Benzine zam! Benzine zam!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslamabad'daki temasları kapsamında Pakistan Başbakanı Navaz Şerif ile önce başbaşa ardından da heyetlerarası görüşme gerçekleştirdi. Erdoğan ve Şerif daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Türkiye ve Pakistan'ın en zor zamanlarda yan yana olduğuna vurgu yapan Erdoğan, 'Tıpkı İstiklal harbimizde olduğu gibi. 15 Temmuz darbe girişimi akabinde de milletimizin kara gün dostu olduğunu Pakistan, çok açık ve net göstermiştir. Darbe teşebbüsünün hemen ardından gerek kardeşim Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin gerek kardeşim Başbakan Navaz Şerif yine kardeşleri Şahbaz hep birlikte bizleri aramak suretiyle burada neler yapılabileceğini bizlerle paylaşmış ve hüzünleri ifade etmişlerdi. Parlamentonun her iki kanadı da gerek ayrı gerekse oybirliği ile aldıkları destek kararları, ülkemize gerçekleştirilen destek ziyaretleri bize güç vermiştir' dedi.

'Milletimiz şehadete yürüdü ve demokrasisine sahip çıktı'
'Pakistan'ın bu duruşunu ve samimiyetini asla unutmayacağız' diyen Erdoğanaçıklamasını şu şekilde sürdürdü: 'Darbe girişimin arkasında FETÖ örgütü ve onun Pennsylvania'daki başının bulunduğu artık kesinlik kazanmıştır. Yıllardır hizmet, eğitim, diyalog gibi en masum kavramları kullanan bu yapının hedeflerine ulaşmak için kan dökmek dahil her yolu başvurabileceği 15 Temmuz'da maalesef acı bir şekilde gördük. Geçmiş itibari ile 40 yıla dayalı bir çalışmayla TSK başta olmak üzere polis teşkilatımıza, yargı teşkilatımıza, devletin tüm bakanlıklarına gayet sakin bu masum kavramlar bahane edilerek sızma hareketini gerçekleştirilmiştir. Bunun neticesinde de o gece milletimizin vergileri ile almış olduğu F-16 uçakları başta olmak üzere helikopterlerle kendi sivil halkına bomba yağdırmış, TBMM parlamentomuzu bombalamış, Cumhurbaşkanlığı külliyemizi bombalamış, özel kuvvetler aynı şekilde, İstanbul'umuzun nadide Boğaz Köprüsünü bombalamak suretiyle her türlü ihaneti, alçaklığı yapmışlardır. O gece 248 şehit verdik 2 bin 193 gazi vererek ülkemiz millet olarak bağımsızlığına sahip çıktı. Milletimiz şehadete yürüdü ve demokrasisine sahip çıktı. Şimdi tüm dostlarımızı, kardeş toplumları bu örgütün karanlık emelleri konusunda uyarıyoruz. Ülkemizdeki FETÖ kalıntıları ile kararlı bir mücadele içindeyiz. Bugünkü Pakistan gazetelerinde köşe yazarlarının masum ifadeleri pek de kabullenilecek ifadeler değildir, çünkü onlar bu süreci bizle yaşamadılar'

'Terörle mücadelede uluslararası bir mutabakat olmadıktan sonra netice almak mümkün değildir'
Pakistan Milli Eğitim Bakanlığı ile Maarif Vakfının müşterek çalışmalarıyla Pakistan'daki öğrencilerin en ideal şekilde ele alınacağını ve yetiştirileceğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bu konuda Pakistan hükümetinin göstermiş olduğu dayanışmaya teşekkür ediyorum. Bu şer şebekesinin, katiller sürüsünün adalet önünde hesap vermeleri ve hakkettikleri cezaya çarptırılmaları konusunda gerekenleri yapıyoruz. Pakistan'ın da güvenliğime ve kamu düzenine karşı tehdit oluşturan bu örgütün bertaraf edilmesi konusunda Pakistan yönetimi en başından beri işbirliği göstermiş, gereken önlemleri almıştır. şimdi ise örgütle bağlantılı şahısların 20 kasıma kadar ülkeyi terk etmelerini istemiştir. Gördüğümüz kadarıyla bu örgüt artık Pakistan'da da barınamayacaktır. Bu kararlı tavrından dolayı Pakistan hükümetine teşekkür ediyorum. Bu tutumun tüm dost ve kardeş ülkelere örnek olmasını temenni ediyorum' açıklamasını yaptı. Erdoğan açıklamasını şu şekilde tamamladı. 'Terörle mücadelede ortak yanlarımız var. Pakistan da Türkiye gibi teröre çok büyük bedeller ödemiş ülke hala da ödemeye devam ediyoruz. Şu anda bizler FETÖ, PKK, PYD, DHKPC, DEAŞ gibi terör örgütleriyle yoğun bir mücadele veriyoruz. Aynı şekilde terörle mücadelede Pakistan'ı da bizler yalnız bırakmayacağız ve gereken desteği tecrübelerimizle vermeye kararlıyız. Terörle mücadelede uluslararası bir mutabakat olmadıktan sonra netice almak mümkün değildir. Türkiye ve Pakistan kenetlendikçe, inanıyorum ki refah ve huzuru da yakalayacaktır. Pakistanlı kardeşlerime bir kez daha derin saygı ve sevgilerimi sunuyorum bu duygularımı Pakistan halkıyla paylaşıyorum'
arlarının masum ifadeleri pek de kabullenilecek ifadeler değildir, çünkü onlar bu süreci bizle yaşamadılar'


 

Editör: Alaattin Güçlü