Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a , Salat ve selam onun resulü Hz. Muhammed (sav)'in üzerine olsun.

Aziz okurlar, bilindiği üzere, Hüdapar referandum ile ilgili kararını açıkladı ve EVET dedi. Tabi evet demesi üzerine eleştiriler aldı. Bununla beraber kararlarının isabetli olduğunu söyleyenler de oldu. Başta şunu ifade etmemiz lazım. Hüdapar'ın kararını olumsuz bulup eleştirenler, herkesin kendileri gibi düşünmesi gerektiğini savunan kimselerdir. Ve kendi kararları da kendi fikirlerine, siyasi menfaatlerine uygun olduğu için ısrarla üzerinde duruyorlar. Söz konusu menfaatleri ise sadece kendileri gibi düşünen kimselerin işine gelmektedir.

Oysa insanları yönetmeye talip olanlar, sadece içinde yaşadıkları toplumun menfaatini değil ümmetin menfaatini en büyük menfaat görmelidir. Buradan da anlaşılıyor ki kendi çıkarları için mücadele edenlerin EVET'i de HAYIR'ıda çok önemli değil.

Birileri bu adam referanduma HAYIR diyenleri eleştiriyor ya da EVET diyenleri övüyor diye düşünebilir. Ama öyle bir durum söz konusu değildir. İfade etmeye çalıştığım şey EVET ve HAYIR demelerinin altındaki gerekçenin ne olduğuna dairdir. Yani EVET ve HAYIR demelerindeki niyetleri nedir? Bu konuda Hüdapar EVET dedi ve niyetini de açıkladı.8 Toplumun geleceğini ilgilendiren halis bir niyet olduğunu düşünüyorum. Çünkü Hüdapar, anayasanın tamamıyla alakalı olarak; Yapılması gereken tümüyle yeni bir anayasadır dedi. Yani Hüdapar anayasanın eksikliklerinin olduğunu söylüyor. Ve bu kısmi değişikliğinde tümüyle yeni ve sivil bir anayasa için atılmış bir adım olarak değerlendiriyor. Tarafsız bir tefekkür yapıldığı zaman Türkiye'de meydana gelen problemlerin çoğunun nedeni anayasa maddelerinin toplumun sorunlarını, ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olmamasıdır. Anlayacağınız vücudunun hastalık bulunan birine ağrı kesici vermek kısmen ve geçici bir süreliğine iyileştirir.

Ve Hüdapar bu kararını istişare ile almıştır. İstişare ise İslami ve Ku'ran'i bir kavramdır. Lügatinde istişare kelimesi bulunan bir milletin istişare hususlarını Ku'ran ve Sünnet kontrol eder. Dolayısıyla eminim ki Hüdaparın bu kararı Ku'an ve Sünnet ışığında yapılan bir istişarenin sonucudur. Nitekim Allah'u Teala:'Onların işi kendi aralarında istişare iledir'(Şura 38.Ayet). Ve bazıları da Hüdapar'ın kararını bir an önce açıklamasını istiyordu. Halbuki böyle mühim bir meselenin istişaresi kolay olmasa gerek. Yerinde ve zamanın da verilmiş bi karar diye düşünüyorum. Çünkü EVET demelerinin arkasında haklı gerekçeleri var. Ki bunları da açıkladılar. Kısacası toplumun selametini ve ümmetin menfaatini ilgilendiren bütün kararlar değerli ve önemlidir. ALLAH'A emanet olun.