Rabia Meydanı'nda açılan Gazze çadırında düzenlenen programa, Peygamber Sevdalıları Vakfı Şanlıurfa Koordinatörü İbrahim Halil Güven, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Abdusselam Bucak tarafından Kudüs şiiri ile devam etti.
Programda bir konuşma yapan Araştırmacı Yazar Bilal Demir, Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesselem) döneminde yaşananların aynısınının bugün Gazze'de yaşadığına dikkat çekti.
"Yahudi olmayanları kendilerine köle yapmak gibi bir amaçları var"
Demir, "israil'in hedefleri ve amaçları var. Bu hedef ve amaçları birer birer gerçekleştiriyor. Bunu yaparken kimseden korkmuyor, kimseden çekinmiyor. Bunların birinci hedefi kendiler için kutsal saydığı bir yeri önce işgal etmek. İşgal ettiği yerleri İslamın olmadığı bir hayat haline getirmektir. O insanları İslam’dan uzaklaştırmak, kendilerine köle yapmaktır. Yahudi olmayanları kendilerine köle yapmak gibi bir amaçları vardır. Şayet bunu başaramazlarsa o memleketleri insansız bir toplum haline getirmeye çalışıyorlar. Bugün Gazze'yi İslamsızlaştırmadıkları için insansızlaştırmak istiyorlar. Bugün birçok İslam ülkesini İslamsızlaştırdıkları için onların sesi çıkmıyor. Bugün israil öldürdüğü insanları gizlemiyor. Gözlerimizin önünde 'Çocukları, anneleri, yaşlıları öldürüyorum. Hastaneleri, okulları bombalıyorum gücü yeten varsa gelip bana karşı çıksın' diyor." dedi.
"Biz İslam'dan uzaklaştık, izzetimizi kaybettik"
Müslümanların öyle bir konuma geldiğini 'kahrolsun' dedikçe Müslümanların daha fazla öldüğünü belirten Demir, "İslam’dan uzaklaştık izzetimizi kaybettik. Eğer biz gerçek manada Müslümanlardan olsaydık, Rabbimizi razı edecek hal ve davranışlarda bulunsaydık, bugün israil bunu yapma cüretinden bulunabilir miydi? Yemen füze fırlatırken Kabenin sahibi konumunda olan Arabistan mı karşı çıkacaktı? Bugün öyle bir hale geldik ki biz 'kahrolsun' dedikçe 'yaşasın' dediğimiz kardeşlerimiz daha fazla ölüyor. Biz yok olasın israil dedikçe israil daha çok kardeşlerimiz yok ediyor. İsrail dur demekle durdurulmuyor, israil güçten anlar. İslam tarihinde İslam’ın izzetli olduğu günlere bakın Ben-İ Nadr, Ben-İ Kaynuka Yahudileri bir Müslüman kadının çarşafı ile oynadıkları için orduyu ayaklandırıp onun katlini vacip kıldı. İçlerinde Müslüman olur diye Allah Resulü 3 gün içinde onları Medine’de kovdu." şeklinde konuştu.
Demir, sözlerine şöyle devam etti:
"Bugün biz İslam ümmeti olarak şerefimiz ayaklar altınsa çiğneniyor. Kudüs bizim aynamız kırmızı çizgimizdir. Eğer onu özgürleştiremezsek, ümmet kendi namusunu temizleyemezler. Eğer kendimizi tekrar izzetli günlere kovuşturmak istiyorsak, elimizden gelen tüm gayret ve çabayı sarf etmesi gerekiyor."
"Bizim konuştuğumuz siyeri bugün oradakiler yaşıyorlar"
Hazreti Muhammed döneminde, siyer döneminde yaşananların Gazze'de de yaşandığına dikkat çeken Demir, "Bizim konuştuğumuz siyeri bugün oradakiler yaşıyorlar. Allah Resulünün hayatında gerçekleşen olayların aynısı bugün Gazze’de de gerçekleşiyor. Baba 5-6 yaşlarında evladını alıyor kucağına çocuğu şehid olmuş. Onu kefenleyip defnedecekken ona 'Ey evladım! Sen Rabbinin yanına gidiyorsun. Sen Muhammed (sav) yanına gidiyorsun. Eğer onun yanına gittiğinde ona de ki vallahi babam seni her şeyden daha çok seviyor.' Böyle bir olayı ancak siyer döneminde görebilirsiniz. Biz de Allah Resulünü sevdiğimizi söylüyoruz ama bizimkisi sadece bir iddiadır. Bizimki sadece şimdilik sözden ibarettir. Gazze’deki mücahitler bunu ispatlıyorlar. Hazreti Ömer Allah resulüne diyor ki 'Ya Resulullah seni nefsim hariç her şeyden çok seviyorum' Allah Resulü de 'Ey Ömer beni nefsinden daha çok sevmedikçe gerçekte iman etmiş olamazsın.' diyor. Şayet burada biz olsak ya Resulullah seni nefsimizden daha çok seviyoruz. Ama Hazreti Ömer öyle yapmıyor bir kenara çekilip muhasebesini yapıyor. Ben gerçekten Allah Resulünü seviyor muyum diye. Vicdanı tam kanaat getirdiğinde gelip 'Ya Resulullah seni nefsinden daha çok seviyorum' der. Allah Resulü 'işte oldu diyor ey Ömer.' Biz gerçekten Allah Resulünü sevseydik bugün Müslümanlar ve Gazze bu halde olmazdı." ifadelerini kullandı.
