İnanan tüccar her şeyinde olduğu gibi ticaretinde de, Hz. Kuran ve Hz. Resullullah'ı yön belirleyici kabul etmelidir. O yüzden attığı adımların, söylediği sözlerin, yapacağı işlerin neticesinin iyi ve güzel olması, İslam'ın bu temel ölçülerine uymasına bağlıdır.

Ticaret peygamberimizin mesleğidir. Yüce Rabbimizin bu mesleği Peygamberine yaptırmasında hiç şüphesiz hikmetler vardır. Ticaret yapan insanın ifade ve ikna kabiliyeti gelişir, kendisine özgüven duyar. Farklı İnsan kişiliklerini tanımada hisleri daha kuvvetli olur. İnsanları ne şekilde memnun edeceğini-elinde tutacağını öğrenir. Böylelikle idarecilik yönü de oluşur. Yerinde ve isabetli kararlar almada kişiliği gelişir. Saydığım bu maddelere başka maddeler de eklenebilir.

Belki de Rabbimiz Resulüne ticaret yaptırmakla, onu yapacağı İslam davetine, tebliğe hazırlamıştır. Allah Resulü Müslüman tüccarlara ve yaptıkları ticarete çok önem ve değer vermiştir. Çünkü onlar iyi günde, dar günde her zaman Peygamberimizin yanında olmuşlar ve İslam davasının ihtiyaçlarını karşılamışlardır. Konumuzu dağıtmadan, bugün de Müslüman esnafın yaptığı ticaretten azami derecede maddi ve manevi istifade etmesi için uyması ve bilmesi gereken şu hususlara dikkat etmesini gerekli görmekteyim.

-Öncelikle Müslüman, yapacağı ticaretin helal olup, olmadığını iyice araştırılmalı.

-Faizden elde edilen parayla ticaretine başlamamalı ve ticaretinde de faizden uzak durmalıdır. ''Allah(cc) ticareti helal, faizi de haram kılmıştır''.

-Ticaretten anlayan tecrübe sahibi, samimiyetine inandığı kardeşlerin, arkadaşların yapacağı işle ilgili kanaatlerini sorup, kendileriyle de istişare ettikten sonra işe başlamalı.

- Ticarete küçük ölçekli girişimlerle başlayıp, hırstan sakınıp, kanaatkar olmalıdır.

-Ticarethanesini mümkünse ayak seslerinin en çok geldiği yerlerde açmalıdır. Yani, tabir yerindeyse, şehirlerin en kalabalık muhitinde dükkan açmalıdır.

-Rızkın yüzde 90'nının ticarette olduğuna inanıp, cesur olmalıdır. Ama yine de olası riskleri hesaba katmalıdır.

-Yapacağı ticaretle alakalı fıkhi meseleler hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Bu durumun her Müslüman esnaf için farz olduğu bilinmelidir..

-Ticaretini gerekmedikçe ortaklı yapmamalıdır. Yapacaksa da kapsamlı şartlar yazılarak ve şahitler gösterilerek kurumsal bir işleyişle yapılmalıdır.

-Mümin olmanın bir gereği olarak, verdiği sözleri yerine getirmeli, emanet edilenleri de korumalıdır.

-Yemin ile satış yapmamalıdır. Yemin, yaptığınız satışı artırsa bile ticaretinizdeki bereketi gidereceği unutulmamalı.

-Dürüstlüğün en büyük ve kıymetli sermaye olduğu bilinmeli ve bu sermayeyi küle çevirecek olanın ise ticarette söylenen yalanların olacağı hesaba katılmalıdır. Daha da önemlisi, Allah azze ve cellenin yalancıyı ayetle lanetlemesidir.

-Güler yüzlü, güzel sözlü, kibar ve anlayışlı olmanın müşteriyi etkileyen ve memnun eden önemli davranışlardan olduğu bilinmelidir. Peygamberimizin sünneti olan bu güzel davranışları, Müslüman esnafta ahlak edinmelidir.

