BİR AYET-İ KERİME

“...(Ey Ehl-i Beyt!) Allah sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.”

(Ahzâb, 33)

BİR HADİS-İ ŞERİF

“...(Ey Ehl-i Beyt!) Allah sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.”

Ümmü Seleme validemiz (r. anha) demiştir ki:

“Bu âyet-i kerime benim evimde indi. Hz Rasûlullah (s.a.v) Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin’i çağırdı. Onları Hayber yapımı geniş bir elbisenin altına topladı, kendisi de içine girdi ve:

‘İşte bunlar benim ehl-i beytimdir’ buyurdu.

Sonra inen ayet-i kerimeyi okudu ve:

‘Allahım! Onlardan kötülükleri gider. Onları tertemiz et!’ diye duâ etti.

Ben: ‘Yâ Rasûlellah, ben Ehl-i Beytten değil miyim?’ dedim.

Hz. Rasûlullah (s.a.v):

‘Sen benim ehlimsin. Sen zaten hayır içindesin’ buyurdu.”

( Taberî, Câmiü’l-Beyân, Cüz:XXII, Shf:7; Ibnu Kesir, Tefsir, VI, 412-413.)

BİR HİKMETLİ SÖZ

“Ey Resûlulllah’ın Ehl-i Beyti! Sizi sevmek bize farzdır. Allah indirdiği Kur’an’da böyle emretmiştir. Size salât okumadan namaz kılanın namazının kabul olmaması, sizin için en büyük bir övünç kaynağıdır ve bu size kâfidir.”

(İmam Şafii)