Dünya

Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah: Düşman kaçınılmaz olarak gelecek olan kesin cevabımızı beklesin

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, hareketin üst düzey komutanlarından Fuad Şükür'ün işgal tarafından katledilmesinin ardından yaptığı konuşmada, "Düşman ve düşmanın arkasındakiler, kaçınılmaz olarak gelecek olan kesin cevabımızı beklesinler." uyarısında bulundu.

Abone Ol

Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah, Fuad Şükür için düzenlenen cenaze töreninde konuştu.

Şükür'e yönelik suikast sırasında işgalci düşmanın, ailelerin ve çocukların bulunduğu sivil bir binayı hedef aldığını belirten Nasrallah, "Seyyid Muhsin'e yönelik suikast, aralarında bir İranlının da bulunduğu 7 kişinin şehit olmasına ve onlarca kadın ve çocuğun yaralanmasına neden oldu." dedi.

Nasrallah'ın konuşmasından öne çıkan ifadeler şöyle:

"Sabırlıyız ve her türlü acıyı güzel bir sabırla ve Allah’ın hükmünü kabul ederek karşılıyoruz.

Hizbullah liderlerinin şehadetinden acı ve üzüntü duyuyoruz.

Yaşananlar, 1948 yılında ABD'nin desteğiyle bu oluşumun kurulmasından bu yana devam eden savaşın bir parçasıdır.

Güney bölgelerinde yaşananlar sadece bir suikast değil, aynı zamanda askeri değil sivil binaların hedef alınmasını da içeren bir saldırıdır.

Düşman tarafından güney bölgelerindeki yaşananların Mecdel Şems'in bombalanmasına bir cevap olduğu şeklinde bir tasvir var.

Bir iç soruşturma yürüttük, Mecdel Şems'i biz bombalamadık ve bunun sorumluluğunu açıklayacak kadar cesuruz.

israilin önleme füzelerinin Akka ve diğer bölgelere düştüğüne dair elimizde çok sayıda kanıt var.

Mecdel Şems'in bombalanmasının amacı Golan'daki Dürzi ve Şii halklar arasında ihtilaf yaratmaktı.

Lübnan’a yönelik saldırı Mecdel Şems'e bir yanıt değil, savaşın bir parçası ve Lübnan direniş cephesine bir yanıttır.

Gazze'ye ve Filistin halkına verdiğimiz desteğin bedelini ödüyoruz.

Gazze'ye yönelik saldırının başlamasından bu yana yüzlerce asker ve komutanımızı şehit verdik.

Bu savaşta ödeyebileceğimiz hiçbir bedel bizi şaşırtmadı ve şaşırtmayacak.

Büyük bir savaşla karşı karşıyayız ve bu sadece bir direniş cephesinden daha fazlası.

İran'dan, Heniyye suikastının egemenliklerine, ulusal güvenliklerine, prestijlerine ve şereflerine yönelik bir saldırı olduğunu duyduk.

Tahran'da Komutan İsmail Heniyye'yi öldürüp İran'ı susturacaklarını mı sanıyorlar?

Çok ağlayacaksınız çünkü hangi kırmızı çizgileri aştığınızı bilmiyorsunuz.

Tüm cephelerde yeni bir aşamaya girdik.

Direniş liderlerine yönelik suikastlar direnişi zayıflatmayı amaçlıyor ve Netanyahu'ya yakın olanlar kendisine suikastların direnişi güçlendirdiğini söyledi.

Suikastlar bizi seçimlerimizin doğruluğuna daha fazla ikna ediyor.

Seyyid Fuad'ın şehadeti yola devam etme kararlılığımızı etkilemeyecek, aksine azim ve irademizi artıracaktır.

Netanyahu'nun Kongre'de alkışlar arasında yaptığı konuşma dünyanın en büyük ikiyüzlülüğüdür.

Gazze'ye yönelik saldırıyı durdurmaktan başka çözüm yok.

israile Gazze'ye yönelik savaşını durdurması için baskı yapmalılar ve Gazze'ye yönelik saldırı durdurulmadan çözüm olmayacak.

Bu günlerde gerçekleşecek herhangi bir operasyon Fuat Şükür'ün şehadetine bir cevap değildir.

Direniş'in Lübnan’a saldırısına ve Fuad Şükür suikastına vereceği yanıt kaçınılmaz bir gerçektir.

Düşman ve düşmanın arkasındakiler, kaçınılmaz olarak gelecek olan kesin cevabımızı beklesinler.

Düşman cevabımızın nereden geleceğini, Filistin'in kuzeyinden mi yoksa güneyinden mi geleceğini ve tek tük mü yoksa eş zamanlı mı olacağını bilmiyor.

Resmi değil, ders niteliğinde bir yanıt vereceğiz." (İLKHA)