Yunus Tuğrul/Vanolay
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü tarafından düzenlenen 'Kent Söyleşileri' kapsamında 'Van'ın Son Yüzyıldaki Ekonomik Karnesi' konulu program yapıldı.
Cengiz Andiç Kültür Merkezinde gerçekleşen programa Prof. Dr Mithat Melen ile Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva konuşmacı olarak katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Suvat Parin; Bir kentin ekonomik uğraş biçimleri Aslında Tarihsel süreç içerisinde çok sınırlılık gösterir. Yani aynı eksende olan bir takım sektörler vardır, ona bağlı bir takım yan sektörler kendini gösterir. Bu açıdan Van'ın (MÖ) 5 bin yılından önce başlayarak devam eden tarihsel süreçteki ekonomik görüntüleri baktığımız zaman, Aslında çok değil Bir elin parmaklarını belki geçmeyecek ama temelde de iki ya da üç ana alanda ekonomisi baskın bir şehir profili ön plana çıkıyor. İşte Urartulara baktığımız zaman tarım ve hayvancılık Tabii geniş bir Tanrım var akabinde Tarım ve hayvancılığın olmadığı bölgelerde gerçekten büyük ve küçükbaş hayvancılık sektörü bu böyle güçlü bir kanıt olarak devam etmektedir. Günümüzde Tabii dediğimiz gibi bunu bir takım eklemeler vardır, son dönem özellikle cumhuriyetin kuruluşundan bu yana kentsel konuda bir takım aksaklıklar oluşmuş, Fakat bu iki ana omurganın devam ettiğini söyleyebiliriz. İkincisi Van ekonomisi için söylenebilecek şey Devletin ya da Merkezi Otoritenin kentin ekonomisine dahil olduğu dönemlerde bir genişleme, fakat kendisini çektiği dönemlerde de bir daralma ile karşı karşıyayız. Bu da bizim yani Kent ekonomisini tartışırken ya da okurken ön plana çıkaran 2 şey, Aslında ekonomik arka plana sahip bir şehirden söz ediyoruz. Son yüz yıldır 19 yüzyıla ilişkin yetiştirilen ürünler açısından geniş bir yelpaze bir tarım kendi özelliği gösteriyor, aynı zamanda bir ticaret kentidir. Buradan Avrupa'ya buradan Anadolu'ya tiftik ,yün, halının ihraç edildiği bir kent özelliği gösteriyor, işte yine Deniz ulaşım ticaretini gerçekten yoğun olduğu bir şehirden bahsediyorum, 19 yüzyılda inci kefali balığının, sodanın ticari şehre dönüştüğü, 19 yüzyıl böyle güçlü bir kent ekonomisinden söz ediyoruz .şimdi buradan sorarak Van'ın son yüzyıl nasıl bir seyir izledi, bunu öğreneceğiz. Dedi.
'TÜRKİYE CUMHURİYETİ HARİÇ ONDAN ÖNCE HERKES SÜPER GÜÇ OLARAK YAŞAMIŞ'
Urartu dönemlerinde Van'ın ekonomik anlamda zengin olduğuna dikkat çeken Prof. Dr Mithat Melen;' Van 7 bin yıllık bir tarih. Mesela Urartulara bakıyoruz, Urartular evlerini, kalelerine, Hatta özellikle yaşadıkları bölgeleri doğuya çeviriyorlar. Niye Doğudan sabah güneşi alsın, oturma odaları doğuya ve bir yanı batıya bakıyor doğu ve Batı ışığını, sıcağına alsın diye. Yüzüncü yılda Van evlerine bakıyoruz, Van'da evler kuzeye dönük, Ankara'daki evlerde Kuzey dönük, bu kadar soğuk bir iklimde 7 bin yıl önceki insanların ekonomik anlayışlarını sahip değilmişiz. Van'ın Göle paralel olması, Tam aksine özellikle mutfağın doğuda olması lazım, tarihe baktığınız zaman, bu topraklarda hep süper güçler yaşamış. Türkiye Cumhuriyeti hariç, ondan önce herkes süper güç olarak yaşamış. Türkiye Cumhuriyeti süper güç değil, dolayısı ile ekonomik açıdan da insanı açıdan da baktığınız zaman. Süper güç olmanın da getirdiği bazı şeyler vardır. Fiyatlar var bu ekonomide insanları etkiliyor, Şimdi biz Yüzyıllık demişiz Yüzyıllık mesele de karşımıza ne çıkıyor bu bölge için, bir kere Osmanlı İmparatorluğu'nun son günleri çıkıyor ve savaşları çıkıyor böyle bir dönemde ekonominin ve insanların kalkınmışlık düzeyinin yüksek olması zaten mümkün değil. Şeklinde konuştu.