Van'da faaliyet gösteren iş adamları dernekleri yaptıkları açıklamada, gerekli önlemler alınmak şartıyla İran ile olan sınır kapısının açılması gerektiğini belirttiler.

İş adamaları dernek yetkililer, sınır kapısının açılması hem Van hem bölge hem de ülke ekonomisi için önemli olduğu vurgusunda bulundular.

video

Müstakil İş Adamları Derneği (MÜSİAD), Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) ve Hak Sanayi ve İş Adamları Derneği (HAKSİAD) Van şubeleri adına açıklamalarda bulunan dernek yetkilileri, sınır ticaretinin ve turizm faaliyetlerinin Van ve ülke ekonomisi için önemli bir gelir kapısı olduğunu belirterek, pandemi süreci ile birlikte sınır kapılarını kapatıldığını hatırlattılar.

İnsan sağlığının her şeyden daha önemli olduğu belirtilen açıklamada, ekonomik faaliyetlerin de hayati önem arz ettiği dile getirildi.

"Turistler Ege ve Akdeniz bölgesine gidebiliyorlarsa neden bu bölgeye de gelmesinler?"

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Van Şube Başkanı Şeref Gültepe, alınacak tedbirlerle sınır kapılarını rahatlıkla açılabileceğini belirterek, "Pandemi sürecinde malumunuz üzere tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bazı sorunlar meydana geldi. Hem maddi hem manevi sorunlar olmak kaydıyla çok sorunlar yaşadık. İnşallah bu sorunları ülkemizin dirayeti ile ülkemiz başta olmak üzere, tüm dünyada bertaraf edeceğiz." dedi.

Gültepe, "Sınır kapılarının açılması veya açılmaması ile alakalı bizim daha önce birçok demecimiz oldu. Memleketimiz sınır bölgesi ve sınır kapısına sahip bir kent. Ege ve Akdeniz'e turist gelip gidiyorsa neden bizi memleketimizi de gelip gitmesin? Devletimizin ve hükümetimizin alacağı tedbirlerle ve yapılacak denetimlerle neden olmasın. Bunun başarılabileceğini düşünüyoruz. Çünkü bunun örnekleri var. Ege ve Akdeniz bölgesine binlerce turist geliyor ve bu ekonomiye büyük bir katkı sağlıyor. Neden memleketimizde de bu olmasın?" ifadelerini kullandı.

"Bölgemiz ticari anlamda ciddi sıkıntılar yaşıyor"

Bölgenin ticari anlamda ciddi sıkıntılar yaşadığını, yerel ve yurt dışından turistlerin gelmemesiyle bu sorun ve sıkıntının giderek büyüdüğünü dile getiren Gültepe şunları söyledi:

"Memleketimizle alakalı birçok algı operasyonu yapıldı. Bu algıları kırmak istiyoruz. Alınacak tedbirlerle çok güzel yerlere gelinecektir inşallah. Turistin gelmesi bizim için çok büyük önem arz etmektedir. Çünkü biz ekonomisi çok iyi olan bir kent değiliz. Bugün çalışırsak eve ekmek götürebiliriz ama çalışmazsak inan ki götüremeyiz. Birçok esnafımızın çekleri ve kredileri, SGK ve vergi borçları var. Bunların ödenebilmesi için iş yapılması gerekiyor. İş yapabilmesi için de turistin gelmesi büyük önem arz etmektedir. Bizim için bir fayda sağlamaktadır. Pandemiden önce 1 milyon ile 1 milyon 200 bine kadar turist sayısı Van'a gelmekteydi. Pandemiden sonra tabii ki bu bitti. Bunu aşmamız gerekiyor. Bu algıyı kırmamız gerekiyor. İnşallah devletimizin alacağı tedbirler ile sınır kapılarımız açılırsa, halkımızın ekonomisi daha iyi olacaktır. Çünkü bizler ekonomik olarak baktığımızda çok çok iyi yerlerde değiliz. Bu sorunları aşacağız inşallah ama biraz zamana ihtiyacımız var. Bunun için de bazı faktörler gerekiyor. Bu faktörlerden bir tanesi de turizmdir. Sadece doğa turizmi ile değil, şehrimiz tarihi ve coğrafi turizmi, yapısı ve denizi olarak birçok turizmi çeken bir memleketiz. İnşallah bununla beraber halkımızın refah artacaktır."

