HÜDA PAR öncülüğünde Diyarbakır'da binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen kitlesel basın açıklamasında konuşan İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Beşir Varol, Filistin meselesinin İslam ve küfür savaşı olduğunu söyledi.

Diyarbakır Şeyh Said Meydanı'nda Filistin için toplanan binlerce kişiye hitap eden İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Beşir Varol, Filistin topraklarında büyük bir vahşet yaşandığını belirterek Müslümanların bu duruma kayıtsız kalamayacağını ifade etti.

video

Filistin'deki katliamlara ses çıkarmanın insani bir vazife olduğunu dile getiren Varol "Melun israil tarafından Filistinlilerin üzerine ağır bombalar yağıyor. Bizler bu meseleye insanlık penceresinden bakıyoruz. Çünkü 'insanım' diyen bir kişi, insanlara zulüm, vahşet ve katliam yapıldığı zaman, onların hak ve hukuklarını sorması ve onlara yapılan zulme sesiz kalmamalıdır. Kim ki mazlumların zulme uğramasına seyirci kalıp onlara yardım etmiyorsa kendine insan dememeli." şeklinde konuştu.

Diyarbakır Filistin ile tek yürek olmaya devam ediyor

Filistin meselesinin İslami bir mesele olduğunu vurgulayan Varol "Bu mesele, İslam ve küfür meselesidir. Bu mesele, bir ırkın veya kavmin ya da mezhebin meselesi değildir. Ondan dolayı 'Müslümanım' diyen biri bu İslami dava için kayıtsız kalamaz. Peygamberimiz 'Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden değildir' buyuruyor. Bu aynı zamanda Mescid-i Aksa meselesidir. Nitekim Mescid-i Aksa tüm Müslümanların mukaddesatı, 3 mukaddes mescitten biri ve ilk kıblemizdir." ifadelerini kullandı.

"Filistinli kardeşlerimizi zalimlere teslim edemeyiz"

Katledilen ve zulüm gören Müslüman kardeşlerimizin zalimlere teslim edilemeyeceğini belirten Varol "Bir diğer mesele ise orada katledilenler ve üzerlerine bombalar yağdırılan Müslümanlardır. 'Ancak Mü'minler kardeştir' ayeti gereğince kardeşlerimize yapılan zulme seyirci kalamayız. Peygamberimizin 'Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, zalimlere teslim de etmez' hadisine binaen bu kardeşlerimizi zalimlere teslim edemeyiz. 'Müslümanlar bir vücut gibidir. Bir azası rahatsız olursa tüm vücut uykusuz kalır, rahatsız olur.' hadisince bizler onlarla bir vücut gibiyiz. Şayet bizler rahatsızlık hissetmezsek imanımızdan şüphe etmemiz gerekir." dedi.

Müslümanların katledilmesine seyirci kalınması durumunda aynı akıbetin bizleri de beklediğini ifade eden Varol "En önemli unsur ise cezanın amele göre verilmesi kaidesidir. Bu kardeşlerimize zulmedilince bizler seyirci kalırsak dava arkadaşları olarak desteğimizi sunmazsak ve onları dertleri yalnız bırakırsak; oradaki kadınları, çocukları, şehidleri, yapılan katliamları ve enkaz altında kalan insanların durumlarına seyirci kalırsak Allah-u Teala, cezanın amele göre verilmesi kaidesince o zulmün aynısını başımıza çevirir ve tüm çevremiz içerisinde bizi yalnız bırakır." diye konuştu.

"Herkes imkânı doğrultusunda üzerine düşeni yapmalıdır"

Son olarak Müslümanların Filistin için seferber olması gerektiğinin altını çizen Varol "Bizlere bir bela musallat olduğunda tüm imkanlarımızı seferber ettiğimiz gibi bu kardeşlerimiz için de seferber etmeliyiz. Herkes kendi imkanları doğrultusunda desteğini sunmalıdır. Kimi malıyla, kimi canıyla, kimi parasıyla, fikirleriyle, kimileri ise sosyal medya aracılığıyla elinden gelen çabayı göstermelidir. Yani herkes imkânı doğrultusunda bu sorumluluğunu yerine getirmelidir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)