Hayat içerisinde bir insan için olması ve olmaması gereken durumlar vardır. Tabi olması ve olmaması gereken durumlar kişinin fikri açısından değişkenlik gösterebilir. Çünkü kişinin fikri neyse zikri de odur. Kişinin fikrine göre hareket etmesi savunduğu düşünce itibariyle bir gerekliliktir. Haliyle fikrine göre konuşması ve hayatını idame etmesi de dolaylı olarak bu durumdan etkilenecektir.

Peygamber efendimiz bir hadis-i şerifinde bir insanın olması ve olmaması gereken durumları şu şekilde izah etmiştir; ‘ ya öğreten ol ya öğrenen ol ya dinleyen ol ya da bunları seven ol sakın beşincisi olma yoksa helak olursun.‘ Allah’ın yeryüzüne gönderdiği peygamberler insanlara hayatta ne olacaklarını ve ne olmaması gerektiğini öğretmek üzere görevlendirilmiştir. Yukarıdaki hadise dikkat edildiğinde bir insanın olması ve olmaması gereken hallerin net bir şekilde izah edildiği görülecektir.

Hadisi incelemeye çalışalım;

-Ya öğreten ol;peygamber efendimiz başka bir hadisinde ‘veren el alan elden üstündür’ diye buyurmuştur. Bu hadiste peygamber efendimiz maddi olarak Allah rızası için veren elin alan elden üstün olduğunu beyan etmiştir. Bu bağlamda düşünüldüğünde vermek eyleminin manevi boyutunun da olduğu unutulmamalıdır. işte öğreten kişi her ne kadar maddi olarak ilimden yoksun birine zahiren bir katkıda bulunmasa da ilim öğretmesi açısından ciddi bir manevi boşluğu doldurmaktadır. Yani maddi ihtiyaç bir insan için giderilmesi gereken bir vaziyet olduğu gibi manevi ihtiyaç da giderilmesi gereken bir gereksinimdir.

-Ya öğrenen ol; yüce dinimiz İslam mensupları olan bütün Müslümanlara hayırla meşgul olmalarını istemiştir. Çünkü hayırla meşgul olmayan birinin batıl ile meşgul olmaktan başka bir seçeneği kalmayacaktır. Konu ile alakalı imam şafi hazretleri ‘hayırla meşgul ol ki batıl seni meşgul etmesin’ diye buyurarak insanın meşgul olabileceği şeyleri iki gruba ayırmıştır. Bu iki grup göründüğü gibi hayırlı iş ve batıl işlerdir. Hayırlı meşguliyetler içerisinde en hayırlı iş ilim öğrenmek veya hayatını ilimle süslemektir.

-Ya dinleyen ol; Hakkında bilgin olmayan şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül bunlardan mesuldür( isra /36) insanoğlu yaptığı her işten mesuldür. Dolayısı ile kişinin dinlediği şeylere de dikkat etmesi gerekir. İlim öğreten ve öğrenenin çabasına şahitlik etmek işitme organımız olan kulağımız açısından hayırlı bir vesiledir. Peygamber efendimizin ilim öğrenen ve öğretenleri dinlemeyi de tavsiye etmesi bunun ne kadar önemli olduğuna bir delildir.

-Ya bunları seven ol; peygamber efendimiz bir hadiste ‘kişi sevdiği ile beraberdir’ diye buyurmuştur. Burada kişinin akıbetinin nasıl olacağı noktasında sevdiği kişilerin ne derece etkili olduğu ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda kişinin ilim ehli insanları sevmesi ve onlarla beraber olması kendisi için bir kurtuluş yoludur diyebiliriz.

-Sakın beşincisi olma; burada beşincisi olma tabirinin kullanılması mecazidir. Çünkü bir insan için zikredilen ilk dört aşama hayırlı ve ahreti açısından faydalıdır. Bu dört aşamanın dışında kalan ve insanoğlunun dünyevi ve uhrevi olarak kendisinden fayda görmediği şeylerdir. Dolayısı ile olmamamız gereken hususlar çoktur ve bu hususların hepsini ‘sakın beşincisi olma ‘ cümlesine dahil edebiliriz.

Allah’ım, bizleri senin rızan için ilim öğrenen, öğreten, ilim ile meşgul olanları dinleyen ve onlara muhabbet duyan kullarından eyle. Amin…