Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada güçlü ordunun önemine dikkat çekti. Erdoğan, "Türkiye hayatta kalabilmek için her yerde güçlü olmak zorundadır. Kimseye düşman olmadan ordumuzu kuvvetlendirmeye devam edeceğiz." dedi.


KABİNE, 2 SAAT 30 DAKİKA SÜRDÜ

Kabine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Külliye'de gerçekleştirildi. 2 saat 30 dakika süren toplantıda ekonomi ve iç siyasetteki gelişmelerin yanı sıra İsrail'in Gazze'de devam ettiği katliamları ele alındı. Toplantının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu.


"TÜRKİYE HER ALANDA GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDADIR"

Orduyu güçlendirmeye devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye hayatta kalabilmek için başta savunma sanayi olmak üzere her alanda güçlü olmak zorundadır. Mevcut vatan topraklarını bize çok göreceklerini gayet iyi duyuyoruz. Kimseye husumet beslemeden ordumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz. 100. yıl vesilesiyle yaptığımız hitabımızda Türkiye'nin son 1 asırda kat ettiği mesafeyi somut rakamlarla karşılaştırmalı olarak ortaya koyduk. Rakamlar kimin Cumhuriyete hakkıyla sahip çıktığını kimin de istismarını yaptığını açıkça göstermiştir. Cumhuriyeti salonlara ve balolara hapsedenlere, millete mal etmek yerine kendi ideolojilerin aparatı haline getirenlere, bu ülkede yıllarca Cumhur karşıtlığı yapanlara bu tarihi yıldönümünün nasıl idrak edilmesi gerektiğini gösterdik." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:


"DEVLET SAVAŞ HUKUKUNA UYMAKLA MÜKELLEFTİR"

Dün Gazzeli kardeşlerimize hediyemiz olan Dostluk Hastanesi İsrail güçleri tarafından hedef alındı. Bu kritik sağlık kuruluşu İsrail barbarlığının en son kurbanı oldu. Kanser hastaları ilaca erişim imkanlarını yitirdi. Oysa savaşta bile hastanelere dokunulmaz, hasta taşıyan ambulans vurulmaz. Devlet savaş hukukuna uymakla mükelleftir. Sadece bu saldırı bile tek başına İsrail'in hak, hukuk, insani değer tanımadığını ispata yeterlidir. İsrail'in saldırıları sonucunda çoğu bebek, çocuk ve kadın olmak üzere 8 bin 500 Filistinli şehit edildi. 21 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralandı. BM'ye göre 1000'den fazla cenaze halen yıkıntıların altında.


"GAZZE'DE MASUMLARIN HAKKINI SONUNA KADAR SAVUNACAĞIZ"

Gazze'deki binaların çok önemli kısmı yıkıldı veya tahrip oldu. Elektrik, su, yakıt, gıdası üç hafta önce kesilen Gazzeliler açlıkla ve ağır bombardımanla adeta kıyıma uğruyor. Demokrasi ve insan haklarının beşiği olma iddiasındaki ülkeler ise ne yazık ki bu kıyıma aleni destek veriyor. Türkiye olarak sergilediğimiz insani, adaletli, onurlu tavrı bugün de sürdürüyoruz. Sivillere yönelik eylemleri kabul etmediğimizin altını her fırsatta çiziyoruz. Gazze'ye daha fazla bomba yağdırarak güvenliğin sağlanamayacağını ifade ediyoruz. Devlet hakkını tamamen yitirdiği görülen ve örgüt gibi davranan İsrail'in bir an önce durdurulması gerektiğine inanıyoruz. Gazze'de masumların hakkını her platformda sonuna kadar savunacağız.


