Salgın sürecinde okulların sürekli olarak bir kapatılıp bir açılmasının öğrencileri özgüven eksikliğine sevk ettiğini belirten Eğitimci-Yazar Erkan Haras, haftada 1-2 gün bile olsa tüm kademelerde yüz yüze eğitimin olması gerektiğini söyledi.

17 günlük tam kapanma sonrasında kontrollü normalleşme süreciyle birlikte 8 ve 12'inci sınıfların açılması ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Eğitimci Yazar Erkan Haras, salgın sürecinde eğitimde yaşanan aksaklıklar ve öğrencilerin psikolojik anlamda yaşadığı olumsuzlukları değerlendirdi.

video

"Öğrenciler özgüven kaybı yaşıyor"

Ortaokuldan liseye, liseden de üniversiteye geçecek olan öğrencilerin olduğunu hatırlatan Haras, "Okulların, kursların sürekli açılıp kapanması öğrencileri için olumsuz bir durum. Gelmediği günler geldiği günler sayısından çok daha fazla olduğu için daha sonra bu çocukları okula alıştıramadık. Kurslarda da 8 ve 12'inci sınıflar için yüz yüze eğitim başladı ama bir açılıp bir kapanması randıman vermedi. Bu durum çocuklarda da bir güven kaybına sebebiyet verdi. Çocuk artık kendisine, kuruma, sisteme güvenmiyor. Bize gelen çocukların büyük çoğunluğu psikolojisinin bozulduğunu söylüyor." dedi.

Evde kalan öğrencilerin işi bir şekilde internet üzerinden izleyeceği videolarla fırsata dönüştürebileceğini ancak bunun çok az kişi tarafından uygulanabildiğini belirten Haras, öğrencilerin anlayamadığı kısımları kimseye soramaması sebebiyle yine boşlukta kaldığını, öğretmenle bir araya gelmenin her halükarda daha faydalı olduğunu söyledi.

"Lise ve üniversite sınavlarında kolay soruların çıkmasını bekliyoruz"

Çocukların sürekli uzaktan eğitim görmesi sebebiyle yapılacak olan sınavlarda sorulacak soruların daha kolay olmasını beklediklerini kaydeden Haras, "Milli Eğitim Bakanı LGS için açıklama yapmıştı. Türkçeden dil bilgisi sorusunun sorulmayacağını ancak paragraf ve anlam bilgisi sorusu sorulacağını, paragrafların da kısa olacağını söylemişti. 2013'ten bu yana üniversite sınavlarında paragraf sorularının çok uzun olduğunu görüyoruz. Eskiden 5-6 dil bilgisi sorusu sorulurken şimdi bir tane soruluyor. Bunun yerine daha çok anlam bilgisi ve uzun paragraflar var. Bu yıl liseye geçecek olanlar için kısa paragraflar çıkacak. Matematikte de sanırım işlevsellik, anlayarak çözme ön plana çıkacak. İnşallah daha basit sorular bekliyoruz." diye konuştu.

Eğitimci-Yazar Erkan Haras

"Haftada 1-2 gün bile olsa tüm kademelerde yüz yüze eğitim olmalı"

Özel kurumlarda ve kurslarda öğrencilerin sokağa çıkabildiği saatlere göre onları çağırıp eğitim verdiklerini ancak şimdi ise kısıtlamaların saat 21.00'den sonra başlaması sebebiyle çocuklar akşam 18.00'e kadar istedikleri saatte eğitim kurumlarına gidip eğitim alabildiklerini hatırlatan Haras, şöyle konuştu:

"Velilerin bize tepkisi, uzaktan eğitim sistemine hala alışamadıklarını, kimisinin internetinin olmadığını, kimisi çocuğunu uzaktan eğitime adapte edemediğini, verim alamadıklarını söylüyorlar. Her gün çok fazla eleştiri alıyoruz. Haftada 1-2 gün de olsa okulların açık olması gerekiyor. Uzaktan eğitim devam etsin ama haftada 1-2 gün yüz yüze eğitim olsun. Sınav arifesinde çocukların eğitimden kopmaması önemlidir. Okula gidilmeye gidilmeye eğitim ve okul unutuluyor. En azından sınava girecek olan çocukların ve yeni başlayan 1 ve 2'inci sınıfların okulda olması gerekiyor. Velilerin de en büyük sıkıntılarından birisi de okuldan uzaklaşan çocukların yeniden okula adapte olmamalarıdır. Özellikle lise son sınıf öğrencileri 'nasılsa okul bitti' diyerek okula gitmiyorlar. Üniversiteleri zaten düşünemiyorum. Benim düşüncem ders işlenmese bile her kademeden öğrencilerin okuldan kopmaması için haftada 1-2 gün bile olsa mutlaka okula gitmesi gerekir."

"Öğrenciler okuldan ve eğitimden ümitlerini kestiler"

Haras, "Okullar zaten haziran ortasında kapanacak. Bu çocuklar bir buçuk yıldır bu şekilde devam ediyorlar. Bu saatten sonra okullar açılsa da çocukların okula gideceğini zannetmiyorum. Çocuğun kafasında şu andan itibaren okul bitmiş durumdadır. Eğer 12'inci sınıf değil de ara sınıflar ise onlar da 'önümüzdeki yıl telafisini yaparız, olmadı bir kurstan destek alırız' diyorlar. İş artık buraya kadar geldi. İşin üzücü tarafın okuldan, eğitimden ümitlerini kesmeleridir. Bazen çocuklarla konuşuyorum. Ramazan ayında çocuklar sahura kadar uyumuyorlardı. Sabah da 11-12'ye kadar uyuyorlardı. Kimisi 1-2'ye kadar uyuyor derslerine dahi girmiyorlardı. Öğretmenler de öğrencilerin uzaktan eğitime katılmadıklarını söylüyor. Her birisi farklı bahaneler sunuyor. Bu çocuklar artık internet karşısında, bilgisayar karşısında yaşamaya alıştı. Bunları tekrar okula döndürmek çok zor olacak. Bu çocukları 'mayısta çağıralım hazirana kadar devam etsinler' desek bile gelmeyecekler. Çünkü böyle alıştılar." şeklinde konuştu. (İLKHA