Aradan 28 yıl Geçmiş olmasına rağmen, hala bazı çevreler madımak olayı üzerinden İslam'ın şiarlarına saldırmaktan vazgeçmiyorlar. Sosyal medyanın dünkü gündemlerinden biri de AllahuEkber idi. Ne var bunda Allah'ın yüceliği ifade edilmiş diyebilirsiniz. Lakin durum böyle değil. Atılan tweetlere bakıldığında şaibesi bugün bile çözülmemiş olay üzerinden (tekbir getirip insanları yaktılar, tekbirler getirip insanları öldürdüler ) gibi daha birçok tweet atılmıştı. Sol Marksist kesim yine her zamanki gibi algılara oynadığı açıktı.
Amaç ölenleri anmaktan ziyade fırsattan istifade islam'ın şiar'larına hakaret etmekti. Gerçekten o gün ne olduğunu merak eden varsa (çünkü sol kesim tarafından ilk günden beri önümüze bir şablon konulmuş ve bunun dışında bir konuşmaya asla müsaade edilmiyor, konuşan olursa da lince tabii tutuluyor ) olayın asıl tanıkları olan Sivas halkına bir mikrofon uzatmak gerekiyor. Muhtelif zamanlarda konuşan kim sivaslılar olayı şöyle anlatıyorlar. Şehre bir iki gün önce gelen şahıslar şehir içinde cami avlularında müzikli danslı kimi tahrik amaçlı girişimlerin olduğunu belirtiyorlar. Bunların kimler olduğuna dair herhangi bir soruşturmanın olduğuna dair bugüne kadar kamuoyuna yansımış herhangi bir şey yok.
Ayrıca diri diri yandılar deniyor burada da çarpıtma söz konusudur. Ölenler yanarak değil duman'dan boğularak ölmüşlerdir. Hatta eski CHP milletvekili Zeynep Altıok dönemin Sivas belediye başkanı Temel Karamollaoğlu'nu suçlamak için attığı Twitte babam yanarak ölmemiş duman'dan boğuldu deyip suçlamalarını sürdürmeye devam ediyordu. Yine otelde 33 kişi değil 37 kişi ölmesine rağmen olayın politize edilebilmesi için sayı 33 olarak ifade ediliyor. Hadise'yi ısrarla mezhep Temelli değerlendirerek, her sene insanların hassasiyetleri kaşınarak algılarıyla oynanmaya birbirlerini düşman olarak göstermeye çalışılıyor. İlk gün birilerinin yaptığı tahkir tahrik Provokasyonun su taşımaktan vazgeçilmelidir olayın asıl faillerini açığa çıkaracak araştırmalara yönelilmelidir.