ATV kanalında yayınlanan bir programda yer alan ve kamuoyunu derinden sarsan ahlaksız senaryoya bir tepki de Van’dan geldi. Yaşanan rezaletin ardından basın açıklaması yapan Mil-Diyanet Sen Van İl Başkanı Raif Elitaş, olayın toplum arasında infial oluşturduğunu ve RTÜK’ü göreve davet ettiklerini söyledi.
“BU TÜR SAPKINLIKLAR HİÇBİR GEREKÇEYLE MEŞRULAŞTIRILAMAZ”
Elitaş, yazılı basın açıklamasında “ATV kanalında gösterilen ve kamuoyunu derinden sarsan “bir ahlaksızın hamile bıraktığı kayınvalidesi ile evlenmek istemesi” olayı karşısında derin bir üzüntü ve endişe içerisindeyiz. Toplumun temelini oluşturan aile kurumunun böylesine ağır bir şekilde zedelenmesi, sadece bireysel bir sapkınlık değil, aynı zamanda toplumsal bir çöküşün işaretidir. Yüce Rabbimiz Kur’an’da, “Allah kötülüğün ortaya çıkmasını sevmez” (Nisâ 148) buyurarak, bu tür ahlaki yozlaşmalara karşı durulmasını emretmiş, ifşa edilmesini de yasaklamıştır. Bu tür olaylar, ne bireysel özgürlük ne de başka bir gerekçeyle meşrulaştırılamaz. Sözde muhafazakâr kimliğiyle bilinen ATV kanalının da benzer yozlaşmaları yayınlarında meşrulaştırması, ikiyüzlü ve reyting odaklı yaklaşımın acı bir göstergesidir. Bu yayın anlayışı, dini ve milli değerlerle ve halkımızın inançlarıyla alay etmektedir.” ifadelerini kullandı.
“RTÜK VE İLGİLİ KURUMLARI, MÜDAHALE ETMEYE DAVET EDİYORUZ”
Yetkili kurumların caydırıcı adımlar atmadığına dikkati çeken Elitaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bu tür olaylar karşısında sessiz kalması, toplumun değerlerine ve aile kurumuna yönelik sorumluluğunu yerine getirmediğini göstermektedir. Toplumun manevi değerlerini korumakla yükümlü olan bu kurumun, yaşanan bu tür ahlaki çöküşler karşısında etkin adımlar atmaması kabul edilemez. “Önce Ahlak ve Maneviyat” sloganıyla yola çıkan ve kurulduğumuz günden beri “RTÜK Ahlak Denetim Kurulu” oluşturulmasını haykıran Mil-Diyanet Sen olarak, Bakanlığı, RTÜK ve ilgili kurumları, milletimizin değerleriyle alay eden bu tür yayınlara karşı derhal ve en sert şekilde müdahale etmeye davet ediyoruz. Aksi takdirde bu suskunluk, nesillerimizin manevi çöküşüne ortak olmak anlamına gelecektir.”
