Yaklaşık 10 gün önce ‘’Öğretmenim Bu Mektubum Sana…’’ başlığıyla bir yazı kaleme almış ve öğrencilerin dilinden, belki de gönül dünyalarından öğretmenlerimize seslenmiştik. Öğretmenlerimizin, öğrencilerinin sesine ses olmaları, uzatılan ellerine el vermeleri hakikaten kıymete değer. Bu öğrencilerin uzatılan eli hissedebilmeleri gerçekten bizim için çok önemli. Bilirsiniz bazı öğrencilerimiz avantajlı bölgelerde ve gerçekten pozitif bir ayrımcılık varmışçasına bir süreçten geçip çok iyi yerlere gelebiliyor veya kendilerini yetiştirebilecekleri müthiş imkânlara sahip olabiliyorlar. Bir kısım dezavantajlı diyebileceğimiz bölgelerde de öğrencilerimiz ya öğretmen yetersizliğinden ya okula ulaşım konusunda yaşanan olumsuzluklardan veya ailenin öğrencisi ile gerekli eğitim programını yapamaması vb. durumlardan dolayı akranlarına göre biraz daha geride kalabiliyor.
Bu durumu gören ve öğrencilerin ‘’Öğretmenim elimden tutman için sana geliyorum’’ mesajına kulak veren gönüllü 40 öğretmen, idarecileri ile birlikte ‘’Tek beklentimiz öğrencilerimizin okuması, onların da başarabileceklerini görmek ve gösterebilmek’’ diyerek hareket etmeye karar verdiler. Ve ‘’Başarıya ilk adımı birlikte atıyoruz’’ sloganıyla 44 eğitimci kollarını sıvadı. Öğrencilerin hedef belirleme, kendini ve sınavı tanıma süreci, yerleşme ve YKS hakkında özet bilgilendirme, haftalık planlama ile birlikte aylık rehberlik izleme ve değerlendirme süreçleri, konu takipleri, sözel, eşit ağırlık ve sayısal alanlar ile yerleşebildikleri bölümler ve MTOK mezunlarının hangi durumlarda ek puan alabileceklerine dair detaylı bilgilendirme eğitimleri yapılacak. Bunun yanı sıra bu kapsamda veli ziyaretleri de gerçekleştirilecek. Her 1 öğretmenimizin koçluk yapacağı 2 öğrenci için öğretmenlerimiz; ‘’Dezavantajlı öğrencilerimizin avantajı bizler olacağız’’ dediler.
Evet, gerçekten önemli bir adım ve bu ’’Başarıya ilk adım’’ programı içeriğinde dikkatimi çeken o kadar önemli bir husus var ki paylaşmadan geçemeyeceğim. Bu çabayı kaleme almamın belki de en önemli sebebi bu cümledir.
‘’Hocalarım onlar (öğrenciler) bilmiyorlar… Ders çalışmayı, nereden ve nasıl başlayacaklarını, hangi kitapları okumaları gerektiğini, hangi zaman diliminde hangi konu veya hangi derse çalışacaklarını bilmiyorlar. Belki de bilseler çalışacaklar ve başarıya ulaşacaklar.’’
Bu cümleler beni 620 yılına, bu güzel bakış açısının olduğu en güzel insan’a Hz. Peygamberin (s.a.v) Taif’te taşlandıktan sonraki bakış açısına götürdü. Hatırlarsanız peygamber efendimiz Hz Muhammed (aleyhisselatu vesselam) Taif'e insanları hakka davet için gittiğinde, oradaki hakkı göremeyen insanlar tarafından taşlanmıştı. O en üstün ahlâk’a sahip insanın taşlandıktan sonra, yüzündeki kanları silerken ‘’Allah'ım onlar bilmiyorlar bilselerdi yapmazlardı.’’ şeklinde bir duası vardı. Hatta Taif olayında Cebrail Aleyhisselam gelir ve Allah'ın, (c.c) eğer peygamberi isterse Taif halkının bu zulmüne ve inkârda ısrar ile yaptıklarına karşılık onları helak edeceğini söylüyor.’’ Demişti. Ama Allah resulü (aleyhisselam) ‘’Allah’ım onlar bilmiyorlar. Bilselerdi böyle yapmazlardı. Belki ileride bu inatlarından vazgeçer ve iman ederler.’’ Şeklinde duası vardı.
İşte tam da bu ahlakın insan fıtratında varlığını gösteren ifadeler öğrenciler için kullanıldı. Arkadaşlar bu öğrenciler çalışmayı bilmiyorlar. Nereden nasıl başlayacaklarını bilmiyorlar. Belki de çalışmamakta ısrar etmiyorlar. Elimizi uzatıp nereden nasıl başlayacaklarını bu yol ile İnşallah çalışmayı öğretirsek çalışmaya başlayacaklardır. Unutmayalım ki birçok aile geçim derdi vb. sebeplerden çocuklarına bizim ve belki de kendilerinin de arzu ettiği ilgiyi gösteremiyorlar. Bu nedenle biz hem aileleri bilinçlendirme hem de koçluk eğitimi ile öğrencilerimizi yönlendirme çabamızı eksiksiz ve düzenli yapabilir ve bu çocuklarımızın
‘’Ben de bir bireyim’’ çağrısına doğru bir rehberlik ile cevap verebilirsek başarı da inşallah kaçınılmaz olacaktır.’’
Öğrenci ve velilere yönelik faydalı olma hususunun konuşulduğu toplantı büyük bir heyecan ile sona erdi.
Buradan bu vesile ile tüm velilerimize ve öğretmenlerimize bir çağrıda bulunmak istiyorum. Edremit Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde atılan bu adım çok değerli. Her öğretmenimiz okulunda birlik içerisinde böyle bir adım atarsa ve velilerimiz de bu adıma bilinçle ve istekle destek verirse inanıyorum ki bu nesil geleceğimize, kültürümüze, inancımıza ve insanı en güzel şekilde yaşatma gayesi olan tüm değerlerimize sahip çıkacaktır. Çünkü ‘’Okumayan sorgulayamaz. Sorgulamayan doğruya ulaşamaz.’’ gerçeği her zaman önümüzde mutlak bir gerçeklik olarak duruyor.
Toplantıda konuşulanları bu güzel çabayı, azmi ve yapılması istenenleri görseniz duysanız bu öğretmenlerin belki de her adımında yol olmak istersiniz. Her şey bu yavrularımız için diyerek hiçbir karşılık beklemeden öğrencileri için toplumumuz için ek sorumluluklar üstlenen öğretmen ve idarecilerimizi tebrik ve takdir ediyorum.
Kaderinizi çabanıza bağlı kıldık ayeti kerimesine binaen güzel bir çabanın akabinde birbirinden güzel başarılara ulaşılmasını diliyorum
Selam ve dua ile.