Biz, zaman zaman gündemler ile ilgili etkinlikler düzenleriz. Etkinliklerimizin bazen kısa, bazen orta, bazen de uzun vadede sonuçlarını görürüz. Şu an gündemimizde Filistin var. Aslında Filistin genelde değişmeyen gündemimizdir. Küresel sömürü ve emperyalist güçlerin Filistin’e ve oradaki kardeşlerimize on yıllardır süregelen türlü zulümlerine karşılık boykot, miting, konferans, yürüyüş, konvoy, gıyabi cenaze namazı, dua Vs. türlü etkinliklerimiz olmaktadır. Bu etkinliklerimizin ne gibi faydaları var? Diye soranlarımız olabilir. Çünkü sonuçları hemen göremeyebiliyoruz. Birkaç maddede etkinliklerimizin sonuç ve faydalarını özetleyelim;
1-Öncelikle Filistin topraklarında seksen yıldır meydana gelen olayların kronolojisi, Filistin coğrafyası ve Kudüs’ün tarihselliği, Mescidi Aksa’nın kutsal kitabımızdaki önemi, bu topraklardaki peygamberler ve hak- batıl mücadeleleri, peygamberimiz ve ashabının, sonraki yıllarda da İslam fatihlerinin o beldelerdeki faaliyetleri konusunda ciddi bir bilinç ve şuur oluşturmak…
2-İçerisinde yaşadığımız toplum ve halklara Yahudilerin tarihler boyunca peygamberlere olan ihanetlerini, peygamberimiz döneminde de süregelen İslam düşmanlıklarını, zulüm ve ihanetleri yüzünden kendilerinin İslam beldelerinden tasfiye savaşlarını, şu anda bu ihanet ve zalimliklerinin devam ettiğini ve mutlak manada beldelerimizden hasseten de Filistin topraklarından def etmemiz gerektiği ile alakalı olarak bilgilendirmelerde bulunmak.
3-Küresel sermayeyi ellerine geçirmiş olan bu lanetli kavmin ekonomik güçlerine darbe vurmak için, üretim kaynaklarını boykot etmek ve mali kuvvetlerini yok etmek… Boykotun faydasını iyi anlatıp bir daha dünyanın patronları olmalarına engel olmak. Bir çiçekle bahar gelmez demeyin. Bir mum ile karanlıklar aydınlanmaz demeyin. Emin olun ki bir kişinin boykotu yarın kıtaları aşabilir. Unutmayalım ki toplumlar fertlerden oluşur. Bu bilinç mutlaka oluşacaktır.
4-Şu an batı bloku olan ABD, İSRAİL, İNGİLTERE, ALMANYA, FRANSA, JAPONYA… Gibi ülkelerin tüm saldırıları altında olan Filistin topraklarındaki kardeşlerimiz ile dayanışma, yardımlaşma ve ruh birlikteliği olan bu etkinliklerimiz, kardeşlerimizin dizine derman, kâfirlerin kalplerine de korku olmaktadır. Batı dünyası şu an tüm dünyadaki ittifak ve itilaf faaliyetleri mercek altına almıştır. Ciddi tepkileri ve İslam dünyasındaki birlikteliği gördüğünde mutlaka geri adım atacaktır. Kâfirler korkaktır. Onlar kuvvetlerini bizim dağınıklığımızdan almaktadırlar.
5-Her şeyden önce Müslümanların birbirlerine destek olmaları İslami ve de insani bir zorunluluktur. İslam fıkhında da Müslümanların vahdeti oluşturmaları farzdır. Dolayısıyla biz birbirimize yardım etmek zorundayız. Birbirimize yardım etmemiz bir tercih değil bir zorunluluktur. İslam dünyasının içerisinde bulunduğu hal, bizi birbirimize daha da mecbur kılmaktadır. Tarihe ve de fıkıh kitaplarına baktığımızda ihmalkârlıklarımızı daha net görebileceğimiz ortaya çıkacaktır.
6-Meydanlara çıkan Müslümanlar, aynı zamanda zamanlarını ibadet şuuruyla geçirmekteler. Bu faaliyetlerimiz birer ibadet hükmündedir. Biz elimizden geleni yapacağız. Sonuç, galibiyet ve zafer Allah’ın izni çerçevesindedir. Eğer bugün biz bir şey yapmaz isek o zaman asıl enkazın altında kalan ölüler biz olacağız. Filistin’deki kardeşlerimiz şehadet ile sonsuz rahmete kavuşacak iken, bizler kapkaranlık bir meçhule doğru yol almış olacağız. Bu nedenle etkinliklerimize ara vermeden elimizden ne geliyorsa lütfen yapalım. Kahramanlık destanları yazan kardeşlerimizin hayırlarına bir nebze biz de ortak olalım…