Malum olduğu üzere kâinattaki her şey insanoğlunun hizmetine sunulmuştur. İnsan ise kâinatın rabbi olan Allah’a kulluk etmek üzere vazifelendirilmiştir. Kâinattaki bunca nimetin insanoğluna sunulması, insanın yaratıcısına daha güzel bir şekilde kulluk etmesi içindir. Yani kâinattaki nimetler üzerinde insanın tasarruf hakkı vardır. Tabi bu tasarruf hakkını da Allah’ın razı olduğu bir şekilde yapmalıdır aksi halde tasarrufta bulunduğu nimet insanı Allah’a yakınlaştırmak yerine o’ndan uzaklaştırır.

Evet, her şey insanoğlunun hizmetine sunulmuştur. Ama günümüz dünyasına bakıldığında eşya insandan daha kıymetli hale gelmiştir. Eşyanın insanın hizmetinde olması gerekirken insan eşyanın hizmetine mecbur kılınmış durumdadır. Yani eşya insan için değil ‘insan eşya için’ kaidesi günümüzde etkisini sürdürmektedir.

‘İnsan eşya içindir’ Kaidesi insanoğlunun fıtratına aykırı olan bir durumdur. Yeryüzüne Allah’ın halifesi vazifesiyle gelen insanoğlu basit bir değere sahip eşyanın hizmetçisi haline getirildi. Rızık endişesi taşımaması gereken insanoğlu rızık endişesiyle yanıp tutuşur hale getirilmiş. Getirilmiş diyorum çünkü insan eşya içindir kaidesi gereğince eşya daha kıymetli ve elde edilmesi güç hale gelmiş durumdadır.

Bu hale gelmesinin sebebi ise yine insanoğlunun Allah’ın istediği şekilde kâinattaki nimetleri değerlendirmemesidir. Herkesin mevcut nimetlerden adil bir şekilde yararlanması gerekirken her ne hikmetse bir türlü bu yapılamıyor! Çok zor bir iş olsa gerek…

Türkiye’de de son bir buçuk- iki yıldır vatandaşın eşyaya ulaşması çok zor hale geldi. Ama bazıları bu eşyalara hiç zorlanmadan ulaşabiliyor. Çünkü toplumun bir kesiminde eşya insan için iken bir kesiminde ise insan eşya içindir kaidesi geçerlidir. Eşyaya istediği zaman ulaşabilen kişinin ulaşmasının sebebi herhangi bir keramete sahip olmasından değildir. Aksine elindeki imkânlar ve mevcut geliri onu eşyaya rahat bir şekilde ulaştırıyor. Bana göre bu pahalılık sürecinde asıl keramet sahibi kimseler bunda dar imkâna rağmen geçimini yapıyor olmasıdır.

Beş kg. yağ fiyatı yüz TL’yi geçti ve bu, dar gelirli bir aile için çok zor bir durumdur. Ama geliri yirmi bin, otuz bin, kırk bin… Yüz bin olan kimse için hiç de önemli değildir. Yani elli TL’lik yağın yüz TL olması onlar için devede kulak bile değildir. Yüz bin TL ya da daha fazla maaşı olan kimseler! nasıl olurda vicdanınız sızlamıyor. Bu devletin vatandaşı olan herkes ihtiyacı olduğu bir şeye ulaşma noktasında neden sizinle aynı şartlara sahip değildir. Kâinattaki nimetler insanoğlunun hizmetine kâinatın rabbi tarafından sunulmamış mıydı? Sunulduğunu sen de kabul ediyorsan peki bu ne haldir? Senin bir ayrıcalığın mı var? Devlet içerisindeki kademen ne olursa olsun sonuç itibariyle sen de diğer vatandaşlar gibi aynı haklara sahip olmalı değil misin?

Her şey insanın hizmetine sunulmuşken her şey niye bu kadar ulaşılmaz hale geldi?