Van, sağlık alanında ilk darbesini Ekim 2011'de yaşadığı depremle, ikinci darbesini de HDP'nin başlattığı 6-8 Ekim olaylarının meydana geldiği 2014 yılında aldı. Yaşanan bu olaylar sağlık alanında her şeyin kötüye gitmesine sebep teşkil etmiştir. Hükümet de tüm bölge gibi, ilimize pozitif ayrımcılık uygulamayınca, şehrimiz yaşanan hadiselerden sonra maalesef eski cazibesini kaybetmiştir.

Artık doktor ve sağlık personelleri Van'ı eskisi kadar tercih etmez olmuşlar. Bundan dolayı ilimizde hekim ve yardımcı sağlık personelinde yetersizlik olmuştur. Özel bazı hastaneler kapanmıştır. Bu boşluklar, halkın doktor muayenesi, röntgen sonuçları ve labavatuar tetkikleri için günlerce hatta aylarca vücudundaki ağrılarla sıra beklemesine sebep olmuştur.

Eskiden çevre illerin sağlık alanında umudu konumunda olan Van hastaneleri, bu gün dışarıdan kapısına gelen hastaların maalesef ihtiyaçlarına cevap vermez olmuş ki, misafir hastaları Ankara gibi başka merkezlere sevk etmektedir.

Sağlıklı bir yaşam ve tıbbi bakım, doğuştan kazanılmış temel insanlık hakkıdır. Vatandaşa huzursuzluk veren bu sıkıntıları bir an önce ortadan kaldırmak, devletin kendilerini yetkilendirdiği şahısların görevidir. Çünkü vatandaşın sağlık hizmetleri devletin görev ve sorumluluklarındandır. Bu nedenle Ankara'da bulunan Kamu Hastaneleri Birliği Genel Başkanlık yetkilileri harekete geçmelidir.

Bir an önce şehrimiz hastanelerine, özellikle kadın doğum, Diş ve Çocuk branşının yan dallarında yeteri sayıda hekimler atamalıdır. Bununla birlikte yardımcı sağlık personeli açığı da kapatılmalıdır. Sermayelerini Van halkına borçlu iş adamları ise vefalarını gösterip, yeni özel hastaneler açmalıdır.
Tüm sağlık personeli, empati kurup hastaların halinden anlamalıdır. İşlerini ibadet şuuruyla yapmalıdırlar. Dünya-ahiret rehberimizin buyurduğu gibi işlem ve işleri kolaylaştırıp, zorlaştırmamalıdır.

Vatandaş da hastalık gelmeden sağlığının kıymetini bilmeli. Ümmeti olduğu peygamberinin sünnetlerinden olan günlük hayat önerilerini dikkate alıp, yaşamaya gayret etmelidir. Çünkü sağlık ve selametin yolu ona uymadadır.

Allah Resulü, Rum ve Mısır hükümdarlarına elçiler gönderip, onları İslam'a davet etmiş. Hükümdarlar İman etmemiş ama, elçilere güzel davranıp bazı hediyelerle birlikte yollamışlar. Elçilerin yanlarında Müslümanların hastalarını tedavi etmek için de birer hekim yollamışlar. Hekimler birkaç ay güzel bir şekilde Medine'de misafir edilmişler. Yalnız yanlarına tedavi için ciddi bir hastalıktan dolayı kimse gelmemiş. Onlar da Allah Resulü'nden müsaade isteyip gitmek istemişler.

Allah Resulü onlara, ' Şunu bilin ki, burada ne kadarda kalsanız, size bakacağınız hasta gelmez. Çünkü İslam dini Müslümanlara hasta olmamanın yolunu göstermiştir. Ashabım temizliğe çok özen gösterir. Acıkmadıkça bir şey yemez ve sofradan da doymadan kalkar' diyerek onların şahsında bizlere sağlıklı yaşamın özetle yolunu göstermiştir.
Şafii olan Rabbimden, tüm hasta Müslümanların maddi ve manevi hastalıklarına şifa diliyorum.