​Kırgızistan'da yetkililer, ana dillerini kaybetmekle karşı karşıya olduklarına dikkat çekerek Rusçanın resmi dil statüsünden çıkarılmasını önerdi.

Kırgız Anayasa Konseyi üyesi Sadirdin Toraliev, Rusçanın Kırgızistan'daki resmi statüden çıkarılmasını önerdi.

Anayasa Konferansında konuşan Toraliev, bu önerinin kulağa radikal gelebileceğini ancak gençlerin artık ana dilleri olan Kırgızcayı konuşmayı bıraktığına dikkat çekti.

Kırgız dilinin ülkede gelişmesini sağlamak için gerekli şartların oluşturulması gerektiğini söyleyen Toraliev, aksi takdirde, "Ana dillerini kaybedebileceklerini" vurguladı.

Kırgızistan'da Rus kültürü hakim

Ülkenin anayasasına göre devlet dili Kırgızca olup resmi dil olarak Rusça kullanılmaktadır.

Sovyetler Birliğinin dağılmasının ardından ortaya çıkan Türk cumhuriyetlerinden birisi olan Kırgızistan, yüzyılı aşkın bir süre önce Çarlık Rusya'sının, ardından Kızıl Rusya'nın tahakkümü altında kaldı.

Kırgızistan, bağımsızlığına kavuştuktan sonra, anayasasına resmî devlet dili olarak Kırgızcayı, diğer bir deyişle, anadilini koymuştu. Fakat, anayasanın bu hükmüne rağmen, sıradan insanlarla birlikte devleti yönetenler, bir türlü eski alışkanlıklarından vazgeçememişler; sokakta, çarşı-pazarda, basın-yayın alanında, devlet dairelerinde, ülkenin parlamentosunda, hatta aile muhitlerinde, bir zamanlar Rusların plânlı politikalarıyla öğretilip benimsetilmiş bulunan Rusça ile konuşmaya, yazmaya ve evrâk tanzimine devam etmektedirler.

Kırgız Parlamentosunda 1997'de kabûl edilen bir kânunla Rusça, devletin ikinci resmî dili hâline getirildi. Ancak, gerçekte devletin resmî ve birinci dili hep Rusça oldu. Zira, devlet yazışmalarında aslolan Rusçadır. İlim ve eğitim müesseselerinde de durum aynıdır. Kırgızca orta seviyeli eğitim kuruluşlarında öğretilmeye çalışılıyorsa da bu son derece yetersizdir.

Ülkede Kırgızcaya verilen önem, yabancı bir dil öğretimine verilen ehemmiyet kadar bile değildir. Basın ve yayın hayatında da ayni durum söz konusudur ki gazetelerin ekseriyeti Rusçadır. Çoğu zaman Rus televizyonlarını olduğu gibi aktaran televizyon kanalları da Rusçayı ön planda tutmakta, aynı tavrı radyolar da sürdürmektedirler.

Eğitim ve eğitim kuruluşları ile basın-yayın organlarında, devlet dairelerinde, sokakta ve hatta aile ortamında Rusçanın ülkenin birinci dili olarak hâkimiyetini sürdürmesi, aslında Rus kültür emperyalizminin etkili şekilde varlığını devam ettirdiğini gösteriyor. (İLKHA)