ABD'nin şer planına karşı Saadet Partisi tarafından İstanbul'da 'Büyük Kudüs Mitingi' düzenlendi.

Yenikapı Meydanı'nda düzenlenen mitinge Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Berna Sukas, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yanı sıra on binlerce vatandaş katıldı.

Mitingin açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim, Kudüs'ün Müslümanlar için önemli olduğuna vurgu yaparak katılımlarından dolayı herkese teşekkür etti.

İstanbul'da düzenlenen 'Büyük Kudüs Mitingi'nde konuşlan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Büyük İslam Birliği Projesi'nin hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Sadece hasmın yaptıklarından şikayet etmekle yetinmenin acizlerin işi olduğuna vurgu yaparak kalabalığa hitap eden Karamollaoğlu, 'Kendi coğrafyasında, kendi planlarını yapamayanlar, başkalarının yaptığı planların figüranı olurlar. İslam dünyası olarak bizim problemimiz, ırkçı emperyalizmin güçlü olması değil, bizim içinde bulunduğumuz acziyettir. Bugün bizim problemimiz; Filistin işgal edilirken, eli kolu bağlı beklemektir. Kudüs'e el konurken, ırkçılık ve mezhepçilikle uğraşmaktır. Mescid-i Aksa'da Müslümanların onuru çiğnenirken, kavmiyetçilik yapmaktır. Saraylarımızı, saltanatlarımızı korumak için, bu işgale sessiz kalmaktır. Günde 40 defa Allah-u Ekber deyip sonra Trump'a teslim olmaktır.' dedi.

'Zaman, süslü laflar söyleme zamanı değil icraat zamanıdır'

'Büyük israil projesine karşı, 'Büyük İslam Birliği Projesi'ni hayata geçirmediğimiz sürece, daha çok ağlarız.' diyen Karamollaoğlu, 'Bugün Filistin, öncülüğünü siyonizmin yaptığı, küresel bir kuşatma ile karşı karşıyadır. Bu küresel kuşatmaya ancak küresel bir direnişle, küresel bir intifada ile karşı koyabiliriz. İhtilaflarımızı, farklılıklarımızı kaşıyarak değil, ittifaklarımızı güçlendirerek, bu gidişi engelleyebiliriz. Bu yüzden zaman, süslü laflar söyleme zamanı değil icraat zamanıdır. Filistin'in kurtuluşunu gerçekten istiyorsak, süslü laflara değil, güçlü icraatlara ihtiyacımız var. Çünkü, sürekli tekrarladığımız gibi ırkçı emperyalizm laftan değil, ancak ve ancak güçten anlar.'

'Şimdi görev, siyasi iradededir'

İslam ülkelerinin liderlerine somut adımların atılması çağrısında bulunan Karamollaoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatının 51 yıl önce Filistin'i ve Mescid-i Aksa'yı korumak için kurulduğunu hatırlattı.

Karamollaoğlu, 'Şu anda da Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanı. Milletimiz bugün bu meydanda Filistin konusundaki kararlılığını ortaya koydu. Şimdi görev, siyasi iradededir. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Cılız açıklamalar, sözde kınamalar, israili daha fazla cesaretlendirmekten başka bir işe yaramıyor. İslam ülkeleri liderleri, ümmetin talebine cevap verecek somut adımlar atmalıdır. Aslında yapılması gerekenler bellidir. D-8'ler başta olmak üzere, içinde yer aldığımız bütün ulusal ve bölgesel kuruluşlar, harekete geçirilmelidir. Derhal İslam ülkeleri, israil ile olan her türlü diplomatik ilişkilerini kesmelidirler. Ciddi ekonomik, diplomatik ve siyasi yaptırımlar devreye sokulmalıdır. Hukuka ve evrensel değerlere inanan bütün küresel kuruluşların, bu zorbalığa karşı tek yürek halinde hareket etmeleri sağlanmalıdır. Güney Amerika'dan Asya'ya kadar, 'Filistin'e Küresel Destek Platformu' oluşturulmalıdır. İslam ülkelerinin, hava ve kara sahaları, israil ile ilgili, her türlü askeri uçuşa ve tatbikata kapatılmalıdır. İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde bir 'Filistin Barış Gücü' oluşturulmalıdır. Bu askeri güç, caydırıcı teçhizatlar ile donatılmalı. Filistinlilerin can ve mal güvenliğini korumak için, Gazze'de konuşlandırılmalıdır.'

'İslam ülkeleri olarak birbirimizle uğraşmayı bırakmalıyız'

İslam ülkelerinin, sahip olduğu imkanları birbirini yok etmek için değil, birbirini desteklemek için kullanması gerektiğinin altını çizen Karamollaoğlu, 'İslam ülkeleri olarak birbirimizle uğraşmayı bırakmalıyız. Coğrafyamız üzerinde oynanan sömürgeleştirme politikalarına ve entrikalara karşı ortak stratejiler geliştirmeliyiz. Ülkelerimizde savunma sanayine ve teknolojiye önem vermeliyiz. Ekonomik ve teknolojik kalkınma, her İslam ülkesinin en öncelikli meselesi olmalıdır. Kaynaklarımızı doğru ve yerinde kullanmalıyız. Aramızdaki ticareti güçlendirmeli, bu ticareti kendi para birimlerimiz üzerinde gerçekleştirmeliyiz. 'İslam Ülkeleri Savunma İşbirliği Teşkilatı'nı mutlaka kurmalıyız. Yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizi, mahdut imtiyazlı çevrelerin değil ülkelerimizin sanayileşmesi, kalkınması ve zenginleşmesine tahsis etmeliyiz. Ekonomik, teknolojik, siyasi ve askeri alanlarda ortak ve güçlü müesseseler oluşturmalıyız.' dedi.

Mitingte HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da birer konuşma yaptılar. (Nizamettin Aşkın/Şükrü Tontaş/Zeyd Varol/Ali Tarhan-İLKHA)

]]>