NE OLMUŞTU?
Cumartesi günü, HÜDA PAR Adana İl Binasına düzenlenen saldırı sonucunda, İl Başkanı Salih Demir yaralanırken İl Sekreteri Sacid Pişgin şehit olmuştu.
AK PARTİ Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi Metin Külünk HÜDA PAR İl Binasına gelerek olayın gerçekleştiği mescid'de yetkililerden bilgi alarak taziyelerini iletti.
Uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden Şehid Sacid Pişgin 33 yaşında, Nur(8) Ömer(5) iki çocuk babasıydı.
Ziyarette HÜDA PAR İl Yönetiminin karşıladığı Külünk, saldırının arka planına dikkat çekerek, olayın mutlaka aydınlatılması gerektiğini vurguladı.
"Oturmuş bir siyasal hareket"
Külünk, "Oturmuş bir siyasal hareket. Dolayısıyla burada olup biten her şey Türkiye'yi ilgilendirir. Burada olmayabilir HÜDA PAR'ın, Allah göstermesin daha küçük bir ilde dahi olsaydı, sadece o şehri değil bütün Türkiye'yi ilgilendirirdi çünkü HÜDA PAR'ın son dönemdeki tutum ve ortaya koyduğu tavır; bu açıdan ümit ederim ki bütün alanlardaki arkadaşlar konuyu birçok açıdan inceleyecek, bakacaktır. Bir şekilde doğru sonuca gidecek yolları açacaktır." diye konuştu.
"Türkiye'ye ve HÜDA PAR'a kim ne mesaj vermek istiyor?"
Adaletin er ya da geç yerini bulacağını ve verilmek istenen bir mesaj olabileceğini söyleyen Külünk, "Her şey ortada. Suç delili, suçlu, şekil, fiil ortada yani orada, mahkeme sürecinde varsa psikolojik, siyasal, Türkiye'ye hangi mesaj verilmek isteniyor? Varsa HÜDA PAR'a kim ne mesaj vermek istiyor? Bir sürü varsayımların cevabı HÜDA PAR'ın Genel Başkanı'nın Ankara'daki temaslarında kamuoyuna yansıyan ve yansımayan kısmında şekillenecek. Şekillenmesi de şart çünkü insanlık tarihinde meczup karakterli cinayetler çok fazla. Meczup karaktere büründürülmüş ama işlenen fiilin sonuçlarının bir meczuptan öte mesajlar içerdiği çok fazla Türkiye'de bunun bir sürü örneği var. Meczup ve meczup kılıklı deyip kenara konulmuş fakat bu meczup denilip kenara katılacak bir konu değil." şeklinde konuştu.
"Bu hadiseler saklama ve saklanma hadiseleridir"
Sacid Pişgin'inin Şehid olduğunu kaydeden Külünk, sözlerine şöyle devam etti:
"Ben gıyaben tanımıyorum ama bütün tanıyan arkadaşlarımın İstanbul'da bize söyledikleri Şehidin itikadının sağlam, çok güzel bir mümin, muvahhit olduğu noktası ki bu şahadet çok önemli. Dolayısıyla o varacağı menzile vardı. Bu tarafta da işin bu boyutuyla Zekeriya Bey'in de yakinen takip edeceğine inanıyorum. Çok kısa bir zamanda ortaya çıkar ama benim bireysel kanaatim hangi sonuçların ortaya çıkacağına bakmak lazım. Bu hadiseler saklama ve saklanma hadiseleridir. Bir büyük sonuç elde edilmek istenir, öyle bir yere saklanılır ki dersin ki kader böyleymiş."
"Üzerimizde bu tür oyunlar daha öncede oynandı"
Kendilerine yönelik yapılan saldırının çok yönlü olduğunu ifade eden HÜDA PAR Çukurova İlçe Başkanı Hüseyin Ayaydın ise, şunları kaydetti:
"Son dönemlerde yaşanan olaylar farklıdır. Atmış olduğumuz adım ülkenin ve milletimizin menfaatine, kendi çıkarlarımızla alakalı değil. Toplumun menfaati için çalıştığımızdan inanıyor ve biliyoruz ki bizim üzerimizde de bu tür oyunlar daha önce de dün de oynandı, bugün de yarın da oynamaya devam edecek. Asıl mesele bu iş erken olmazsa bile çözüme kavuşturulmasıdır. Olayın altına ve üstüne bakılarak nelerin var olduğuna dair bu işin perde arkasını ortaya çıkması camia olarak bizi de rahatlatacaktır. Şimdiye kadar başımıza gelen olaylarda, kendi haklılığımızı ispatlayamadık. Kendi haklılığımızı konuşamadığımız meselelerde aslında gün yüzüne çıkmış olacak. Seçimden önceki kara propaganda, hedef göstermeler neticesinde de maalesef bu tür olaylar vuku buluyor. İnşallah açığa çıkacaktır ve bunun açığa çıkmasıyla birlikte sonradan gelecek olaylarında perdelenmesi söz konusu olacaktır."
Daha sonra olayın yaşandığı mescide incelemelerde bulunan ve yaşanan olayın aydınlatılacağı konusunda şüphesi olmadığını belirten Külünk, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sayın Cumhurbaşkanımız zaten takip ediyor. Bu konuda ciddi adımların atılacağından endişem yok. Zekeriya Bey'in cenazedeki konuşmasını bu açıdan kıymetlidir. İnşallah tez vakitte (sebep olanlar ortaya) çıksın ve kamuoyu da rahatlasın." (İLKHA)
