Birkaç gün önce İslam'ın şiar'larına düşmanlıkta Zirve olan sol bir gazetede yine medreseler üzerinden Kinini kusmaktan geri durmadı. Hal böyle olunca bu sol kavramı nereden türedi diye, İnsan merak ediyor. Sol kavramı her türlü kötülüğün menbaı olan Fransa'da ortaya çıkmıştır. Fransa mahkemeleri ve meclislerinde yönetime karşı gelen “Sosyal eşitsizliği” ortadan kaldırmak isteyenler salonun sol tarafında otururlardı. Diğer karşıt grup burjuvalar ve hükümete karşı gelmeyenler ise salonun sağ tarafında otururlardı.
Peki, normalde tarif edildiği şekliyle “Sosyal eşitsizliğe” karşı durması gereken sol düşünce nasıl oldu da ana hedefine dine ve dini olan her şeye düşman olmayı koydu. İki hedef arasında taban tabana zıttırlık söz konusu çünkü. burada belki tarihsel olarak ortaya çıktıktan sonra daha doğrusu gücü eline geçirdikten sonra sol düşüncenin icraatlerine bakmakta fayda olacaktır. Acaba dedikleri gibi mesele sadece “Sosyal Eşitsizliğe” karşı durmakmıdır? Yoksa günümüzde de yaptıkları şekliyle bu kavramı sadece maske olarak kullanmalarımıdır. Solun gücü eline geçirdiği yakın tarih 1917 bolşevik ihtilali olarak bilinen sovyetlerin kurulduğu tarihtir. “Sosyal Eşitsizliğe” karşı gücü eline geçirenlerin yapmaları beklenen ilk icraat doğal olarak bunu ortadan kaldırmaya dönük faaliyetlerin olmasıdır. Maalesef durum hiç de böyle olmadı. Giriştikleri ilk icraatler kan, katliam, sürgün ve din adına, ahlak adına ne varsa düşmanlık oldu. Zaten Marksist teori etrafında şekillenen bu düşünceden başka bir şey beklemek akla ziyan bir durum olurdu.