"İlimiz bir fabrika memleketi değil"

Van'ın bir fabrika memleketi olmadığını, turizm ve İran'la yapılan ticaretle ayakta durmaya çalıştığını ifade eden Müstakil İş adamları Derneği (MÜSİAD) Van Şube Başkan Yardımcısı Faruk Tasan, İran'la olan sınırın azımsanmayacak derecede olduğunu belirterek, "Bizler de Vanlılar olarak bu sınırlarımızı değerlendirmek istiyoruz. Eğer bir sınır iliysek ve bir sınır komşuluğumuz varsa bunu da değerlendirmek istiyoruz. Nasıl değerlendirmek istiyoruz? Hem ülkemize hem de memleketimize katma değer sağlamasını istiyoruz. Ülkemizin mesela yıllık turizmden geliri 35 milyon dolarsa, niye 40 milyon dolar olmasın ve 5 milyon doları da niye Van'ın eliyle olmasın? Biz onu istiyoruz. Özellikle hem ilimizin ticareti kalkınır hem hareketlenir. İlimizde ister istemez turizmin gelişmesi, turistlerin gelişiyle bir canlılık oluyor. 5-10 bin kişi geliyor olabilir ama bu çarpanları ile beraber bizlere milyon dolarlara mal oluyor ve turistlerin gelişi ile şehrimiz büyük bir canlılık yaşıyor. Biz de kendi ticaretimizde bunu görüyoruz." şeklinde konuştu.

"Kontrollü giriş çıkışlar yasak olduğu için, kontrolsüz geçişler oluyor"

"Özellikle Rusya ile Türkiye arasında olan sınırdaki uçak seferleri ile ilgili Rusya'dan gelen turistlere karşı yapılan ayrıcalıklar, bizim ilimiz için yapılmadı." diyen Tasan, şunları kaydetti:

"Geçen yıl ilimize giren turist sayısı resmi kaynaklara göre 336 bin, bu yıl ise ilk 6 ay maalesef 51 bine yakın. Bu da bizim için çok düşük bir rakam. Tamam biz bu pandemi sürecinde ülkemiz için elimizden gelen her türlü desteği vermeye hazırız ama bu pandemi sürecinde biz sıkıntıyı 2 başlı yürütmek istiyoruz. Sınır kapılarımız açık olsun. Kapıyı kapalı tuttuğunuz zaman kontrollü bir giriş çıkış olmadığı için ister istemez kontrolsüz giriş çıkışlara sebep oluyor. Bunun için kontrolsüz giriş çıkışların önünü kapatabilmek için kontrollü giriş çıkışları sağlamak lazım. Bu da devletimizin eliyle olur. Rusya-Antalya örneğinde gördüğümüz gibi. Geçen hafta Antalya'daydım, gerçekten cıvıl cıvıl. İster istemez bu durum o şehrin ve ülkemizin ekonomisine ciddi katkıları olmuştur."

"İran, Türkiye'nin Ortadoğu'ya açılan kapısıdır"

İran'ı sadece İran olarak görmediklerini ve İran'ın, Türkiye'nin Ortadoğu'ya açılan kapısı olduğuna dikkat çeken Tasan, İran sınır kapısının açılmasıyla birlikte turizmde bir canlılık yaşanacağını söyledi.

