Suriye’de "sivil savunma" adı altında çalışma yürüten, ancak batılı ülkelerin çıkarlarına hizmet ettiği iddia edilen “Beyaz Baretliler, kurucusu olan İngiliz ajanın ölümünün ardından bir kez daha sorgulanmaya başladı.

Suriye’de 2013 yılında sivil savunma adı altında kurulan “Beyaz Baretliler” veya diğer adıyla “Beyaz Miğferler” örgütünün kurucusu eski İngiliz istihbarat subayı James Le Mesurier, İstanbul’da ölü bulundu.

Ölümüyle ilgili sır perdesi henüz aralanmazken Le Mesurier'in öldürüldüğü ve intihar süsü verildiği iddia ediliyor.

Mesurier ölümü hakkında Rusya'ya bir suçlama geldi. İngiliz Parlamentosu Dışilişkiler Komisyonu Başkanı Tom Tugendhat, Mesurier'in Rusya tarafından hedef gösterildiğini iddia etti.

Financial Times gazetesine açıklama yapan Tugendhat, Le Mesurier'in ölümüne ilişkin, "Suriye'de insan haklarını savunma konusunda yaptığı kahramanca çalışma ona pek çok düşman kazandırdı ve Rus yetkililer onu sık sık terör örgütleriyle ilişkili olmakla suçladı." ifadelerini kullandı.

48 yaşındaki Le Mesurier'in şüpheli ölümü, polis kayıtlarına “yüksekten düşme” olarak geçti.

İstanbul Valiliği de Le Mesurier'nin ölümüyle ilgili soruşturma başlattıklarını açıkladı.

Le Mesurier'nin ölümünün ardından gözleri bir kez daha kuruculuğunu yaptığı “Beyaz Baretliler” veya diğer adıyla “Beyaz Miğferler” örgütüne çevirdi.

Peki, “Beyaz Miğferler” nasıl bir örgüt? Görüldüğü kadar masum bir örgüt mü? Le Mesurier'in İngiltere, siyonist terör rejimi ve ABD ile bağlantıları ne boyutta?

Le Mesurier kimdir?

25 Mayıs 1971 Singapur doğumlu İngiliz vatandaşı Le Mesurier, İngiliz ordusunun eski bir askeri istihbarat görevlisiydi. 2013 yılında, amacını “çatışma ve doğal afet bölgelerinde acil yardım müdahalesi” olarak tanımlayan Mayday Rescue Vakfı'nı kurdu.

Vakıf, Suriye'yle ilgili faaliyet yürüttü. Vakfın Suriye projeleri için 2015'te İstanbul'da bir ofis kurdu. Le Mesurier, Mayday Rescue Vakfı'nın başkanlığını yürütmeye devam ediyordu.

Mayday Rescue'nün sitesinde vakfa maddi destekte bulunan ülke ve kurumlar şöyle sıralanıyor: Birleşmiş Milletler, Danimarka, Almanya, Hollanda, İngiltere, ABD ve Kanada hükümetleri, Katar Kalkınma Fonu ve birçok gizli servis…

İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth 2016 yılında, "Suriye'deki sivil savunma ve sivillerin korunmasıyla ilgili yaptığı hizmetlerden ötürü" Le Mesurier'ye şövalyelik unvanı verdi.

Asker bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Le Mesurier'in İngiltere'nin ünlü askeri akademisi Sandhurst'tan mezun olduğu, görev yerleri arasında Kuzey İrlanda, Bosna Hersek ve Kosova'nın bulunduğu belirtiliyor.

Le Mesurier, 2016'da İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'ten Britanya İmparatorluğu nişanı almıştı.

Beyaz Baretliler kimdir?

Mayday Rescue Vakfı'nın sitesinde en büyük program olarak Suriye'deki Beyaz Baretliler grubunun desteklenmesi gösteriliyor.

Beyaz Baretliler'in internet sitesinde, Suriye'nin yerelinde sivil, acil yardım gruplarının 2013'te oluşmaya başladığı, 2014'te bunların bir araya gelerek Beyaz Baretliler'i kurduğu ve grubun demokratik bir şekilde seçilen bir yönetimi olduğu belirtiliyor.

Grup, birçok Batı ülkesinde insani yardım yönüyle öne çıkıyor ve önemli destek görüyor.

