Güncel

Bitlis'te "Gazze bizim neyimiz olur?" paneli düzenlendi

Bitlis Eren Üniversitesi'nde, Filistinli öğretim görevlilerinin de katılımıyla "Gazze bizim neyimiz olur?" temalı bir panel düzenlendi.

Abone Ol

Panelde Gazze'de yaşanan soykırıma dikkat çekildi.

Bitlis Eren Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen ve Moderatörlüğünü Bitlis Eren Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Ulvi Öbey'in yaptığı panel, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

"Aksa Tufanı"ın başladığı sinevizyon gösterimiyle devam eden panelin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Adem Palabıyık, siyonist işgal rejimi zulmünün 1937 yılında başladığının altını çizdi. 
"Kudüs bir coğrafya meselesi değil, bir iman, bir ümmet meselesidir"

Palabıyık, "israil kuruluş felsefesinin altında bulunan bu zulüm süreci 1937'de başladı ve bugüne kadar da devam ediyor. Şu ana kadar sadece güncel veriler değil, yaklaşık 200 bin Filistinli şehid edildi. Kudüs bir coğrafya meselesi değil, bir iman, bir ümmet meselesidir. Maalesef bu ümmet meselesine dünya halkları ellerinde geldiği kadar destek veriyor ama sessiz kalındığına da şahitlik yapıyoruz. Bu yüzden yük bizim omuzlarımızda. Bu yükü birlikte paylaşmak ve bu yükün altından kalkmak görevimiz. Allah'ın izniyle bu yükün altında kalmayacağız. Bunu onurla taşıyacağız." dedi.

"Gazze'de sürekli bir savaş yaşanıyor"

Düzenlenen panelde bir sunum yapan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Asmaa Younıs, Filistin'de yaşanan soykırıma dikkat çekerek, direnişin verdiği mücadeleye değindi.
7 Ekim'de başlayan soykırımda babasını ve kardeşi başta olmak üzere aileden 7 ferdi şehid verdiğini dile getiren Younıs, "5 ay önce Van'a geldim. 3 yıl önce Gazze'ye gittim. Babam o zaman çok hastaydı. Sürekli bir savaş yaşanıyor Gazze'de. Ama bu son savaş gibi bir savaşı görmedim. Hastane bombalanırken babam şehid oldu. Üç gün sonra hava saldırısında kardeşim şehid oldu. Babamın naaşı parça parça poşetlerde geldi. Elhemdullillah diyoruz. Şehid kızıyım. Büyük bir acı ama dünya imtihan. Biz aileden 7 kişi kaldık. Biz dünyayı düşünmüyoruz. Cenneti düşünüyoruz. Gazze halkı dünyayı düşünmüyor. Zaten biz 7 yaşından itibaren bu bilinçle yetişiyoruz. Camiye gidip İslami ilimleri öğreniyor, hafızlık yapıyoruz." diye konuştu. 

"Bu savaş sadece Filistinliler ile israilliler arasında değil"

"Aksa Tufanı" operasyonunun başlama amacına ve yaşanan sürece değinen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mahmoud N.m. Alnaffar, bu savaşın sadece Filistin ve işgal rejimi arasında olmadığının altını çizdi.

Savaşın İslam ümmeti ile ümmetin düşmanları arasında olduğunu belirten Alnaffar, şunları söyledi:
"Bu savaş Filistinliler ile israilliler arasında değil, bir yanda ümmetimiz, diğer yanda bu ümmetin düşmanlarıyla bir savaş olduğunu bilmemiz gerekiyor. siyonist düşman ve müttefikleri bu konunun çok iyi farkındalar. Bu nedenle ABD ve bazı batı ülkeler işgalci devletin yanında yer almışlar. Silah ve tüm ihtiyaçlarını sağlıyorlar. Ümmeti ve Müslüman ülkeleri hedef alıyor. Onları zayıf ve geri tutmaya çalışıyor. Batı hakimiyeti altında tutmaya çalışıyor. Aynı zamanda direniş hareketleri ve Filistin halkı büyük israil projesinin farkındadırlar. Dolayısıyla sessizliğe ve hayal kırıklığına rağmen bu gün Filistin direnişinin sadece Gazze'yi değil, Arap ve İslam ülkelerini koruduğuna inanıyorum."  
Programda Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Top ise, Filistin'i anlama üzerine bir sunum gerçekleştirdi. 

Program, Bitlis Eren Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Muhammed Zahid Kuldaş tarafından yapılan dua ve konuk katılımcılara verilen plaketle sona erdi.