Gezi olaylarının sponsoru olan Amerikalı finans spekülatörü George Soros ve benzeri küresel yapılanmalarla ismi sık sık gündeme gelen Koç Holding, her fırsatta aileyi yıkan sözleşme, eylem ve etkinliklere üst perdeden destek vermeye devam ediyor.

Toplumun her kesiminden tepki ile karşılanan ve hükumetin de feshedilmesi için bugünlerde gündemine aldığı İstanbul Sözleşmesi'ni, bazı baroların ardından bu kez “Sakallı ve bıyıklı adam çalıştırmam” deyip 28 Şubat darbesine verdikleri destekle bilinen holding patronları sahiplendi.

Bunlardan biri olan Koç Holding, "İstanbul Sözleşmesi’nin tarafı olmak, kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki kararlılığın göstergesidir. Bu vesileyle ülkemizdeki herkesi ve tüm yetkili kurumları İstanbul Sözleşmesi'ni korumaya ve bağlı kalmaya davet ediyoruz." açıklamasında bulundu.

Koç Holding, geçtiğimiz yıllarda “Ülkem için toplumsal cinsiyet eşitliğini destekliyorum” kampanyası başlatmıştı. “He For She girişimi”ni destekleyerek imzaladığı ‘İş’te Eşitlik Bildirgesi’ ile kadınların ekonomiye katılımını artırma taahhüdü veren Ford Otosan, iş hayatında cinsiyet eşitliği için yaptığı çalışmalarla Avrupa Kalkınma ve İmar Bankasından ‘Cinsiyet Eşitliği’ ödülü kazanmıştı. Yani batıdan gelen paraların geliş sebebi ve adresi, bu şekilde belli oluyor.

Sapkınlık propagandaları ilk değil

Geçtiğimiz yıllarda “Koç'a ait YKY'nin eşcinsellik propagandasına neden ses çıkarılmıyor?” başlığıyla haber yapmış ve yetkilileri söz konusu ahlaksızlığa karşı göreve davet etmiştik.

Haberde, “Kız Çocuk Hakları Bildirgesi” ile “Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi” kitaplarında hem erkek hem kız çocuklar için, “İstedikleri kişiyi sevme hakkı vardır: Kız ya da erkek” ifadelerinin kullanıldığına dikkat çekmiş ve ne tür bir tehlike ile karşı karşıya kaldığımızı ifade etmiştik.

Kitap daha sonra toplatıldı

Yine aynı yayınevinden çıkan "Kadın Hakları Bildirgesi" isimli kitap ile de aile mefhumu basite alınmış ve sapkınlık özendirilmişti.

Bu konu hakkında da Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik, Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü ile görüşerek söz konusu yayınların kültür ve ahlakımıza ters düştüğünü ve derhal bu yanlıştan geri dönülerek kitapların toplatılması talebinde bulunmuştu.

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı piyasaya ‘Kız Çocuk Hakları Bildirgesi' olarak sürülen kitabın müstehcen içeriklere sahip olduğunu tespit ederek kitabın toplatılması ve sorumluları hakkında işlem yapılmasına karar verdi.

Kitabı piyasaya süren sorumlular hakkında rapor hazırlanıp savcılığa verilmesinin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı piyasaya sürülen kitapları toplattı. Savcılık, kitabı çeviren kişi hakkında da "müstehcen yayınların yayımlanmasına aracılık etmek" suçu kapsamında dava açtı.

Fitneye çanak tutan yayınevi hakkında işlem yapılmadı

Koç gurubuna ait olan Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlanan ve yıllarca çocukların temiz dimağlarına zehir süren müstehcen içerikli kitapların toplatılması ve çevirmenlerine dava açılması olumlu bir adım olarak görünse de fitneye çanak tutan yayınevi hakkında işlem yapılmaması eksiklik olarak görülüyor.

Bunlar neyin tüccarı!

Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede “cinsi sapkınlık” anayasaya aykırı hale getirilip yasaklanmasına rağmen Türkiye’de ısrarla “İstanbul Sözleşmesi” üzerinden sahiplenmesi ve bunu ticaretleriyle gündeme gelmesi gereken holdinglerin yapması, akıllara acaba “Bunlar neyin tüccarı” dedirtiyor. (İLKHA)