Bismillah

Hz Ömer halifelik görevine başladığı dönemlerde İslam devleti yeni yeni güçlenmeye ve Hz Ömer zamanında birçok fetihler yapılmıştır.

O dönem Mekke halkı İslam’la şereflenmiş gerçek manada İslam kardeşliği yaşamışlardır. Hz Ömer ra günümüze kadar gelen özelliği hepimiz tarafından bilinmekte ve anılmaktadır. Evet, Adalet denilince ilk akla Hz Ömer ra gelmektedir.

Hz Ömer o kadar adalet konusuna riayet etmiş ki ta günümüz ve dünya var olduğu sürece adaletinden söz edilecektir.

İslam tarihinde birçok kaynakta Hz Ömer’in bu görevi istemediği ve ısrarla karşı çıktığını bilmekteyiz. Amma Hz Ömer’in bütün ısrarlarına rağmen ikinci halife olarak İslam devletine başkanlık görevini üstlenmiştir.

Hz Ömer’in görev süresi boyunca yaptıklarına cilt cilt kitaplar yazılabilir. Biz birkaçına değinelim.

Devlet işleri ile meşgul olurken bazen geç saatlere kadar çalışmak zorunda kalmıştır. Bu çalışma süresi zarfında bir gece makamına biri gelir ve selam verip oturur.

Fakat selamı alınmaz. Hz Ömer önündeki işle meşguldür ve konuk merak içinde bekler.

İşini bitiren Hz Ömer, önündeki yanan mumu söndürdükten sonra devlete ait mumu söndürür ve ikinci mumu yakar ve konuğunun gözlerinin içine bakarak ‘Aleyküm Selam… ‘ der.

Konuğu sorar: Ya Ömer, niçin hemen selamımı almadın ve bir mum söndürüp diğer mumu yaktıktan sonra başladın.

Hz Ömer cevap verir; Evvelki mum devletin hazinesinden alınmıştır. O yanarken özel işlerimle meşgul olsaydım Allah indinde mesul olurdum. Seninle devlet işi konuşmayacağımız için, kendi cebimden almış olduğum mumu yaktım, ondan sonra seninle konuşmaya başladım.

Sahabenin gözleri yaşarır, ellerini kaldırır şöyle dua eder; Ya Rabbi! Hz Ömer’i başımızdan eksik etme.

Hz Ömer çok sade bir hayat yaşamıştır. Günümüz devlet adamları ile kıyaslarsak bırakın devlet büyüklerini, devletin en alt kadamesinde çalışan personeller dahi çok daha lüks bir hayat yaşamaktadırlar.

Hz Ömer dönemindeki fakirler bile ondan çok daha öğün yemek yerler ve ondan daha güzel elbiseler giyerlerdi.

Çünkü Hz Ömer’in amacı davasına hizmet Rabbinin rızasını kazanmaktı. Fakirlerle olan ilişkileri, devletine olan sadakati, dürüstlüğü, sade israftan kaçan bir nefis kendi akraba ve ailesini devletin imkânlarından faydalanmayı bırak uzak tutması bilindik özelliklerindi.

Hz Ömer’in farklı amma en önemli özelliği çevresine ve yakınlarına olan devlet bakışı.

Görevli tayini konusundaki Hz. Ömer’in sözü şöyledir; Kim ki bir adamı sırf sevdiği veya yakın akrabası olduğu için kamu görevine tayin ederse Allaha, Rasul’üne ve müminlere hainlik yapmış olur. Kim kötü huylu facir bir adamı huyunu bile bile görevli tayin ederse oda tayin ettiği şahıs gibidir.

Hz. Ömer’in görevli tayinindeki en temel kriteri ehliyet ve liyakattir. Onun döneminde yapılan atamalarla ilgili eleştiri olmadığı görülür. Öyle ki görevlendirmelerde kişilerin toplumsal veya siyasal konumları değil, işin ehli olmaları öne çıkmıştır. Özellikle akrabalarını iktidar nimetlerinden uzak tutması onun en temel prensiplerinden birisidir.

Gel görkü günümüz idarecileri devlet büyükleri göreve gelir gelmez ilk yaptıkları iş yakın akraba, eş dost ve çevreye devlet hizmetlerini sunmak faydalandırmak oluyor.

Devlet içinde yetki sahiplerinden ilim ehli, abid, Müslüman olan o kadar çok sayıda var ki; bunlar sormazlar mı kendilerine bu göreve gelmeden önce nasıl bir hayat tarzım vardı, şimdi nasıl bir hayat içinde yaşıyorum.

Biz hatırlatalım! O zaman diyoruz ki ;

Ey devlet büyüklerimiz; Ölüm var ölüm. Bir gün hesaba çekileceksiniz, o gün gelmeden evvel kendinizi hesaba çekin. Yetkiler elinizde iken değerlendirin Ebu Bekir olun, Ömer’leri örnek alın, Ali’leri, Osman’ları rehber edinin.

Ülkemizin gidişatı hayr-ı alamet değil! Dağlardaki kuşlar tek aç değil. Aç olan yanı başındaki komşun, artık kurtlar tek dere kenarında ki kuzuları avlamıyor! Komşunun çocuğunu insan suratlı itler avlıyor, sokaklarda madde bağımlısı olan çocuklar senin komşuların ve her gün birçok kadın cinayeti olan ülke senin idarende senin yönetiminde.

Hırsızlık had safhada, yolsuzluk, liyakatsizlik vs artık bunları görün ve vicdanızı sorgulayın. Bir an önce sorumluluğunuzu bilin ona göre adım atın yoksa Allah CC size çetin bir mahkeme kuracaktır. Bizlerde şahitler olarak orada hazır bulunacağız.