Türkiye'deki hekimler ve sağlık çalışanları tarafından her hafta düzenlenen "Sessiz Yürüyüş" eylemi 25'inci haftasında da devam etti. Malatya'da bir araya gelen yüzlerce kişi, siyonist işgal rejiminin Gazze'deki soykırımını tel'in etti.

Eski İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünden başlayan yürüyüş, Kernek Karagözlüler Camii önünde yapılan basın açıklamasının ardından sona erdi.

Narin Güran davasında yeni gelişme! İşte o görüntüler Narin Güran davasında yeni gelişme! İşte o görüntüler

Basın açıklaması öncesi 2 erkek çocuk tarafından Şehit Şeyh Ahmed Yasin'in "Allah'ım ümmetin suskunluğunu sana şikâyet ediyorum" şiiri seslendirildi.

Daha sonra grup adına basın açıklamasını okuyan Diş Hekimliği Fakültesi Öğrencisi Yusuf Kaya, "Terör örgütü israil'in 7 aydır devam ettirdiği zulüm ve saldırılara rağmen Gazze'yi terk etmeyip mücadele edenleri ve hastaneleri yurtları belleyen onurlu hekim ve sağlık çalışanlarını selamlayarak sözlerimize başlamak istiyoruz. 7 aydır devam eden vahşi zalimlerin tüm zulümlerine sabreden onurlu Gazze halkına selam olsun. Tüm zorluklara ve imkansızlıklara rağmen, aç, bi-ilaç, can tehlikesi içerisinde olmasına rağmen hastaları için var gücüyle çalışan Gazze’nin şerefli doktorlarına ve sağlık çalışanlarına selam olsun. Tüm acılara rağmen sabreden, narkozsuz tedavi olan, kan revan içinde hastane köşelerinde yatan Gazze'deki hastalar şifa bulsun" dileğinde bulundu.

"Gelecek, adil bir dünya için çaba harcayanların omuzlarındadır"

"Gazze için mücadele eden ruh ile kendi nefsinden başka bir gündemi olmayan ruh her zaman farklı olacaktır" diyerek devam eden Kaya, "Çünkü insanlık, vicdanın sesine kulak verenlerin omuzlarında yükselir ve bu yolculukta kararlılıkla ilerleyenler, geçmişin karanlığını aydınlığa dönüştüren ışık olurlar. Gelecek, adil bir dünya için çaba harcayanların omuzlarındadır ve bu çaba, mahşeri vicdanda sonsuza dek yankılanacaktır" ifadelerini kullandı.

"Gazze’de bulunan hastanelere yönelik saldırılar, katliamlara dönüşmüş durumda"

Kaya, "Türkiye'deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak Sessiz Yürüyüşümüzün 25'inci haftasında Gazze için sesimizi yükseltmeye devam ettiğimizi ve edeceğimizi belirtmek istiyoruz. Yaklaşık bir asırdır Filistin'i işgal eden siyonist rejim, o topraklarda sistematik bir şekilde katliamlar yapmakta, insanları yurtlarından zorla sürgün ederek mal varlıklarına el koymaktadır. İşgalci israil’in 7 Ekim'den itibaren 7 aydır devam ettirdiği saldırıları neticesinde 35 bin kişi şehid oldu ve 100 bine yakın kişi ise yaralandı, 19 binden fazla çocuk ise yetim kaldı. İsrail’in Gazze’de bulunan hastanelere yönelik saldırıları katliamlara dönüşmüş, ancak söz konusu saldırılar uluslararası alanda henüz bir yaptırıma maruz bırakılmamıştır" diye belirtti.

