Necmi Aksona
Türkiye'de bu gidişle gece yarısı bildirilerinin sonu gelmeyecek gibi gözüküyor. Bir bakıyorsun küçücük kız çocukları ilahi okudu diye bildiri yayınlanmış, birinin kafasını esmiş Genelkurmay'ın ışıkları yanıyor diye tweet atmış, başka birilerinden ise Montrö bildirileri geliyor. Öncelikle cansiparane savundukları Montrö anlaşmasının bir göz atmakta fayda olacaktır.
Montrö Anlaşması 1936 yılında Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Büyük Britanya, Fransa, Japonya, Avustralya ve dönemin Sovyetler Birliği tarafından, güya Türkiye'nin 1923'te Lozan antlaşması'ndaki kısıtlanan boğazlar üzerindeki haklarını geri iadesi olarak sunuluyor. Hakikati ise Montrö anlaşmasına bakıldığında Türkiye'nin geçmişe oranla avantajı olabilecek hususun boğazlardan geçen gemilerin Türkiye'ye sadece bildirim zorunluluğunun getirilmiş olmasıdır. Her ne kadar savaş ve barış hallerinin ayrımına gidilmiş isede çok da bir şey değişmemiştir.
Anlaşma özellikle Rusya'ya Akdeniz'e erişim Hakkı tanıdığı için yıllar boyunca tartışma konusu olmuştur. Zaten son bildiriye bakıldığında daha çok avrasyacı ekibin diline benzese de ulusalcıların beklendiği kadar sahiplenmesi söz konusu olmadı. Öyle anlaşılıyor ki Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un İstanbul sözleşmesi üzerinden anlaşmaları fesh etme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir, hatta isterse bir anlaşma metni olduğundan dolayı montröyü bile feshedebilir sözü üzerinden Rusya'ya mesaj vermek isteniyor.
Hazır Ukrayna geriliminde Türkiye'nin tavrı da Rusya'ya karşı gözüktüğünden dolayı “Güzel Bir Kriz” fırsatı ortaya çıkarmak istenmiş olabilir.
Emekli ya da muvazzaf fark etmez, bu cenahın en büyük moralve motivasyon kaynağı, yayınladıkları her bildirinin, giriştikleri her darbe teşebbüsünün maalesef karşılıksız kalmış olmasıdır. Eğer süreç böyle devam eder ve toplum üzerinde birilerin sürekli Mustafa Kemal’in ilkeleri üzerinden bir korku imparatorluğu kurulmasının önüne geçilmez ise neticesi ülke insanına hiç de hayır getirmeyecektir.
Ne demişti, solcu bir yazar Türkiyede banka soyumak isteyen kişiler kar maskesi takar, darbe yapmak iseyenler ise Atatürk maskesini takar.