Yusuf TÜRK
Geçen hafta namazın içindeki farzlara değinmiştik. Bu hafta da namazın içindeki farzların fıkhi bazı hükümlerine değineceğiz.
İftitah tekbiri hakkında; İftitah tekbirinin farziyeti Kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Bu bakımdan namaz, tekbirsiz sahih olmaz. İmama uymak üzere ayakta alınan iftitah tekbirinin tamamen kıyam halinde alınması şarttır. Buna göre, rükû halinde bulunan imama uyacak kimse, kıyam halinde Allah deyip rükû’a varınca ekber derse, imama uyması sahih olmaz. İftitah tekbiri Hanefi mezhebine göre şart, diğer üç mezhebe göre ise rükündür.
Kıyam hakkında; Hasta veya ayakta durmaya gücü yetmeyen kişiden kıyam vecibesi düşer. Bu kişi oturmaya gücü yetiyorsa namazı oturarak kılar. Bu durumda oturma o kişi için kıyam yerine geçer. Oturmaya da gücü yetmiyorsa nasıl kılabiliyorsa öyle, uzanarak veya ima ederek kılar. Mezhep imamlarının tamamı, namazda kıyamın farz olduğu noktasında ittifak etmişlerdir.
Kıraat hakkında; Namazda kıratın farz oluşu noktasında bütün mezhep imamları ittifak etmişlerdir. Diğer farlara nisbetle kıraat, bir hayli teferruatlı bir meseledir. Namazda Kur’an okurken kasti olarak ve mana değişecek şekilde bir kelime değiştirilirse namaz bozulur. Bir harfin yerine başka bir harfin okunması hususunda; Bu harfler sin veya sad gibi mahreçleri birbirine yakın harfler ise namaz bozulmaz. Şeddeli okunması gereken yerde şeddesiz, şeddesiz okunması gereken yerde şeddeli, uzun okunması gereken yerde kısa, kısa okunması gereken yerde uzun okunursa ve bunu kasten yapmıyorsa namaz bozulmaz. Herhangi bir ayet okunduğu zaman, ayet içindeki kelimeler yanlışlıkla yer değiştirilip okunursa, mana bozulmuyorsa namaz bozulmaz. Şafii ve Hanbelîlere göre Fatiha süresi dışındaki okuyuşlarda kasıtlı olmamak şartıyla yapılan hata sebebiyle namaz bozulmaz.
Rükû hakkında; Rükûda ve rükûdan kalkınca bir müddet beklemek(tumanine) Hanefi mezhebi dışındaki üç mezhebe göre farzdır. Bu iki yerde bekleme süresi;’’Subhane rebbiye’l-azim’’ diyecek kadardır.
Secde hakkında; Hanefilerden bazı fakihler ve Şafii ve Hanbelîlere göre yedi uzvun (eller, ayaklar, dizler ve yüz) her birinin bir kısmının yere değdirilmesi fardır. Secdede ve iki secde arasında tumanine yapmak da farzdır.
Kade-i ahire; Namazların sonunda teşehhüt miktarı kadar oturmak farzdır. Bu miktar teşehhüt yani (et-Tehiyyatu) okuyacak kadar bir zamandır. Şafilere göre; namazın sonunda teşehhüd miktarı oturmak, teşehhüdü okumak, selat-u selam vermek ve sağ tarafa selam vermek farzdır. Selamdan sonra dua etmek ve sola selam vermek menduptur. Malikilere göre; teşehhüd miktarı oturmak farz, teşehhüdü okumak ise sünnettir.
Haftaya devam edeceğiz…