Müslümanı herhangi bir kişi olmaktan ayıran şey, sahip olduğu özellikleridir. Çünkü o, Rabbinin yeryüzündeki halifesi olarak iradesini kullanır, sorumluluk bilinciyle hareket eder.

Müslüman şahsiyetin dışa yansıyan özellikleri davranışlarıdır. Dolayısıyla Müslüman kişi davranışlarıyla değerlendirilir. Muamelatta sergilediği hal-hareketi onun kimliğini oluşturur. O halde Müslümanın dışa yansıyan belirgin özellik ve tavırları olmalıdır.

Aşağıya İman eden kullarda bulunması gereken haslatlerden bir kısmını yazacağım. Okurken, aynı zamanda değerlendirmek suretiyle, kendimizi de teste tabi tutalım:
Müslüman kişi;

*İçinde yaşadığı topluma güven aşılar. Duruşuyla sevenine de sevmeyenine de sağlam bir sığınak olur.

*Kara, zarara aldırmadan sözü doğru söyler.

*Her işine besmele ile başlar ve hayrı gözetir.

*İbadetleri onun servetidir, muhabbeti, yeme-içmeyi erteler ama ibadetini ertelemez.

*İman ettiği Allah'ın yüceliğinden dolayı korkuyu unutur, cesaretli olur.

*Edep ve haya sahibidir. Aşmaması gereken sınırları gözetir.

*Sözü senettir. Çok şeyden vazgeçer, sözünden geçmez.

*İyi komşudur. Çevresindekiler onun elinden ve dilinden emin olurlar.

*Kendini ve ehlini cehennem azabına karşı korur.

*Tabiat ve nebatata karşı sorumlu davranır. İmar eder, ifsat etmez.

*Rüşvet ve kayırmaya tevessül etmez. Zengini, mevki sahiplerini fakirden üstün tutmaz.
*Ümitvardır, olumlu düşünür, insanlara tebessüm eder.

*Din kardeşine karşı iyi niyet besler ve onu sever. Ümmetin derdiyle dertlenir.

*Emanete sahip çıkar, emniyeti önemser.

*Rızkına şükreder, zekatı ve sadakayı ihmal etmez.

*Çocuklarının ilk öğretmenidir. Dünyanın bin bir çeşit tuzağına karşı sağlam temeller atar.

*Müslüman bir bütün olarak gücü nispetinde iyiliği emreder, kötülüğü de nehyeder.

Şimdi bakın halimize, içimizdeki pek çok iyi insanlara rağmen; ticaretimizde hile ve yalan var, hukukumuzda adaletsizlik var, eğitim sistemimizde başarısızlık var. İbadetlerimizde gevşeklik var.

Batıya özenmek, hayranlık duymak ve haram sınırını aşmak var. Çarşı pazarda yalan, hile, art niyet, sebepsiz yemin, kaba konuşma, faiz, haksız kazanç var. Bunca arızî durum varsa, mutlaka bize de az çok yansımaları vardır.

Kendimizi gözden geçirmeliyiz.
İyi ile kötüyü ayırt etmek zor değil.

Eğer Müslüman kimliğimize yakışmayan amellerimiz varsa, kendimize çeki-düzen vermeliyiz. Bozgunculuk bize değil zalimlere yakışır. Ki bunu da fazlasıyla yapıyorlar zaten.
Yani bizde şunlar olmamalıdır:

*İnsanları aldatma

*Kendimize ve başkasına yalan söyleme

*İftira atmak suretiyle kişilerin onur ve haysiyetini zedeleme

*Ortak hukukumuz olan kişilere ihanet etme

*Dayanaksız düşünce ve haberlerle fitnecilik, fesatlık yapmak

*Dinimizin açık emrine rağmen ırkçılık yapmak

*Aşırı kıskanç olup haset etmek

*Sözünde durmamak, menfaatçi davranmak

*ufak tefek meseleler yüzünden kin beslemek

*Saygısızlık yapmak ve ötekileştirmek
*Küfürlü konuşmak
(…)
Hasılı kelam, ölüm biz gelmeden biz kendimizi sorguya çekelim. Hala yaşıyorsak, imanı takviye etme imkanımız var demektir. Selam ve dua ile…