Hayırlısıyla önümüzdeki Perşembe Ramazan bayramını idrak edeceğiz. Ama geçen
sene olduğu gibi bu sene de Ramazan Bayramını evlerimizde idrak edeceğiz. Tabi
evde bayram yaşamak alışık olduğumuz bir durum değildir. Çünkü önceki
bayramlara ile kıyas yapıldığı zaman aralarında dağlar kadar fark var.
Salgından önceki bayramlarda halk dışarıda ev ev gezip akraba ve dostalarının
bayramını tebrik ediyordu. Bunun yanında sıla-i rahim yapmak isteyenler şehirlerarası
yolculuk yapıp sevdiklerine ulaşıyor ve bayram sevincini beraber yaşamaya
çalışıyorlardı. Ve en önemlisi bir yıl boyunca küs olanlar bayram vesilesiyle
barışıyor ve birbirlerinden helallik diliyordu. Bu ise mübarek bayramların ne
derece sulha vesile olduğunu ispat etmektedir.
Doğrusu evde geçirilen bayramlar en çok çocuklarımızın sevincini etkileyecek.
Çünkü onlar bayramları heyecanla bekliyorlar. Bu heyecanları biz yetişkinlerin
heyecanına göre çok daha yüksektir. Çocuklarımız bayram öncesi elbiselerini
hazırlıyor, yeni aldığı ayakkabılarını da hazırladığı elbiselerinin yanına
bırakıyor, bayram akşamının bir an önce bitmesini ve sabah olmasını, ardından
da bayram namazı için babasıyla beraber camiye gitmeyi hayal ediyor. Namazdan
sonra eve geleceğini ve evdekilerle bayramlaşmayı ardından ise kahvaltıyı beklemeden
komşuların kapılarına gidip şeker toplamayı hayal ediyor. Fakat bu bayram
yukarıda anlattıklarımı çok kısıtlı bir şekilde yapmak mecburiyetindeyiz. Çünkü
sevincimiz sağlığımız yerinde olduğunda daha güzeldir.
Peki, bu bayram evdeysek ne yapmalıyız? Bu bayramı nasıl geçirmeliyiz?
Bu bayram evde olabiliriz ama bayram yine bayramdır. İmkân ve şartalarımızı
iyice gözden geçirip bayramı idrak etemeye çalışacağız.
Öncelikle bayram namazını ihmal etemeyeceğiz. Bunu yaparken çeveremizdeki
komşularımızı da unutmamalıyız. Camiye giderken onlarla beraber gidebiliriz ki
bu da birlik ve beraberiliğimizin pekişmesine vesile olur. Cami dönüşü ise
tokalaşmadan yani corona tedbirlerine riayet ederek çevrede bulunan müslüman
kardeşlerimizle bayramlaşacağız. Daha sonra ev halkının bayramlarını tebrik
etmeliyiz.
Bayram namazının ardından muhtemelen herkes ölmüşlerine fatiha ve yasin okumak
için kabristana gidecek. Ama bunu salgından dolayı tam olarak yerine
getiremeyebilir. Her ne kadar bunu tam olarak yerine getiremezse de yine de imkânlarını
şartlarına göre kullanmalıdır. Yani her ne kadar karbristana gidemese de
okuyacağı yasini ve fatihayı ailece bir araya gelip yapabilirler. Ev içerisinde
Kur’an okumayı bilen herkes bir araya gelip toplu olarak yasini ardından da
fatihayı okuyup ölmüşlerinin ruhlarına hediye edebilirler. Kabristanda bu etkinliği
yapmak daha makbuldür ama şartlar buna müsaade etmiyor. İmkânlarımız bunu
yapmamızı gerektiriyor.
Bu arada, bu bayram telefonlarımızı akrabaların, dostların bayramını tebrik
etmek için kullanalım. Bu gaye dışında acil olmadığı müddetçe kullanmayalım.
Ailemizle hayırlı vakitler geçirelim. Bu bayaramı aile bağlarımızın
kuvvetlenmesine vesile kılmaya çalışalım.
Son olarak, dünya müslümanlarına dua etmeyi asla ihmal etmeyelim. Çünkü her ne
kadar bizler salgından dolayı bayramı evlerimizde idrak etmeye çalışsak da
işgal ve sömürü altında bulunan müslüman kardeşlerimiz bunu bile yapmaya
hasrettir.
Filistin, Miyanmar, Arakan, Çeçenistan,
Afganistan, Suriye… Vb. Allah’ım, sen bu mazlum ve mustazaf kardeşlerimize
nusretini gönder, gücü ve imkânı bulunan müslümanları gaflet uykusundan
uyandır.
Tüm islam âleminin bayramı mübarek olsun.
BU BAYRAM DA EVDEYİZ AMA…
Yusuf TÜRK
Yorumlar