Bismillah
Kurban bayramı yaklaşmışken niye bayram yapıyoruz? Kurban neyin nesi, niye kurban, niye bayram diye sorularla karşı karşıya kalan bir zihin kargaşası ile karşılaşıyoruz. Bilindiği özere kurban hadisesi İbrahim (a.s) ile oğlu İsmail (a.s) arasında geçen ve bize bu tarihi hadiseyi bildiren Kur'an ve hadislerden öğreniyoruz. İbrahim (a.s) rüyasında defalarca gördüğü oğlunu kurban et emrini duyunca oğlu İsmail'in yanına varıp 'Allah'ın emri üzere seni kurban edeceğim' ve bu emre hem İsmail ve hem de annesi Hacer tam bir teslimiyetle karşılarlar. Sonrasında onu keseceği sırada gökten Cebrail (a.s) elinde bir koç ile gelir ve İbrahim'in en sevdiği varlığını tam bir teslimiyetle kurban etme başarısı karşılığında gökten koç alma mükafatı ile onurlandırılır.

Kısacası özetle kurban geleneği bu kısadan gelmektedir. Her yıl hacıların hac farizasında bir kurban keserek bu ulvi vazifeyi yerine getirmektedirler.

Kurban kesilmesi emredilen baba, oğul ve annenin teslimiyetine şahit oluyoruz. Neyi kurban ettiler? Baba evladını, oğul nefsini, anne ise ciğer paresini kurban etti. Kime ne uğurunda? Allah ve emri uğrunda, işte asıl kurban bu olsa gerek.

Ümmetin bu günkü düştüğü durumun sebebi acaba kurbanlarını yani İsmaillerini kurban etmediklerinden olmasın mı? Evet; her yıl tüm İslam aleminde yüz binlerce hayvan kurban ediliyor. Ama kardeşlik, İslami yaşam, ümmet bilinci, zekat anlayışı ve tüm İslam'ın sosyal anlayışlarından uzaklaşmaları kısacası İsmaillerini kurban etmeyişleri buna sebep teşkil ediyor. İbrahim, İsmail'ini kurban etti. En sevdiği varlığı Allah emrettiği için gözünü kırpmadan feda etti. Bizler ise yani ümmet olarak İsmaillerimizi biriktirdik. Komşumuz aç iken mal biriktirip zevk-u sefa sürdük. Dini mubin ayaklar altına alınırken gaflet ile seyrettik. Batının köhnemiş ideolojileri ve hayat tarzlarını kendimize rehber edindik. Sonuç, Filistin de, Afganistan da, Irak'ta, Suriye de, Miyamar da, Yemen de, Keşmir de ve tüm İslam ümmetinde yüz binlerce İsmailler bizden alındı. Ama bu İsmailleri biz vermedik bunlar zorla bizden alındı. Onun için ne gökten bir koç ne de bir ses işittik.

Şimdi zaman İsmaillini kurban etme zamanıdır. Yoksa senden bir şekilde alınıp kurban edilecektir. Bizim İsmalimiz; nefsimizdir, kibrimizdir, şehvetimizdir, İslami dava etmeyişimizdir. Evet, kurbanımızı keseceğiz ama anlına neyimiz fazla ve eksik ise onu yazıp onunla birlikte keseceğiz ki belki Rabbimiz bize acırda bize de tarafından bir koç gönderir.
Yoksa kestiğimiz kurbanlar evimize et stoku yapmak veya kebap partileri için değildir. O kurban İbrahim ve Hacer'in ciğer pareleridir ve İsmail'in nefsidir. Sende ciğer pareni veya nefsini onunla birlikte kurban etmelisin. Aksi halde 'Onun (kurbanların), etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Fakat sizden O'na, takva (Allah'a teslim olma) ulaşır. (Hac/37) fermanı mubine muhalif olursun.

Gel ey kardeşim bu kurban kendimizi bir muhasebeye çekelim, neyimiz fazla neyimiz eksik tespit edelim ve bu bayram İbrahimvari onu kurban edelim. Belki Rabbul Aleminin rahmetini celb ederiz de biz Ümmeti Muhammed'i bu durumdan kurtarır.
Vesselam