Allah'ın adıyla

Her şeyi yaratan Allah (cc), yarattıklarının her birine ayrı ayrı özellikler vermiştir. Her birinin yaşamlarını sürdürmesi ve hayat bulmaları için onlara uygun ortamlar var etmiştir. Onun için her birinin bir tabiatı ve hayat bulduğu iklimi vardır. Hurma ağacı sıcak iklimde hayat bulurken, kavak ağacı sulak ve ılıman iklimde hayat bulmaktadır.

İnsanın da iklimi İslam'dır. Çünkü insan, İslam fıtratı üzerine yaratılmıştır. İslam'ın tabiatı ile insanın yaratılış tabiatı birebir örtüşmektedir. İnsanın tabiatı; İslam'ın iyi gördüğünü iyi, kötü gördüğünü de kötü görür. İslam bir şeyi çirkin görmüşse insan tabiatı da onu çirkin görür. Onun için insan, İslam'da hayat bulmaktadır. Ancak insan, sonradan edindiği inanç, fikir ve alışkanlıklarla tabiatına aykırı tutum ve davranışlar içine girer. İslam'ı yaşamayan insan, ikliminden koparılmış, suni ortamda yetiştirilmeye çalışılan ve tabii özelliklerini kaybeden bitki gibidir. Huzur bulamadığı gibi çevresindekilerin de huzurunu bozacak hale gelir.

Nitekim insanı yaratan ve onu en iyi bilen Allah'tır. Allah (cc) insanı yaratmış ve çeşitli özelliklerle donatmıştır. Ama başıboş ve kendi haline bırakmamış, ona din olarak İslam'ı göndermiştir. İslam diniyle, insana ilahi dünya görüşü ve bakış açısını sunmuş; onun ferdi, ailevi ve sosyal hayatını düzenleyerek bir yaşam şekli ortaya koymuştur.

Allah (cc) zinayı haram, nikah yoluyla evliliği helal kılmıştır. Evliliğin yaşını, usulünü ve şartlarını belirlemiştir. Faizi haram, alış–verişi helal kılmıştır. İçkiyi, kumarı haram kılmıştır. Bülûğ çağına erenleri mükellef tutmuştur ve hakeza…

Ölçüyü koyan, helal ve haramı tayin eden Allah'tır ve O'nun Rasûlüdür. Allah (cc) ve Rasûlü (sav) bir konuda hükmünü koyduktan sonra artık iman eden birinin o konuda başka söz söylemeye hakkı ve yetkisi yoktur. Allah (cc) en iyi bilen değil midir? Allah'tan daha iyi bilen mi vardır?

Allah'a ve ahirete inanan biri; insana, hayata, fikirlere, olaylara ve yaşam şekline bu bakış açısıyla bakar. Kur'an ve Sünnetin, her konuda en doğru bilgileri verdiğine, en doğru yolu gösterdiğine inanır.

Hal böyle iken birtakım insanlar Allah'ı ve Rasûlünü hiçe sayıyor, Allah'a ve Rasûlüne rağmen insan hayatı ve yaşam şekli ile ilgili aykırı ve tutarsız şeyler söylüyor. Sanki Allah (cc) ve Rasûlü (sav) hiçbir konuda hüküm koymamış ya da hüküm koyduğu halde insanı bundan sorumlu tutmayıp kendi tercihiyle baş başa bırakmış gibi rahat ve pervasızca hareket ediyor. Batı'nın kültür ve yaşam tarzını esas alıyor, Batı'yı taklit ediyor ve Batı medeniyetini İslam'a tercih ediyor. Bunlar; Allah'a inanmayan, İslam'ı kabul etmeyen ve ahiretin hesabını yapmayan insanlardır.

Biz Müslümanız. Dosdoğru bir dine mensubuz. Kendimize has bir kültürümüz ve bir yaşam tarzımız vardır. Gayri Müslimlerin kültürüne ve yaşam tarzına ihtiyacımız yoktur.

Bize düşen; dinimize, kültürümüze ve İslami yaşam tarzımıza sahip çıkmaktır. Kendi değerlerimizi muhafaza edersek hem bu dünyada hem de ahirette huzur buluruz. Nitekim bu dünya hayatı bir imtihandır ve burada yaptıklarımızdan dolayı ahirette hesaba çekileceğiz.

Allah'a emanet olun.