Tasan, "Bugün ülkemiz turizmde 13'üncü sırada. Türkiye'nin Ortadoğu'ya açılan kapısı da açılırsa, ben inanıyorum ki Türkiye 13'üncü sırada değil de belki 5'lere ve 6'lara yükselirdi. Onun için bu konuyu da göz önünde bulundurmak lazım. İster istemez bu şehrin de kendi esnafının ve tüccarının kendisine göre yapmış olduğu bazı hesaplar var. Tabii bu pandemi sürecinde hastalıklar vardır. Bu süreçte hem hastalığı hem de ekonomiyi hep birlikte iyi yönetmek gerekiyor. Gerekiyorsa termal kameralarla insanların ateşlerini ölçerek önüne geçilebilir. Eğer mesele hastalıksa Rusya'da, İran'dan daha fazla hastalık vardır. O zaman biz ne yapacağız? Bütün tedbirleri alacağız. Ondan sonra ticaretimizi de karşılıklı yapacağız. Sınır kapılarımızı da etkin olarak kullanmak zorundayız. Çünkü Türkiye'nin başka bir seçeneği yok. Ülkemizin kalkındırılması için gerçekten bu konularda çok ciddi bir şekilde çalışmak lazım. Hep birlikte el birliği ile bu memleketi kalkındırmak zorundayız." diye konuştu.

"İran ile olan ticaret kent ekonomisi için can suyudur"

"Pandemi süreci ile beraber insan yaşamı farklı bir alana sürüklenmiş ve ekonomik olarak da insanların yaşam tarzı değişti ve değişecektir." diyen Hak Sanayi ve İş Adamları Derneği (HAKSİAD) Van Şube Başkanı Cevdet Arvas, ilin ekonomisinin süreçten ciddi anlamda etkilendiğini vurguladı.

Arvas, "Özellikle İran'la olan sınır kapımızın bir an önce açılması lazım. İran'la olan ticari faaliyetlerimiz kent ekonomisi için bir can suyudur. Bu can suyu ile beraber kalkınma hamlesi yapılmaktadır. İran'la 1996-97 yılları arasında yapılan akaryakıt ticaretinin etkili olması ile Van büyük bir kalkınma hamlesine girmiştir. Bu kalkınma hamlesinin yeniden yakalanması için pandemi çerçevesinde yeni hamlelerin yapılması ile beraber sınır kapısını bir an önce açılması gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

"İnsan sağlığı paradan daha kıymetlidir"

Antalya, İzmir ve Muğla illerinde turizm olarak güzel bir sezonun geçirildiğini anımsatan Arvas, şunları söyledi:

"Bakıldığında turizm bölgelerinde hükümet gerekli pandemi tedbirlerini alarak, iç ve dış ticareti güzel bir şekilde yaz sezonu geçirdi. Demek ki istenildiğinde bunlar yapılabiliyor. Biz her şeyden önce insan sağlığı diyoruz. İnsan sağlığı ekonomiden de paradan da daha değerlidir ama insanların yaşamlarını idame etmeleri için paraya da ihtiyaç vardır. Bu ekonomik gücün elde edilebilmesi için mevcut olan sınır ticaret kapılarının açılması gerekmektedir. Sınır ticaret kapılarının açılması ile beraber inanıyorum ki Van tekrar eski günlerini yaşayacaktır. Ayrıca sınır kapılarının kapanması ile gelmeyen İranlı turistler birçok esnafımızı etkilemiştir. Pandemi koşulları göz önüne alınarak yeni bir yaşam tarzı oluşturulmalıdır. Çünkü pandeminin artık hayatımızın bir parçası olacağı gibi görünüyor. Böyle bakıldığı zaman pandemi artık insanların hayatında çıkmayacağı gibi görünüyor veya uzun bir süre insanoğlu bu pandemi ile yaşam sürecektir. Eğer bu süreç uzun sürecekse yetkililerin, kurumların, esnaf ve hükümetin herkesin elini taşın altına bırakmalı." (İLKHA)