Allah'ın adıyla
Bir hadisi şerifte şöyle buyurulmuştur: «Kişiyi ayakta tutan akıldır. Aklı olayanın dini de yoktur» (Cami us-Sağir)
Başka bir hadiste ise şöyle buyurulmuştur: «Allah, akıldan daha değerli bir şeyi yaratmamıştır» (İmam Gazali, İhya)

Akıl; düşünme kabiliyeti, kavrama gücü ve anlama yeteneğidir. Hadiste de dikkat çekildiği gibi akıl; insanı insan yapan değerlerin tümüne kaynaklık eder. İnsan ancak akıl sayesinde iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, faydalı ile zararlı olan şeyleri birbirinden ayırt edebilir ve doğru tercihte bulunabilir.

Uyuşturucu maddeleri ise doğrudan aklı hedef alır, aklı giderir ama akıl ile birlikte bedene de zarar verir. Kullanan kişiyi hem aklen hem de bedenen dengesiz bir hale getirir, sağlıklı düşünmesini engeller ve yaşantısını bozar. Böylece kişiyi faydalı olmaktan çıkarır ve zararlı bir hale getirir.

Bu yüzden İslam, uyuşturucunun her çeşidini şiddetle yasaklamıştır. Konuyla ilgili bir ayette şöyle buyurulmuştur: «Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları, şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz» (Maide 90) Bir hadiste de şöyle buyurulmuştur: «Sarhoşluk veren her şey haramdır» (Sünen-i Nesai)

Üzülerek ifade edeyim ki bugün uyuşturucu kullanımı büyük yaygınlık kazanmakla beraber 10 yaşındaki çocukları dahi kapsamına almıştır. Özellikle de 15-25 yaş arasındakiler en çok kullananlardır.

Yapılan araştırmalara göre liselerde okuyan öğrencilerin % 30'u sigara, % 34'ü alkollü içecek,% 1.3'ü ise esrar kullanmaktadır. Bugün uyuşturucu maddelerinin ve özellikle de esrar maddesinin okulların kapılarına kadar rahatlıkla götürülebildiği dikkate alınırsa, yeni neslin ne kadar büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğu daha iyi anlaşılacaktır.
Gençleri uyuşturucu maddelerini kullanmaya sevk eden etkenlere baktığımızda; aile, arkadaş grubu, uyuşturucu maddeye ulaşma kolaylığı ve eğitim politikaları gibi dört önemli husus görürüz. Ama en büyük etken manevi yoksunluktur.

Genç, ailede gereken sevgi ve ilgiyi görmediği zaman kendini dışlanmış hisseder, manen olumsuz etkilenir ve arayışa girer. Bu duygular içindeki gençler bir araya geldiğinde arkadaş grubu oluşturur, içinde bulundukları arayış haliyle uyuşturucu çetelerinin tuzağına düşer ve uyuşturucu kullanmaya başlarlar.

Bazı gençler ise içine girdiği arkadaş grubuna ayak uydurma veya keyif niyetiyle uyuşturucuya başlar ancak alışır ve kendini kaptırır. Özellikle de manevi açıdan yoksun olan gençler, freni patlamış araba gibi bu durumlar karşısında kendilerini kontrol edemez ve olayın akışına bırakırlar.
Hal böyle iken anne ve babalara büyük görevler düşmektedir.

Çocuklarını kötü arkadaştan ve kötü alışkanlıklardan, özellikle de uyuşturucu gibi büyük bir beladan korumak için onlara gereken ilgi ve sevgiyi göstermeleri ve onların sorunlarıyla yakından ilgilenmeleri gerekir. Kimlerle arkadaşdaşlık yaptıklarını, hangi yerlere takıldıklarını, nelerle meşgul olduklarını yakından takip etmelidirler. Sadece maddi ihtiyaçlarını değil, özellikle ve öncelikle manevi ihtiyaçlarını gidermeye çalışmaları gerekir. İslami ilim ve terbiye ile donatmaları gerekir ki bu, onlar için en büyük kalkan olur.

Unutmayalım ki anne ve babaların çocuklarına karşı görev ve sorumlulukları büyüktür. Bu konuda Rabbimiz şöyle buyurmuştur: «Ey iman edenler! Kendinizi ve aile efradınızı, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun» (Tahrim 6)

Peygamber efendimiz de konuyla ilgili bir hadiste şöyle buyurmuştur: «Hepiniz çobansınız ve güttüğünüzden sorumlusunuz» (Buhari)
Allah'a emanet olun.