"ATEŞKES SAĞLANMALI"

Filistin mitingimiz başta İsrail olmak üzere tüm dünya tarafından çok yakından takip edildi. Gazze için kıyama kalkan siyasi parti genel başkanlarına, sanatçılara, yabancı misafirlerimize 1,5 milyonu aşkın yürekli insana buradan teşekkür ediyorum. 25. gününü geride bırakan bu katliamın önüne geçilmesi en öncelikli meselemizdir. Bunun için evvel emirde ateşkesin sağlanması, kalıcı barışa giden yolun açılması gerekiyor. Filistin-İsrail'in Uluslararası Barış Konferansı bunun için en uygun platform olacağı kanaatindeyiz. Yeni bir güvenlik mekanizmasının tesisini gerekli görüyoruz. Böyle bir adım atılması halinde Türkiye olarak sorumluluk almaya hazırız.


GAZZE'YE TOPLAM 213 TON YARDIM MALZEMESİ

Savaşı diplomatik yollarla sona erdirmek için çalışırken, Gazzeli kardeşlerimize tüm imkanlarımızla sahip çıkmaya devam ediyoruz. Bugüne kadar 10 uçak yardım malzemesini sevk ettik. 54 görevlimizin bölgeye intikalini sağladık. Ülkemizin gönderdiği bir kısmı Gazzeli kardeşlerimize ulaşan yardım malzemelerinin toplamı 213 tonu buldu. Daha fazla insani yardım TIR'ının Refah kapısından girişine izin verildikçe yardımlarımızı artıracağız. Türkiye dün olduğu gibi bugün de Filistinli kardeşlerinin yanındadır. Başta Avrupalı ülkeler olmak üzere Batı dünyası Gazze'deki insanlık sınavında bir kez daha sınıfta kalmıştır.


"25 GÜNDÜR ÇOCUKLAR, KADINLAR ÖLÜYOR"

25 gündür çocuklar, kadınlar ölüyor. Hastaneler bombalanıyor. 360 kilometre karede 2,3 milyon mazlum hayatta kalma mücadelesi veriyor. Gazze'de insanlığa ait ne kadar haslet varsa hepsi tek tek yok ediliyor. AB bırakın kınamayı çıkıp ateşkes çağrısı bile yapamıyor. Bunu yapmadıkları gibi hepsi bir ağızdan İsrail mezalimine kılıf uydurmaya çalışıyorlar. BM Güvenlik Konseyi, GAzzee'deki BM kuruluşlarının ve personelinin hedef alınmasını sadece seyrediyor. İnsan hakları kuruluşları 25 gündür işlenen insanlık suçları karşısında hiçbir tepki göstermiyor.


"DİK VE KARARLI DURUŞUMUZU MUHAFAZA EDECEĞİZ"

Çok açık ve net söylüyorum; bugün binlerce Gazzeli çocuğun ölümüne seyirci kalanların yarın herhangi bir konuda söyleyecekleri hiçbir sözün kıymeti harbiyesi olmaz. Aslolan zor zamanda konuşmaktır. Hakkı bu gün haykırmaktır. İsrail'in katliamlarına ses çıkarmayan tatlı su hak savunucularından insanlığa da dünyaya da hiçbir hayır gelmez. İnşallah bundan sonra da dik ve kararlı duruşumuzu muhafaza edeceğiz.


"30 YIL SONRASININ HEDEFLERİNİ BELİRLİYORUZ"

Uluslararası alanda etki sahibi bir ülke olmanın yolu tüm unsurlarıyla ekonomisi güçlü bir üke olmaktan çıkar. Türk ekonomisini güçlendirmeye, büyütmeye, karşılaştığı zorlukların üstesinden başarıyla gelmeye çalışıyoruz. 12. Kalkınma Planını Meclisimize sunduk. Katılımcı bir anlayışla tüm taraflarla istişare edilerek hazırlanan planın en önemli özelliği 2053 vizyonumuza ışık tutmasıdır. Birileri parti içi kavgalarla, Güneş Motel utancını aratmayan siyasi kavgalarla günlerini geçirirken biz 30 yıl sonrasının hedeflerini belirliyoruz.

Editör: Alaattin Güçlü