Haber Merkezi
Eğitim-Bir-Sen Van Şube Başkanı Mehmet Ali Uca 24 Kasım Öğretmenler Günü
dolayısıyla eğitim çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek için bir basın
açıklaması yaptı.
İnsanın, özünü keşfetmeye, kişiliğini inşa etmeye yönelik en büyük eylemi
eğitim olduğunu söyleyen Uca, insanların birbirleriyle ilişkisi, iletişimi ve
etkileşimi ile ahlaki sonuçların hedeflendiği faaliyetler bütününün eğitim
olarak kabul edildiğini belirtti. Eğitimin hem bilim hem de hizmet noktasında
vazgeçilemez, ertelenemez, yok sayılamaz, devre dışı bırakılamaz, alternatifi
oluşturulamaz konumda olduğunu dile getiren Eğitim-Bir-Sen Van Şube Başkanı
Uca, eğitimde geriye düşenin ahlakta, adalette, merhamette, bilimde öne
çıkması, teknolojide önde olması, ekonomik ve diplomatik düzlemde fark
oluşturmasının mümkün olmadığını söyledi. Uca sözlerine şöyle devam etti.
Öğretmenlik, insanlığın en kadim ve önemli mesleklerinden biridir. Öğretmen,
çocuklarımızın şuur sermayesini artırma, bilgi haznesini büyütme, idrak
zeminini güçlendirme, hikmeti keşfetme, hakikate ulaşma konusunda beşerin
insanlaşması ve bireyin uzmanlaşması yolculuğunda hem rehber hem de rol modeldir.
Bu vasıf, öğretmenlik mesleğinin tarih boyunca önemli ve değerli kabul
edilmesinin de başlıca sebebidir. Eğitimde örnek gösterilen ülkelerde olduğu
gibi, öğretmenliğin kamu sistemi içerisinde tanımlanmış eğitim-öğretim
hizmetleri sınıfından müstakil bir meslek kanununa kavuşturulması hususu artık
daha fazla ötelenmemelidir. Mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, sosyal
zeminde öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması,
yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat
noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için meslek kanununun ivedilikle
yürürlüğe konulması gerekmektedir. Bu anlamda kanun, hedefler ve gerçekler
bağlamında uluslararası standartlara uygun bir kariyer mesleği niteliğini
taşımalı; öğretmenin etkinliğini artıracak, itibarını yükseltecek hükümler
içermelidir. Bu noktada, eğitim çalışanlarının en güçlü sesi, genel yetkili
sendikası olarak, gerek akademik yayınlar gerek raporlar gerekse alan ve
teşkilat taramalarıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu noktasında gündemin oluşmasını
sağladık. Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da gündemi belirledik. Sözleşmeli
ve ücretli öğretmenlik gibi haksız ve çözüm yerine sorun üreten uygulamaları
ortadan kaldırmayan bir düzenlemenin meslek kanunu niteliği kazanamayacağına
inanıyoruz. Öğretmenlerin mesleki ilerlemelerini sağlayacak şekilde kariyer
basamaklarının yeniden hayata geçirilmesinin, İstihdamda güçlük çekilen
bölgeler başta olmak üzere, zorunlu hizmet gibi dayatmalara son verecek,
öğretmeni motive ve teşvik etmeye, imkânlar, fırsatlar ve artırımlı haklarla
ödüllendirmeye dair hükümlerin mesleği özendirmeye, mesleği yürütenleri
güçlendirmeye ilişkin ön şart olduğunu biliyoruz. Öğretmenlerin atamadan yer
değiştirmeye, yetişmeden gelişmeye, eğitim imkânlarından kariyer fırsatlarına,
ehliyetten liyakate her konuda belirsizlikten, ayrımcılık ya da ayrıcalık
kusurlarından kurtarmaya dönük hükümler eğitim-öğretimin ayrılmaz parçalarıdır.
Eğitim ve öğretim süreçlerindeki vazgeçilmez unsurlardan biri olan eğitim
kurumu yöneticiliği ve eğitim liderliği konusu bir sorun olarak değil, bir
konum olarak değerlendirilmeli, yöneticilik ve liderlik süreçlerine katılım, bu
pozisyonlardaki mali, sosyal ve özlük hakları da mutlaka kanuni bir dayanak ve
güvenceyle tanımlanmalıdır. Salgın süreci, okulun da öğretmenin de değerini;
yokluğunun, eksikliğinin telafi edilemez niteliğini, toplumsal yapının ana
direklerinden biri olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koymuştur. Salgın
sebebiyle eğitim-öğretim faaliyetlerinde bilinen ve alışılagelen usullerin
zorunlu olarak terk edilmesi, öğretmenlerimizin fedakârlıkları, azimleri,
çabaları olmasa, bu zorlu sürecin, öğrenme kayıpları başta olmak üzere,
giderilmesi mümkün olmayan zararlara sebebiyet vereceğini bugün çok net
görebiliyoruz. Eğitim çalışanlarımız, yılda bir gün övgü cümleleriyle
geçiştirilen anma günlerini beklemiyor. 24 Kasım’da öğretmenlerimize
verilebilecek en büyük müjde, haklarını koruyup geliştirecek, çalışma
şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm
üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle TBMM
gündemine getirilmesidir. Zaman, vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca
ulaştırma zamanıdır. Dedi.
Öğretmerler Günü Sözde Kalmasın Vaatler ve Hedefler Gerçekleştirilsin
Yorumlar