-Sattığı malların varsa kusuru ve bu kusurlardan da haberdar ise müşteriden mallarının kusurlarını gizlememeli. Sattığı mallar, bazı markaların taklit veya muadilleriyse müşterilerine bu hakikati de söylemesi lazımdır.

- Birde ölçü ve tartıya da çok dikkat etmelidir. Unutulmamalı ki Kuran'ın da belirttiği üzere bazı kavimler sırf bu günahlarından dolayı, daha dünyadayken Allah'ın azabıyla helak olmuşlardır. Bilinmeli ki ''Müslümanları aldatanlar Müslümanlardan değildir''

- Müslüman esnaf işyerindeki temizliğe, inancına yakışır bir şekilde özen göstermelidir.

-İslami hassasiyetler göz önünde bulundurularak reklam ve tanıtıma önem vermelidir. Özellikle iş yerinde dinlettiği müzikler ve izlettiği Tv kanallarında da seçici olmalıdır.

-Yaptığı yatırımlardan istenen neticeyi almak için sabırlı olmalıdır.

-Müslüman tüccar, işçilerine karşı adil davranmaya azmetmelidir. İşçi maaşları, imkanlar dahilinde işçi giderleri göz önünde bulundurularak hesaplanıp, 'işçinin alın teri kurumadan ücreti verilmelidir'.

-Komşu esnaflarla iyi ilişkiler geliştirmelidir. Geliştirdiği iyi ilişkileri hayır yoluna yönlendirme hesabında olmalıdır. Örneğin işçilerine ve komşularına yönelik Perşembe akşamları, iş bitiminde kısa Yasin sohbetleri tertipleyebilir.

-Başkalarının pazarlığını bozanların mel-un olduğunu hatırda tutarak, bu hususta da duyarlı olmalıdır.

-Müslüman esnaf, İsar (Müslüman kardeşimizi nefsimize tercih etmek) ahlakına sahip olmalı. En azından kendisi için istediğini, Müslüman kardeşi için de istemelidir.

-Tanıdık esnaf arkadaşlarına ödemelerinde yardımcı olmalıdır. Bununla birlikte kendisine borcunu ödemesi için yardımcı olunmuşsa, yardımcı olanları, yaptıkları iyiliğe pişman etmemesi lazım. Borçlarını zamanında ödeme konusunda çok hassas olmalılar. Unutulmamalı ki Müslümanlar arasında ki güven duygusunun zedenlenmesi vahim bir durumdur. Buna sebep olanlar da büyük vebal altındadırlar.

-Borçlarını isteme hususunda utanmamalı, lakin imkanlar ölçüsünde de borçlu, mağdur bir duruma düşmüşse kendisine süre tanımalıdır.

-Müslüman esnaf kendisinin ve başkalarının hatalarından ders alıp, aynı hataya iki sefer düşmemeye gayret göstermelidir.

- Ashaptan tüccar olanlar gibi İslam'ın hakimiyeti için var olan kurumlara düzenli maddi destek vermelidir.

-Müslüman esnaf, kendisine yakın Camide vakit namazlarını cemaatle eda etmelidir. Kadim şehirlerin çarşı merkezlerinde birbirine yakın onlarca Caminin olması, bu güzel ibadetin o zamanlar ne denli yaygın olduğunun göstergesidir.

- Müslümanın ticareti kendisini İslami etkinlik ve hizmetlerden alıkoymaması lazım.

-Bayan eleman çalıştırılması lüzumlu değilse, işyerinde bayan eleman çalıştırmamalı. (Bayan eleman çalıştırmak zorunda kalanlar ise bayan ve erkek işçilerin yakınlaşmalarına fırsat vermemelidir. Aynı ortamda yemek yememeleri, aynı lavaboları kullanmamaları ve lavabolarının birbirine yakın yerlerde olmaması ve bayan elemanların kurumsal elbiseyle çalıştırılmaları, kurumsal elbisenin de tesettüre uygun olmasına özen göstermelidir.

-Ticarette başarı yollarını kapitalist yazarların cezbedici isimler vererek yazdığı kitaplarda aramamalı.

Başarı Allah'ın izniyle sizlere aktardığım bu hakikatlerde aranmalıdır.