Ağaçların yapraklarını döktüğü, bitkilerin sekerat haline bürünüp sarardığı, hayvanatın köşesine çekildiği, yüksek dağların ve geniş yeryüzünün kefene bürünmesi misali beyaz kar çarşafını giyindiği, bütün alemin derin bir uykuya daldığı bu günlerde bizleri gaflet uykusundan uyandır Allah’ım…
Yer ve gökyüzündekilerin, güneş, ay ve yıldızların, yörüngelerinde sapmadan yol alan gezegenlerin, dağlar, ağaçlar ve gözle görülmeyen atomların ve yeryüzünde birçok insanın secdeye vardıkları ve daima tespih ettikleri senin o yüce şanına bize de hakkıyla secde etmeyi nasip eyle Allah’ım…
Senin yüce azametini idrak etmeyi, verdiğin sayısız nimetlere hakkıyla şükretmeyi, tattığı sayısız yiyeceklerin, içip ferahlandığı içeceklerin, giyinip güzelleştiği giyeceklerin, binip istediği yere ulaştığı bineklerin şükrünü eda etmeyi rahmetinle bizlere nasip eyle Allah’ım…
Kâinatın sonsuzluğuna bakıp derinden tefekkür etmeyi, zerreden kürreye kadar, yerden yedi sema göğe kadar tüm yarattıklarını idrak etmeyi, senin bu muhteşem düzenini anlayıp ders ve ibret almayı, aldığı ibret ile hayretinden senin yüce isimlerinle sana sığınmayı bizlere nasip eyle Allah’ım…
Allah’ım, bizler senin verdiğin güzel nimetlerinle seviniyor, senin nimetlerine karşı nankörlükte bulunan bedbahtlara da üzülüyoruz. Bilhassa ismi Müslüman olan ve sana inandığı halde, Kuranı kerimi ve mübarek peygamberini tasdik ettiği halde bilerek veya bilmeyerek sana isyan eden kullarına nurun olan hidayetini nasip eyle. Onlar senin kullarındır.İster affedersin ister azap edersin. Fakat senin rahmetinin gazabını geçtiğini ve onları affedeceğini yüce merhametinden umuyoruz.
Allah’ım, ahirzamana ulaştık. Kıyamet yakınlaştı, yerküre yaşlandı. Kıyametin alametlerini müşahede ettiğimiz bu zamanda büyük musibetlerden, büyük tufan ve zelzelelerden, sabredilmez kıtlık ve yoksulluktan, helak edici olaylardan, tahammülsüz belalardan, şifası ve dermanı olmayan küresel hastalıklardan bizleri ve tüm Müslüman kardeşlerimizi muhafaza eyle…
Allah’ım, cehalet karanlıklarının etrafımızı çepeçevre sardığı, senin öğretilerinden mahrum insanların bilgin geçindiği, alim ve Salihlerin hor görüldüğü, zalim ve despotların yeryüzünde at koşturduğu, sana teslim olmuş milletlere küfrün tasallut olduğu bu karanlık dünyamızı İslam nuru ile aydınlatıp küfür karanlığını ebediyen yok et…
Allah’ım, kalp ve gönüllerimizi, ev ve bahçelerimizi, cadde ve sokaklarımızı, çarşı ve pazarlarımızı, şehir ve kasabalarımızı, ova ve dağlarımızı, ülke ve vatanımızı hasılı bu yorgun dünyamızı kuran bülbülleri, İslam hadimleri ve hakkın davetçileri ile şenlendir.
Allah’ım, sen şahit ol ki biz sana inandık, senin gönderdiğin peygamberlere ve öğretilerine inandık, sana abid olma gereğine inandık, cennet ve cehenneme, hesap ve sual, haşir ve mizan gününe inandık. Bir gün mutlaka hesaba çekileceğimize, iyiler zümresinde olanların ebedi cenneti ve kötüler zümresinde olanların da ebedi cehennemi kazanacaklarına ve oraya gideceklerine yakinen inandık. Sen de yüce kereminle sana hakkıyla kul olabilmeyi, sana hakkıyla ibadet edebilmeyi, seni ve davanı her şeyden daha çok sevmeyi, bu fani dünyaya aldanmayıp sadece sana doğru yol almayı bizlere nasip eyle…
Allah’ım, bizleri, yakınlarımızı, halkımızı ve vatanımızı ve tüm İslam beldelerini zalim ve hainlerin, tuğyan ve asilerin, cani ve çağdaş putperestlerin şerlerinden muhafaza eyle. Bizleri senin müstakim olan yolundan ayırma ve Salihler zümresine katıp canımızı Müslüman olarak al…
Tüm hamd, sena ve şükürler azamet ve rahmeti sonsuz Allah’a mahsustur…
