Türkiye vatandaşları olarak zam kavramını ve zamın ne anlam ifade ettiğini çok
iyi biliyor ve yaşıyoruz. Ama zamı yapanların bilmediği ya da bilmek istemediği
bir hakikat vardır. O da, yapılan zamların vatandaşı ciddi manada zorladığı ve
zamların pes dedirten bir seviyeye gelmesidir. Memlekete hizmet etmek için başa
gelen yetkililer vatandaşın yaşadığı bu sıkıntıları hafifletmesi veya giderme
gerekirken aksine zamlar ha bire artıyor ve hızına da yetişilemiyor. Vatandaşın
verdiği oylarla başa gelen yetililer verilen oylara vefa göstermeli ve
vatandaşın yaşadığı bu sıkıntıyı bir an önce gidermelidir.
Zamlar
konusunda Türkiye’deki siyasi parti temsilcileri de tepkilerini dile
getirmişlerdi. Bunun yanında zamaların birinci derece mağduru olan fakir
vatandaşlar da seslerini duyurmaya çalışıyor ama nafile zamlar ısrarla artıyor.
Parti temsilcileri ve halk zam konusunda yetkilelere çağrıda bulunmasına rağmen
hiçbir çalışma yapılmadı ve yapılmıyor. Her şeyin bir sınırı olduğu gibi
zamların da bir sınırı olmalı ki sınırı ve hesabı olmayan bir işin getirsi
sadece zarardır. Görüldüğü kadarıyla da vatandaş zamlardan maddi ve manevi
zarar görüyor. Bu gidişle de yetkililer de yapılan zamlardan kaynaklı
vatandaşın vereceği tepkiden rahatsız olacak ve neticede o da zarar edecek.
Zamlar
yapılıken sadece ülke ekonomisinin durumu göz önünde bulundurulmamalıdır. Bunun
yanında dar gelirli ve fakir vatandaşın da hesabı yapılmalıdır. Elektrik,
doğalgaz ve su vb. imkânlar insan hayatını kolaylaştıran birer nimet iken
yapılan zamlar bu nimetleri vatandaşın gözünde bir yük veya eziyet haline
gelmiştir. Kısacası vatandaşın sahip olduğu imkânlar işi kolaylaştırdığı gibi
imkânları kullanma noktasında ise zorlandığı da bir hakikattir. Ama iş reklama
geldiğinde zamın adı bile geçmez. Yaptığı bütün faydalı faaliyetlerini takır
takır anlatır ve bundan gurur duyar. Ama mesele o değildir. Zaten başa gelen
yetkili kimseler bu güzellikleri yapmak için gelmiştir. Asıl işleri, vatandaşın maruz kaldığı sıkıntıları
gidermektir. Şu ana kadar da yapılan zamların kontröle alınması veya
durdurlması ile ilgili her hangi bir çalışma yapılmamıştır. Yapılmışsa da
milletin haberi yok…
Bu zamlara
bir ayar verilmelidir. Ülke ekonomisi millete yapılan zamlarla düzeltilemez.
Çünkü yöntem ve mantık yanlıştır. Yönteminde ve mantığında sıkıntı olan bir
işin götürüsü getirsinden fazla olur.
Yapılan
zamlara mukabil bazı ürünlerde ve vatandaşın ödediği vergilerde bir düşüş
olsaydı yapılan zammın bir dayanağı olurdu. Ama vergi düşmüyor zamlar da ha
bire artıyor.
Bunca tepkilere
rağmen zamlara bir ayar verilmiyorsa bütün vebal yetki sahiplerinin
boynundadır. Bu vebal ile Allah huzura çıkan kişinin veya kişilerin hesabı çok
zamlı olur diye düşünüyorum