Beyaz Baretliler'in kurulması için ABD'nin bu oluşum için 23 milyon dolar ve İngiltere'nin de 39 milyon pound verdiği belirtiliyor.

Beyaz Baretliler 'kara propaganda’ yapıyor eleştirisi

Beyaz Baretliler örgütünü ABD, Kanada, İngiltere ve Fransa gibi batılı ülkeler desteklerken, eleştirenlerin başında Suriye yönetimi ve Rusya, İran gibi müttefikleri geliyor.

Bu eleştirilerin temelinde grubun “İnsani yardım kılıfını kullanarak kara propaganda yaptığı” iddiası yer alıyor.

Grubun bazı videolarının “gerçek değil mizansen olduğu” da iddia ediliyor.

Grubun, Suriye yönetiminin “kimyasal silah saldırısı düzenlediği” iddialarını kamuoyuna yayarak, “Dış müdahaleyi meşrulaştırmaya çalıştığı” iddia ediliyor.

Terör şebekesi israil, ABD’nin talebi üzerine 2018 yılında grup üyelerinin bazılarını Golan Tepeleri üzerinden Siyonist terör rejimine alıp oradan Ürdün'e göndererek tahliye ettiğini duyurmuştu.

Yine Soros

Beyaz Baretliler, uluslararası bir PR firması olan “Purpose” ile ilişkili ve örgütün propaganda faaliyetlerinin bu örgüt tarafından yapılıyor. Şirketin CEO’su Avaaz, SEIU ve Move On’un kurucuları arasında bulunan Jeremy Heimans. Heimans’ın kurucuları arasında bulunduğu Avaaz’ın aynı zamanda Soros’un “Açık Toplum Vakfı” ile bağlantılı olduğu biliniyor.

En büyük yardım ABD’den

Geniş çaplı propaganda araçlarıyla ortaya çıkan Beyaz Baretliler, Suriye’de ortaya çıktıları ilk günden bu güne en büyük talep olarak “muhaliflerin” bulunduğu bölgelerin uçuşa yasak bölge olarak kabul edilmesidir. Ki bu talep ABD ve batı ülkelerinin talepleriyle birebir örtüşüyor.

Örgüte en büyük yardımı yine ABD yapıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner, örgüte 23 milyon dolar verildiğini basına açıklamıştı. Öte yandan Danimarka, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerin de Beyaz Baretliler’e bağış yaptığı biliniyor.

100'den fazla merkezde 3 bin kişi çalışıyor

Suriye'nin farklı kentlerinde 100'den fazla merkezi bulunan Beyaz Baretliler'de yaklaşık 3 bin kişinin görev yaptığı tahmin ediliyor. Örgütün 141 gönüllüsünün arama-kurtarma çalışmalarında öldüğü belirtiliyor.

AKUT eğitim desteği verdi

Türkiye'deki Beyaz Baretliler gönüllülerine Arama Kurtarma Derneği de (AKUT) eğitim desteği verdi.

Mart 2013'te 25 kişilik bir ekibe 10 günlük eğitim vererek bu projeye başlayan AKUT'un bugün toplamda eğittiği Beyaz Baretliler'in sayısı 1200 civarında.

Aralarında doktor, mühendis, itfaiye görevlisi, öğretmen, öğrenci, marangoz, fotoğrafçı gibi her meslek grubundan kişilerin bulunduğu örgüt, ABD ve İngiltere'den milyonlarca dolar yardım almaya devam ediyor.

Göründüğü kadar masum bir yapı değil

Batı medyası tarafından bol bol övülen ve kurtardıkları iddia edilen sivillerin haberleriyle adeta kahramanlaştırılan 'Beyaz Baretliler'in bünyesinde farklı örgütlere mensup militanlar bulunurken, sahada onlarla işbirliği içinde hareket ettiğini de öne sürüyor.

Tüm bunlar, Beyaz Baratlilerin, "sivil savunma" kamuflajıyla çalışma yürüttüğü, algı operasyonları ve kara propaganda yaptığı, batılı ülkelerin ülkelerin çıkarlarına hizmet ettiği ve göründüğü gibi masum bir yapı olmadığı tezlerini güçlendiriyor. (M. Salih Keskin – İLKHA)