir müjde verilmiş ve bu yolun yapılacağına dair söylenmiş, ancak şu an 2023’teyiz ve halen Bingöl ile Diyarbakır arasında bu yol, sadece Bingöl ile Diyarbakır arasında ilgilendirmiyor, aynı şekilde çevre illere de bağlanan bu yol halen bitmemiş. Vatandaşlar bu yolun bitmesi için çağrıda bulunuyorlar, biz de mecliste onların sesi oluyoruz. Türkiye'nin her tarafında duble yollar yapılmış, bu 13 yıl geçen sürede halen bu yolunda yapılmaması büyük bir eksikliktir, bir an önce bu yolun bitmesini diliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bingöl'ün içme suyu başta olmak üzere başlıca diğer sorunlarına da değinen Dinç, "Yerel yönetimlerin çözmesi gereken sorunlar da tarafımıza iletildi. Şehrin içme suyu ve köprülü kavşaklar ile ilgili yerel yönetim görevlerini yerine getirmelidir. Sadece Bingöl merkezden değil kırsaldan da şikayetler aldık. Şehrin önemli sorunlarından biri de hayvancılık ile uğraşan çiftçilerimizin sorunlarıdır Vatandaşlarımızın önemli gelir kaynaklarından biri olan hayvancılık, sektörel olarak yeteri kadar desteklenmediği için ve girdiler fazlalaştığı için kan kaybetmektedir. Hayvancılığın canlandırılabilmesi için girdileri azaltacak yeni desteklere ihtiyaç vardır." dedi.
“Slikozis hastaları: 'ölümü bekliyoruz ama bari insanca ölelim' cümleleri son derece sarsıcıydı”
Bingöl'deki ziyaretleri kapsamında slikozis hastalarıyla bir araya geldiğini ifade eden Dinç, "Bu kardeşlerimiz 2000’li yıllarda İstanbul’da kot taşlama işleminde çalışırken silikozis hastalığına yakalanmışlar. Kendileri ile görüşmemizde bize 'ölümü bekliyoruz ama bari insanca ölelim' cümleleri son derece sarsıcıydı. O dönemde çalıştıkları işlerde sigortasız çalıştırıldıkları için bugün bir sağlık güvenceleri de yok! Emekli olabilmiş değiller. Hasta bakım masrafları için kendilerine verilen ücret 4 bin 500 liradır. Bu para ile geçinmek bir yana ancak elektrik faturalarını ve bakımları için gerekli olan ilaç paralarını ödeyebiliyorlar." dedi.
Sadece Karlıova ilçesinin Taşlıçay köyünde 100’den fazla Slikozis hastasının bulunduğunu aktaran Dinç, "Bu hastalar Karlıova ilçesinde göğüs hastalıkları hastanesi olmadığı için hastalığın tedavi ve kontrolü için 70 kilometre uzaklıkta olan Bingöl merkeze gitmek durumunda kalıyorlar. Öncelikle Karlıova’ya bir göğüs hastalıkları uzmanı atanmalıdır. Bu hastaların kullandığı cihaz ayda 1000 lira civarında elektrik faturasına neden olmaktadır. Bu ailelerin elektrik faturası devlet tarafından ödenmelidir. Geçimlerini sağlasınlar diye yapılan 4 bin 500 liralık yardımın miktarı insanca yaşamaya yetecek seviyeye çıkarılmalıdır. Çünkü bu insanların da eşleri, aileleri, çocukları var. 4 bin 500 lira ile geçim yapılabilir mi? Bu durumda olan ailelerin ayrıca desteklenmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Bingöl’ün Karlıova ilçesine ayrıca göz uzmanı bir doktora da ihtiyaç olduğunu belirten Dinç, söz konusu dile getirmiş oldukları sorunların çözüme kavuşması için takipçisi olacaklarını söyledi.
“Tıp, diş hekimliği ve mühendislik bölümlerinde okuyan öğrencilerin azami süre mağduriyetleri giderilmeli”
Tıp, diş hekimliği ve mühendislik bölümlerinden okuyan öğrencilerin belirlenmiş sürede mezun olamadıkları için okudukları bölümlerle ilişiklerinin kesilmesiyle mağduriyetler yaşadığını belirten Dinç, belirlenen sürede mezun olamayan öğrencilerin azami süre mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini söyledi.
Tıp, diş hekimliği ve mühendislik bölümlerinden okuyan öğrencilerin 2018’de ve 2022’de de çıkan aflardan yararlanamayıp, mağduriyetler yaşadıklarını belirten Gençlik Politikaları Başkanımız ve Mersin Milletvekilimiz Faruk Dinç, söz konusu mağduriyetlerin giderilmesiyle ilgili şunları kaydetti:
“Azami süre mağdurları gençlerimiz var. Üniversite öğrencileri burada bizi ziyarete geldiler. Ve bir sıkıntılarını dile getirdiler. Azami süre mağdurları 2014’de kanunlaşan bir yasayla işte 2 yıl okuyan öğrenciler 4 yıl, yani 2 yıl uzatabilirler, 4 yıl okuyan ise 6 yıl, 5 yıl okuyan ise 8 yıla kadar, 6 yıl okuma süresi olan ise 9 yıl bir azami süre ile üniversiteyi bitirme zorunluluğu getirildi. Ve bu konuda özellikle 2 yıllıklar çok mağdur olmadı. Çünkü 2018’de bir af çıkınca hemen akademik takvimden bunlar yararlanabildiler, uzatabildiler. 4 yıllıklar da mağdur olmadı. Ancak tıp fakültesinde okuyan, diş hekimliği fakültesinde okuyan, mühendislikte okuyan özellikle eğitim süresi 5 yıl ve daha fazla süre olan öğrencilerimiz yararlanamadı, mağdur oldular. 2018’de çıkan aftan ve 2022’de de çıkan aftan yararlanamadılar ve mağduriyetler yaşadılar. Bu konuda onların taleplerini de buradan dile getiriyoruz. Yapılan bu aflar bu kardeşlerimizi de kapsayacak şekilde ayarlanmalı, özellikle tıp fakültesi ve diş hekimliğinde okuyan öğrenciler, böyle ders geçme yerine sınıf geçme sistemi vardır, komite sistemi dedikleri, yani bir dersten geçmek yok! toplu geçme vardır. Ama çıkarılan bu kanun kredili sistem merkezli bir kanundur. Yani alttan üstten ders alabilme şansları olan öğrencilere yöneliktir. Ancak diş hekimliği ve tıp fakültesinde okuyan öğrenciler, altan-üsten ders alamıyorlar, yaz okuluna gidemiyorlar, onlarda direk sınıf geçme var. Bu konuda bu mağduriyetin giderilmesi için azami sürede bir düzenleme yapılması lazım. Ve çıkan bu torba kanununda, bu üniversiteden bağları kesilen bu gençlerimizin de en azından tekrardan okuma şansı verilmeli ve bu gençlerimiz de bu aftan yararlanmak istiyorlar. Özellikle akademik takvimden kaynaklı işte tam daha okulu bitirmeden çıkarılan bu af çoğu öğrencilerimizi kapsamamış! Ve bunlarda göz önünde bulundurularak, bu gençlerimizin tekrardan üniversitede okuma hakları tanınmalıdır.”