"Gazze'de 35 hastaneden ayakta kalan sadece 2 tanesinde ameliyat yapılabiliyor"

Saldırılardan önce Gazze'de yaklaşık 35 hastane bulunmakta iken şu anda Gazze'nin kuzeyindeki hastanelerin tamamı ve güneyindeki hastanelerin çoğunun sağlık hizmeti veremez durumda olduğuna dikkat çeken Kaya, şöyle devam etti:

"Bugünlerde Gazze'de ayakta kalan ve hala çalışmaya devam eden yalnızca 3 hastane mevcut. Bunların da sadece 2'sinde aktif olarak ameliyat yapılabiliyor. Hastanelerin bazıları bombalanarak tahrip edilmiş, bazılarının içindeki cihaz ve malzemeler parçalanarak kullanılamaz hale getirilmiş ve birçoğu da çalışan, 6 aydır maaş almadan çalışmaya devam eden doktor ve sağlık görevlilerinin şehit edilmesi, tutuklanması veya göçe zorlanması nedeniyle sağlık hizmeti veremez hale gelmiştir. Özellikle Gazze'nin kuzeyindeki bazı hastanelerde hemen hemen hiç tıbbi malzeme kalmamış ve güney-kuzey arası bağlantı neredeyse tamamen kesildiğinden malzeme tedarik edilemez hale gelmiştir. Gazze'nin kuzeyindeki en büyük hastane olan Şifa Hastanesi bombalandı ve hizmet dışı kaldı. Gazze’nin güneyindeki en büyük hastanesi olan El-Nasır Hastanesi bombalandı ve hizmet dışı kaldı. Gazze halkı abluka altında açlığa mahkum ediliyor. Bombaların, kitle imha silahlarının dehşetinden kurtulabilen insanlar, yetersiz beslenmenin, susuzluğun, salgın hastalıkların pençesinde ölüme mahkum ediliyor."

"Bu vahşete sessiz kalmak, insanlığın vicdanını ayaklar altına almak demektir"

Gazze'deki durumun, tam anlamıyla bir soykırımın acımasız yüzünü gösterdiğine vurgu yapan Kaya, "israil, Gazze'yi bir toplama kampına dönüştürmüş, insanlar için güvenli bir liman aramaları imkansız hale gelmiş, son sığınakları olan hastaneler dahi bombalanarak insanlık dışı bir vahşete imza atılmaktadır. Bu vahşete sessiz kalmak, insanlığın vicdanını ayaklar altına almak demektir. Gittikçe zalimliği ve zulmü artan İşgalci israile diyoruz ki zalimin sonu yaklaştıkça zulmü artar ve daha da azgınlaşır, senin de sonun yaklaştı, geçmişteki tüm zalimler gibi senin de tarihin kara sayfalarında adın geçecek ve lanetle anılacaksın. Bugün senin zulmüne susanlar, senin yanında olup yardımcın olanlar da ilerde utancından kaçacak delik arayacak ve yargılanmaktan kurtulamayacak. Geriye dönüp bakıldığında, çaba gösterenlerin gönülleri huzur bulacak, diğerleriyse vicdan hapishanelerinde ömür tüketmek zorunda kalacaklar" dedi.

"Kanıksamayacağız! Normalleştirmeyeceğiz! Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!"

Kaya, son olarak, "Biz Gazze’yi unutmadığımız, unutturmadığımızda, imkan olursa gemilerle kardeşlerimizin yardımına koşup, elimizden geleni yaptığımızda, imkan ve şartlar müsait olmadığında; eylem ile yüreğimizdeki ateşi diri tuttuğumuzda, zulmedenlerin hangi akıbete uğrayacaklarını göreceklerini haykırdığımızda, Dua ile Allah'tan yardım, sabır ve metanet dilediğimizde, Boykot'u gevşetmediğimizde, alışkanlık haline getirdiğimizde sevinenler mazlumlar olacak. Bebeklerin çığlıklarının dünya devletleri tarafından duyulmadığı, 7-8 yaşlarında çocukların yetim kaldığı, annelerin bebeklerine süt bulamadığı, yardım gönüllüleri, sağlık çalışanlarının ve hastanelerin birincil hedef olduğu Gazze; kazandı, kazanıyor, kazanacak… Bu minvalde tüm hekimleri, sağlık çalışanlarını ve bütün vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz! Kanıksamayacağız! Normalleştirmeyeceğiz! Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!" ifadelerini kullandı. 

Kaynak: İLKHA