Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
Memurlara yapılan zamma ilişkin kanun teklifinde emeklilere yönelik düzenleme yer almadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda önemli bir açıklama yaparak, "Emeklilerin beklentilerini göz ardı etmiyoruz.'' dedi ve emekli maaşının iyileştirilmesi için ilgili bakanlara talimat verdiğini açıkladı.
31 Mart 2024'te yapılacak yerel seçime yönelik önemli mesajlar veren Erdoğan'ın gündeminde, CHP'de yaşanan değişim tartışması da vardı.
14 Mayıs ve 28 Mayıs seçim sonuçlarına ilişkin konuşan Erdoğan, ''Sadece 15 gün arayla iki seçim kazanmadık." ifadesini kullandı.
CHP'deki değişim tartışmalarına da değinen Cumhurbaşkanı, ''Dün baba-oğul videosu çekenlerin, bugün gırtlak gırtlağa gelmesinin bizim açımızdan hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur.'' diye kaydetti.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Türkiye seçim sonuçlarıyla istikrara, demokrasiye ve güvene ne kadar değer verdiğini bir kez daha ortaya koydu. Son 21 yıldır olduğu gibi önümüzdeki 5 yıl süresince üstlendiğimiz bu görevi en güzel şekilde yerine getirmeye çalışacağız. Bize güvenen milyonların umutlarını boşa çıkarmayacağız. Oylarıyla yanımızda duran yaklaşık 28 milyon kardeşime şükranlarımı sunuyorum.
Türkiye gelecekteki sonuçları itibariyle çok kritik bir seçim yaşadı. Küresel şer şebekeleriyle milletimizin birlik ve beraberliğine kasteden provakatörlerle mücadele ettik. Kaset kumpaslarıyla rakipler minder dışına itildi.
Siyasi tarihimize kara leke olarak geçecek pek çok örnekle karşılaştık. Sadece 15 gün arayla iki seçim kazanmadık, Türk demokrasisinin namusunu ve şerefini de biz kurtardık. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri uzun yıllar konuşulmaya, tartışılmaya, ders olarak okutulmaya devam edecektir.
Asla zafer sarhoşluğuna kapılmadık. Başarılarımızla birlikte sorumluluğumuzun da arttığına inandık. Şımaranlardan asla olmadık.
Seçim sonuçlarını tüm boyutlarıyla değerlendiriyoruz. Tartışmasız zaferimize rağmen önceki seçimlere kıyasla partimizin oylarında görülen negatif ayrışmanın farkındayız. Özellikle kimi şehirlerimizde milletvekilliği ile cumhurbaşkanlığı oy oranları arasında ortaya çıkan uyumsuzluğu görmezden gelmiyoruz. Bu sıkıntıların kaynağını il il inceliyoruz. Nerede hatamız olmuşsa düzeltmenin yollarını arayacağız. Ekim ayındaki kongremizi 11,5 milyon üyesiyle bir ahitleşme törenine dönüştürmekte kararlıyız. Yaş aldıkça gençleşen kendini yenilemeyi başaran bir parti olduğumuz bir kez daha görülecektir. Kongremiz bize 31 Mart 2024'teki seçimler için ihtiyacımız olan sinerjiyi de sağlayacaktır.
Muhalefetin yönettiği illerin belediye başkanları, şehirleriyle ilgilenmek yerine koltuk kavgasından başlarını kaldıramıyor. Vatandaş hizmet beklerken, bunlar tüm mesailerini, tüm enerjilerini parti içi çekişmelerde harcıyor. İki tanesi, zaten 3 ay boyunca 'Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağız' diye il il dolaşmaktan kendi şehirlerinin yolunu unuttu. Adana'dan Antalya'ya, Mersin'den Eskişehir'e, Aydın'dan İzmir'e nereye baksak aynı vizyonsuzlukla, aynı hizmet kıtlığıyla karşılaşıyoruz. İnşallah 31 Mart 2024 tarihinde bu kötü gidişe de dur diyeceğiz. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 4 yıldır hiçbir hizmet alamayan şehirlerimizi, tekrar hizmet ve eser siyasetiyle buluşturacağız. Muhalefetin kavgalı, dağınık, gerçekten içler acısı haline bakıp da, gelecek seçimler dahil, hiçbir seçimi çantada keklik göremeyiz. Bugün birbirlerine demediklerini bırakmayanlar, yarın çıkarları uğruna 'can ciğer kuzu sarması' olmakta asla tereddüt etmezler. Son seçim sürecinde bunun sayısız örneğini gördük, yaşadık. 'Masadan kalktı' diye ittifak ortaklarına aşağılık hakaretlerde bulundular, 3 gün sonra hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ettiler
Dün baba-oğul videosu çekenlerin, bugün gırtlak gırtlağa gelmesinin bizim açımızdan hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur. Değişim adı altında yürütülen 'kayıkçı kavgalarıyla' bizim işimiz olmaz. Bugün 'değişim' diye Bolu'dan Ankara'ya yürüyenler ve ona her türlü hakareti yapanlar... Dün Genel Başkanınız Ankara'dan İstanbul'a yürüyordu. O zaman yollar yürümekle aşınıyor muydu? Şimdi ne oldu? 'Yollar yürümekle aşınmaz' demeye başladılar. Bunlar çok kısa bir süre öncesinin tarihini de unutuyorlar. Zihniyet değişmedikten sonra CHP Genel Müdürlüğüne, hangi kumpasla kimin getirildiğinin bizim nazarımızda hiçbir anlamı bulunmuyor. Zaten muhalefetin son bir aylık karnesine baktığımızda, bu tespitlerimizin ne kadar haklı olduğu anlaşılıyor.
Memur maaş düzenlemesini Meclisimizin takdirine sunduk. En düşük memur maaşını 22 bin 17 liraya yükseltiyoruz. Tüm kamu görevlilerinin yıllık ücretlerinde ilave olarak seyyanen 8 bin 77 liralık artış yapıyoruz. Meydanlarda söz verdiğimiz üzere en düşük memur maaşını 22 bin 17 liraya yükseltiyoruz. Ortalama memur maaşını 25 bin 15 liraya çıkarıyoruz. Tarihin en yüksek zamlarından olan bu düzenlemenin tüm memurlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Emeklilerin beklentilerini de göz ardı etmiyoruz. Kamuoyunda EYT olarak bilinen meseleyi çözüme kavuşturduk. Dün enflasyon oranı netleşince emeklilerimizin alacağı yeni maaşları da belli oldu. Yapılabilecek iyileştirmeler hususunda bakanlarımıza gerekli talimatı verdim. Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Hazine ve Maliye Bakanımız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız çalışmalarına başladı. İnşallah önümüzdeki haftalarda gerekli açıklamayı yapacağız. 85 milyonun her bir ferdinin refahını artırma mücadelemizi hız kesmeden devam edeceğiz.'' (İLKHA)