​Eğitim sistemindeki sorunların toplumsal birçok sıkıntıya neden olduğuna dikkat çeken HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanı Hüseyin İmir, fenni ilimlerin yanı sıra öğrencilerin manevi yönden gelişmeleri için de çalışılması gerektiğini söyledi.

HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanı Hüseyin İmir, Türkiye'deki eğitim sisteminin gençleri nasıl etkilediği ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'de yüz yılı aşkın bir süredir, halkın inancı ve kültürüyle örtüşmeyen bir eğitim sisteminin uygulandığını hatırlatan İmir, bu eğitim sistemi nedeniyle gençlerin özgün düşünceden uzaklaştırılarak kendisine yabancılaştırıldığını söyledi.

video

Eğitim sisteminin materyalist anlayıştan ve Kemalist ideolojisinden arındırılması gerektiğini söyleyen İmir, "Eğitim, insanı çok yönlü kuşatan ve insana istendik yönde davranışlar kazandırmaya çalışan bir süreçtir. Bu nedenle ideolojilerin temel odak noktası eğitim sistemi ve eğitim müfredatları olmuştur. Ülkemizde de bunu bariz bir şekilde görüyoruz. Yüz yılı aşkın bir süredir halkımızın hem inancıyla hem kültürüyle taban tabana zıt olan batı merkezli bir eğitim sistemi uygulanarak toplum dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Gençler, fıtratlarına ve yaratılış gayelerine uygun olmayan materyalist anlayışa sahip bu eğitim sisteminden olumsuz etkilenmektedir. Bu anlayışa sahip eğitim sisteminin gençlerin hem zihin dünyasında hem de yaşantılarında oluşturduğu tahribatı bugün daha iyi görmekteyiz. Bu eğitim çarkının içerisinden geçen gençler maalesef özgün ve özgür düşünceden uzaklaşmakta ve kendisine yabancılaşmaktadır." dedi.

"Müfredatın yerli olması ülkenin bağımsızlığı açısından son derece önemlidir"

Eğitim sistemindeki müfredatın temel değerlerle uyumlu olması gerektiğinin altını çizen İmir, "Günümüzde savunma sanayisi ve teknolojiye yapılan yatırım ülke açısından ne kadar önemliyse eğitim sisteminin değer yargılarımızla barışık olması yani yerli bir müfredatının oluşması ülkenin bağımsızlığı açısından o kadar önemlidir. Bu nedenle iktidarın eğitim sisteminin müfredatının temel değerlerimizle uyumlu olacak şekilde tekrardan düzenlemesi büyük bir önem arz etmektedir. Bugüne kadar ortaya konulan politikaların maalesef bundan uzak olduğunu görüyoruz. Zaman zaman müfredata bazı olumlu gelişmeler olmuş olsa da eğitim sistemimizin temelinde henüz bu iradenin ortaya konulmadığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.

"Mevcut eğitim sistemi insanı tek yönlü olarak ele alıyor"

Eğitim sisteminin temel felsefesine ilişkin görüşlerini aktaran İmir, şöyle konuştu:

"İnsan iki yönlü bir varlık olup hem maddi hem de manevi ihtiyaçları bulunmaktadır. Eğitim aynı zamanda bu ihtiyaçlara cevap vermenin de bir yoludur. Eğer eğitim sistemi, bireyi modern eğitim sisteminde olduğu gibi materyalist bir anlayışla değerlendirirse maneviyata ilişkin hususları ıskalar. Diğer taraftan bireye sadece maneviyata ilişkin değerleri verip maddi hususu da göz ardı etmek doğru değildir. Sağlıklı toplumlar, bu ikisini dengeli bir şekilde yürüten toplumlardır. Fakat modern eğitim sistemi, insanı tek yönlü olarak ele almaktadır. Bu anlayış gençlere mutlu ve huzurlu bir yaşam sunamıyor. Çünkü bir taraftan gençlere bilgi yüklenirken, diğer taraftan bu bilgiyi ve hayatını anlamlı kılacak olan ahlaki, manevi değerleri yok sayıyor. Bizim inşa ettiğimiz ve bütün dünyaya adaleti ve iyiliği sunduğumuz medeniyet anlayışımızda ilimlerin birliği esastır. Maddi-manevi veya beşerî-İslami ilimler diye bir ayrım yoktur, ikisi de birlikte verilir. Bu yüzden fert, çift yönlü bir gelişim süreci izler. Hem bilgili hem de ahlaklı bir insan profili ortaya çıkmış olur. Bu şekilde hem üreten hem de anlamlı bir hayat süren huzurlu ve mutlu bir toplum inşa edilir."

"Eğitim sisteminin inancımıza ve değerlerimize uygun olarak yeniden inşa edilmesi gerekir"

Manevi değerlere sahip bir gençlik yetiştirilemediği taktirde toplum olarak karşılaşılacak tehlikelere işaret eden İmir, "Çok net söylüyorum; geleceğimizi kaybederiz. Çünkü gençler ne dündür ne de bugündür. Gençler, gelecektir. Geleceği bugünden huzurlu, mutlu, müreffeh ve adil yarınlar inşa edecek bir bilinçte olan gençlerle planlamazsak, yarınlarımız bugünkünden daha kaotik ve huzursuz olacaktır. Gençlerimiz de bir anlam krizi içerisinde kendilerini bunalımların içerisinde görecektir. Bu yüzden manevi değerlere sahip, kendi inancını sağlam temeller üzerine oturtmuş bir gençlik yetiştirmek için eğitim sisteminin inancımıza ve medeniyet değerlerine uygun olarak yeniden inşa edilmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.

"Geçici zevklerin peşinde koşmak mutsuz ve umutsuz bir yaşam ve gelecek demektir"

Son olarak gençlere tavsiyelerde bulunan İmir, "Yeryüzünde var olan her canlıyı anlamlı kılan yaratılışına uygun hareket etmesidir. Güneşi, ayı ve yıldızları insanlar açısından anlamlı ve değerli kılan neyse; insanı da anlamlı kılacak olan, yaratılış amacına uygun kulluk bilinci ile hareket etmesi olacaktır. Heva ve hevesinin kölesi olan bir insanın ne kendisine ne topluma hiçbir faydası yoktur. Geçici zevklerin peşinde koşmak mutsuz ve umutsuz bir yaşam ve gelecek demektir. Bizler ancak vahiy ikliminden beslenerek, akıl ve kalp bütünlüğünü sağlayarak mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdürebiliriz. Genç kardeşlerim, yeni eğitim ve öğretim sürecinin başındayız. Her birimiz yeteneklerinize uygun bir alan belirleyip bu alanda uzmanlaşmanın çabası içerisinde olmalıyız. Materyalist anlayışın bize dayattığı prangaları kırıp eğitim müfredatını ve özellikle akademik alanı değer yargılarımızla inşa edip geleceğe daha sağlıklı adımlarla yürümemiz gerekmektedir. Akademik alanda yapılan okumaları veya bize bilimsel bilgi diye sunulan verileri iyi analiz etmek zorundayız. Doğrular arasına sıkıştırılmış yanlış bilgileri ayıklamak kolay değil. Bu nedenle doğru bilgiye ulaşmak için ve doğru ile yanlışı birbirinden ayırt edebilmek için ciddi okumalar yapmamız gerektiğinin farkında olalım." şeklinde belirtti. (İLKHA