Gerçekleşebileceğine inandığımız ideallerimiz var!

Ayakları yere basmayan, gerçeklikten tamamen soyutlanmış, uygunlama imkan ve ihtimali bulunmayan mistik idealler peşinde değiliz.
Bu gaye ve hedeflerimizin bir kısmı sosyal siyasal, bir kısmı hak ve hürriyetler kapsamında, bir kısmı ekonomik kapsamda değerlendirilebilir.

Ancak bizim daha ulvi olan temel bir hedefimiz var; o da bilinçli yada bilinçsiz bir şekilde içi boşaltılmış ahlaki ve insani değerleri yeniden ihya edip, topluma hakim kılmak ve sistemi de bu temel ilkelerle uyumlu hale getirmektir.

Zira değer yargıları aşındırılmış, toplumun kişiliksizleştirilmesi çabaları giderek yoğunlaşmış ve maalesef ki bu çabalar netice vermeye başlamıştır. Bu nedenle buna yeterli bir tepki verilmeli ve bunların önüne geçilmelidir.

Bu toplumu kişiliksizleştirme çabaları daha Ülkemizin ilk yıllarında başlamış ve bugüne kadar da artarak devam etmiştir.
Bu çabalar İki ayağı olan bir ideoloji kapsamında topluma uygulanmaya çalışılmıştır.

Birinci ayak, insanların dinlerini tam olarak yaşamaları önüne engeller koymak, dini birtakım kavramların içini boşaltmak ve dini kontrol altına almak şeklinde cereyan etmiştir.
Bu toplumu aşındıran ve çözen ideolojinin ikinci ayağı ise ulus devlet kapsamında Türkleştirme ve toplumun Türk olmayan diğer unsurlarını yok sayma şeklinde olmuştur.
Birinci ayak ile bizim ortak paydamız olan İslam dinini toplumun bağlı olduğu temel harç olmaktan çıkarmaya çalışmış.

İkinci ayak ise kardeşlik kavramının içinin boşaltılmasına, bu duyguların köreltilmesine ve toplumda çok ciddi boyutlara varan ırkçılık tartışmalarının yaşanmasına sebebiyet vermiştir.
İşte bu yüzden biz ne diyoruz?
1-Irkçılık çabalarından vazgeçin. Zira bu toplumun temeli islamdır. Başka maya tutmaz.
2-Dini ne şekilde ve nasıl yaşayacağımıza da sen karışma. Bırak bu halk dinlerini muteber gördükleri insanlardan öğrensin.

İnancının gereği neyse o nu yaşasın.
Değerli Kardeşlerim! Bu ideallerimizin gerçekleşebilmesi için buna inanan değerli halkımızla birlikte, gerçekçi çözümler üretmeye ve bu yolda imkan ve takatimiz elverdiği ölçüde yürümeye azimliyiz.
İşte bu bilinçle bir hareket metodumuz var. O da hakkı hak olarak gösterip, zulmün ve haksızlığın karşısında durmaktır.

Bu itibarla muhalefetimiz yapıcı bir muhalefettir. Kavga etmeyeceğiz ancak yanlışı da kabullenmeyeceğiz. Doğru olan neyse onu da gösterip, uygulanması için gayret sarf edip yapıcı muhalefetimizi sürdüreceğiz.
İslami bir siyaset nasıl yapılır, onu da dosta düşmana göstereceğiz inşallah...