Birileri içeriden, bilinçli bir şekilde yıllarca neslimizi ifsat etmek için basın yolu ile çok çalıştı. Yeşilçam filmlerinin senaryolarına yerleştirilen küfürler, ekranlara sözüm ona sanatçılar eli ile komiklik olarak sunuldu. İzleyenler tarafından belki ilkin farkına varılmadı, söylenen küfürlere sadece gülündü. Ancak sonraları izleyici kitlesi için küfürler sıradanlaştı. Toplum bu şekilde birilerine küfür etmeye ve birilerinden küfür işitmeye alıştı.
Şimdi de Recep ivedik tiplemesi ile piyasaya sürülen filmlerdeki küfür ve müstehcenlik, eski filmlerdeki küfür ve müstehcenliğe neredeyse rahmet okutur cinsten.
Uzun yıllardır, futbol maçlarını izlemek için stadyumlara giden vatandaşlar da rakip takım oyuncularına, amigoların kışkırtması ile çok ağır küfürler ediyorlar. Sanırım bu durum halen stadyumlarda devam ediyor. Bu şekilde de tuttukları futbol takımlarını masum bir şekilde desteklemeye giden vadandaş da küfür etmeye ve işitmeye alıştırıldı.
Askerde komutanların askere, askerin askere yaptığı küfürler de bu konuda ayrıca gençlerin bozulmasına sebep oldu.
Topluma örnek olması gereken siyasetçilerin de bir çoğu maalesef bu konuda çok kötü örnek oldular ve halen de olmaya devam etmektedirler.
En vahimi de yukarıda bahsettiğim alanlardan olumsuz etkilenenler, aile reisi oldular. Bu bireyler evlatlarını daha küçük yaşlarda ev ortamında küfürlü konuşmaya alıştırdılar. Veyahut evde küfürlü konuşarak, evlatlarına kötü örnek olarak, onları küfürlü konuşmaya dolaylı olarak alıştırdılar.
Şimdi de maalesef sokaklarmız, birbirlerine ve birbirlerinin ailelerine karşılıklı olarak zehir zemberek küfürler savuran gençlerle dolmuş. İşin garip tarafı da gençlerin, karşılıklı birbirlerine yaptıkları küfürlerden rahatsız bile olmamaları. Emin olun gençlerimizin konuşurken arkadaşlarına karşı kullandıkları küfürleri, kafirler bile birbirlerine yapmıyorlar.
Bu kötü durumdan dolayı, bir çok semtin sokak ve caddeleri artık ailece gezilmez bir hale gelmiş.
Çok yazık, namus ve onuru için ölen Müslüman evlatları ne hallere düştü. Akılları mı başlarından gitmiş? En basit diyaloğları dahi küfürlü bir hal almış. Şahsiyetlerine, onur ve namuslarına yapılan en alçakça küfürlere bile sessiz kalabiliryorlar.
Avrupalı bir gayrimüslim bile sokakta, günlük hayatta imansızlığına rağmen, konuşurken, aldığı eğitimle daha kibar, edepli ve medeni olabiliryorken, benim Müslüman evladım, gencim cahilce davranışlar sergileyip, çirkince konuşmamalı.
Bunun için başta hükümeti idare eden siyasi iradeye çok iş düşmektedir.
Hükümet, sinema ve dizi yolunu kontrol altına almalıdır. Stadyumlarda yapılan küfürlere yaptırım getirmelidir. Askerlik vazifesini yapmaya giden gençlere, askeri eğitimin yanında değerler eğitimi de eklenmelidir. Siyasiler, uslüp ve konuşmalarında çok hassas olmalı. Kenilerine kötü söz söyleyen rakiplerine bile Hz. Peygamberimiz’i örnek alarak sabretmeli ve kötü söz söylememeli. Çünkü aziz Peygamberimiz kendisine kötü söz söyleyen hiç bir müşrike asla kötü sözle karşılık vermemiştir. Kem söz, zaten sahibine aittir.
Bu konuda eğitimciler yetiştirdikleri öğrencileri bu hususta güzelce eğitmelidir. Cami imamları özellikle Cuma hutbelerinde ve diğer vaazlarında bu konuyu üzerinde durarak işlemelidir. Kuran Kursu hocaları özellikle yaz kurslarına katılacak yüzbinlerce çocuğa bu hususta nasihatlerde bulunmalıdır.
Son olarak da en mühim olanı, Anne ve babaların bu hususta varsa bir kusurları, kendilerine çeki düzen vermelidirler. Sonra da çocuklarına küfür etmenin çirkinliğini önemle izah ederek, kendilerini güzelce terbiye etmeliler.

Özellikle bu Ramazan ayı her Müslümanın Oruç ibadeti ile kendisini kontrol etmesi gereken bir fırsat zamanıdır. Şüphesiz Rabbimiz oruçla, sadece yemekten ve içmekten uzak kalmamızı murat etmemişlerdir. Elbette yemek ve içmekten uzak kalmanın da başlı başına nefis üzerinde sayısız faydaları vardır. Ama asıl Ramazan orucundaki murat, takvanın elde edilmesidir. Yani, bedenin tüm azalarının kontrol altına alınıp, çirkin davranış ve düşüncelerden arındırılmasıdır. Bu vesile ile Ramazan’dan başlayarak, artık dilimizi ve ağzımızı çirkin ve haram olan küfürlü sözlerden de arındıralım.
Çünkü ‘Allah kötü sözün apaçık söylenmesinden hoşlanmaz.’(Nisa 148) ve Müslüman’a sövmek fasıklıktır.(Hadis-i Şerif)