Coronavirüs salgını nedeniyle Amerika ve Avrupa ülkeleri ciddi sıkıntılar yaşadı. Kendilerini dünyanın sahibi ve süper güçleri gören bu devletler maske, koruyucu elbise ve solunum cihazı konusunda sınıfta kaldılar. Hastanelerinde hekim ve ekipman sıkıntıları olduğunu tüm dünya müşahede etti. Virüs kaynaklı meydana gelen ölümlerden dolayı adeta şok yaşadılar. Hatta şoku ilk atlatanlar birbirlerinin tıbbi malzemelerini gasp etme yoluna gittiler. Ve bugün itibariyle en fazla ölüm oranları da bahsettiğim ülkelerde ortaya çıktı. Demek ki bunların süper gücü ve teknolojisi sadece insanları kontrol altında tutmak, sömürmek ve öldürmek için gelişmişti. Oysa ellerindeki imkanlarla dünyadaki açlık, yoksulluk ve hastalıklara çare olmak için mücadele etme erdemine sahip olsaydılar bugün süper güçlerinden bahsedebilirdik. Son zamanlarda bu ülkelerin basınından Coronavirüs ile ilgili ulusal basına ilginç ve bir o kadar da endişe verici haberler yansımakta. Örneğin, siyonist israil Terör devleti dışişleri bakanı, Trump'ın virüsü biyolojik bir silah olarak birilerine karşı kullandığını ancak bu virüsün kontrolden çıkıp, baş edilmeyen bir canavara dönüştüğünü, bundan dolayı da Trump'ın idam edilmesi gerektiğini söylemişti. Trump son açıklamalarında corona virüse ‘Çin Virüsü’ diyerek virüsün tüm dünyaya yayılmasından dolayı Çin'i sorumlu tuttuğunu görmekteyiz. Bu haberlerden en ilginç olanı ise bilişim sektöründen devasa servetiyle tanınan Bill Gates ile ilgili olanlardı. Bill Gates, alanı bilişim olmasına rağmen, sağlık sektörünü ilgilendiren bu salgınla ilgili ikide bir açıklamalarda bulunuyor ve adeta gündemi işgal ediyordu. Bu durum çok da normal olmasa gerek. Bu haberlere yorum yapanlar, yukarıda ismini zikrettiklerimizin insanlığa karşı bazı alçakça hesaplar içerisinde olduklarını ifade etmektedirler. Dünya ile ilgili, insanlıkla ilgili yani benim ve seninle ilgili gözü paradan ve kendi çıkarından başka bir şey görmeyenlerin hesaplar yapmaları ağrımıza gitmeli. Adeta kendilerini dünyamızın sahibi görüp, bu kibir ve bu eda ile konuşuyorlar. Ağrıma giden dünyanın ve insanlığın selamet ve ıslahı için Müslümanların bir plan web proje ortaya koy(a)mamasıdır. Bu sorundan yola çıkarak bazıları da bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde İslam'ı ve Müslümanları yetersizlikle suçlamaktadır. Aslında bu sorun ne biz Müslümanlardan ne de yüce dinimiz İslam'dan kaynaklanmaktadır. Bugün en başarılı kurumların ekiplerine veya yönetim kadrolarına bakıldığında hiç şüphesiz ümmetin farklı coğrafyalarından gelen Müslüman bilim adamlarına rastlanacaktır. Sorun, halkı Müslüman olan ülkelerde İslam nizamının hakim olmamasıdır. Müslümanlar tarihin hangi döneminde İslam ile hüküm etmişseler ilerlemişler ve Müslümanların buluşlarından tüm dünya istifade etmiştir. Bugün bu sorunun sorumluluğu başta İslam ülkelerinin yöneticilerinindir. Müslüman liderlerin veya kendini Müslümanların lideri olarak görenlerin insanlığın yararına ve ıslahına yönelik hesaplarının ve planlarının olması lazım. Kimin buna dönük düşünce ve çabası olursa, bir gün bu düşünceleri ve hesapları insanlık yararına hayata geçirecek gücü de en güçlü olan verecektir inşallah.