Bu yüce davayı yüklenmek kolay olmaması gerektirir. Ağır yük, büyük bedel ve fedakarlık ister. Bunu yapmak gayret, iman, mücadele ister. Küfre karşı azimli, güçlü bir ihlas ve çalışma ister. Verilen sözün tam teşekküllü yerine getirilmesini ister. Yılmadan, yorulmadan, korkmadan, canını-malını bu yolda harcama fedakarlığını ister.

İşte dava adamlarından biri, Hüseyin'in yol arkadaşlarından biri, Hüseyni Rezzan! Zillet bizden uzaktır deyip, zillet içinde yaşamaktansa izzeti tercih eden imam! Yüce davayı il, ilçe, köy demeden; durmadan, yorulmadan gezen, anlatan dava adamı şehit imam! Özlemle dünyadan göçen fedakar şahsiyetlerden bir güldün ve şahadetinin kokusu Fıratı, Dicle'yi; serhatı sardı. Devam eden, durmayan, her geçen gün artan bir büyük davan var. Yolunu sürdüren dava arkadaşların var.

Şehadetinle bu dava bitecek diyen gafiller yanıldılar. Bozguna uğradılar, emellerine ulaşamadılar. Davaya savaş açanlar, mevki-makam peşinde koşanlar, emperyalistlerin uşaklığını yapanlar iflah olmadılar. Aksine zelil oldular. Yetiştirdiğiniz dava erleri nice güller, sümbüller yetiştirdi.

Bu çorak toprakları kanlarıyla suladılar. Ümmetin mazlum topraklarına göz diken emperyalistlerin ve ona uşaklık edenlerin hayallerini suya düşürdü. Davamız bize sevda oldu. Camileri bize yasaklayanlar hayal kırıklığına uğradı. Meydanlar artık bu sevdaya açıldı, doldu taştı. Can-ı gönülden çalışan ümmetin mustazafları sokak sokak sokak, ev ev dolaşarak halkı Muhammedi sevdaya davet ettiler. Senden kalan miras, şehadetler oldu. Bu yolda kurbanlar verildi.

Yasinler, Riyadlar ALLAH yolunda param parça oldular. Binalardan atıldılar, yakıldılar ezildiler. İşte zemheri soğuktan sonra bir baharı tattılar. İşte keko, dava bedel ister, kavga ister, yürek ister, iman ister. Yolun yolumuzdur ey civanmert şehit! Sana ve tüm şehitlere ithaf olunur.
Şehadetin kutlu olsun keko...