​Hindistan ve Pakistan arasında büyük gerilime neden olan Cammu Keşmir krizine ilişkin değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR, Müslüman ülkelerin Keşmir’e sahip çıkması çağrısında bulundu.

Hindistan hükümetinin, özel statüsünü kaldırdığı Cammu Keşmir eyaletinde gerginliğin arttığına dikkatleri çeken HÜDA PAR Genel Merkezi, İslam ülkelerinin, gerçekleştirdiği zulüm ve katliamlar sebebiyle Hindistan’a caydırıcı yaptırımlar uygulaması gerektiğini belirtti.

HÜDA PAR Genel Merkezi tarafından yapılan haftalık dış gündem değerlendirmesinde ayrıca, 2014 yılından bu yana iç savaşın devam ettiği Yemen’deki insani krizin ulaştığı boyuta dikkat çekildi.

Hindistan'ın, Cammu Keşmir bölgesine ayrıcalık tanıyan anayasanın 370’nci maddesini iptal ederek, bölgenin otonom yapısını ortadan kaldırdığı hatırlatılan değerlendirmede, kararın ardından Hindistan güvenlik güçleri tarafından bölgeye yönelik geniş çaplı bir saldırı başlatıldığı ifade edildi.

Değerlendirmede, "Ayrıca bölgenin iletişim kanalları sınırlandırıldı, kararı protesto eden halka yönelik saldırılarda birçok sivil katledildi. Hindistan ve Pakistan arasında da büyük bir gerilime sebebiyet veren Keşmir krizi sivil halka yönelik şiddet eylemleriyle hâlâ devam ediyor." denildi.

"İslam ülkeleri başta olmak üzere tüm dünya yaşanan bu zulme tepkisiz kalmıştır"

Değerlendirmede, "İletişim kanallarının kesilmesi, sivillere yönelik saldırılar Keşmir’i adeta bir açık hava hapishanesine çevirmiş ancak İslam ülkeleri başta olmak üzere tüm dünya yaşanan bu zulme tepkisiz kalmıştır. Üstelik 50 bin insanın yaşamını yitirdiği 30 yıllık trajediyi yeniden başlatan Hindistan Başbakanı, Birleşik Arap Emirlikleri tarafından üst düzey devlet nişanına layık görülmüş ve BAE Ümmetin sorunu olan Keşmir meselesini Hindistan’ın bir iç meselesi olarak değerlendirmiştir." ifadelerine yer verildi.

"Hindistan gerçekleştirdiği zulüm ve katliamlar sebebiyle caydırıcı yaptırımlarla cezalandırılmalıdır"

Tüm Müslüman halklara çağrıda bulunulan değerlendirmeye şöyle devam edildi: "Dünyada yaşanan tüm insani krizlere, zulme sözlü ve fiili olarak tepki göstermesi gereken İslam ülkeleri Asya’da açık hava hapishanesine dönüştürülen ikinci bir Gazze krizine tepkisiz kalmakta ve Müslüman Keşmir halkını ambargo ve zulme teslim etmektedir. Başta İslam İşbirliği Teşkilatı ve üye ülkelerin hükümetleri olmak üzere tüm kuruluşlar ve Müslüman halklar Keşmir meselesini sahiplenmeli, Hindistan gerçekleştirdiği zulüm ve katliamlar sebebiyle caydırıcı yaptırımlarla cezalandırılmalıdır."

Yemen’de insani kriz derinleşiyor

2014 yılından bu yana iç savaşın devam ettiği Yemen’de, insani krizin derinleştiğine dikkat çekilen değerlendirmede, "Başladığı 2014 yılından bu yana on binlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olan Yemen’deki iç savaş, sağlık ve gıda sorununu da beraberinde getirmiştir. Ülkede temiz suya erişimin sağlanamaması, ilaç ve tıbbı teçhizat eksikliği sebebiyle salgın hastalıklar yaygınlaşmış kolera, difteri gibi salgın hastalıklar ve açlık sebebiyle on binlerce kişi yaşamını yitirmiştir. Son olarak Dünya Sağlık Örgütünden yapılan açıklamada ülkedeki 35 bin kanser hastasının da tedavi imkânlarından yoksunluk sebebiyle yaşamının tehlikede olduğu açıklandı." diye belirtildi.

Ülkedeki iç savaşın sonlanmasının kalıcı ateşkes ve siyasi müzakereyle mümkün olacağına vurgu yapılan değerlendirmede, "Salgın hastalıkların yanı sıra Suudi Krallığı’nın öncülüğündeki koalisyonun saldırıları ve gıda girişinin engellenmesi sonucu oluşan açlık, ülkedeki can kaybının en büyük sebepleri arasında yer almaktadır. Suud Krallığı uçaklarının bir hapishaneye yönelik hava saldırısında en az 156 kişi katledildi ve BM tarafından BAE’nin gizli gözaltı merkezlerinde tecavüz, işkence gibi birçok insanlık dışı eylemi gerçekleştirdiği açıklandı. Saldırıların yanı sıra sahada da farklı güçlerin finansal ve ideolojik açıdan desteklenmesi savaş sürecini uzatmakta, insani krizi derinleştirmektedir. Ülkede insani krizin sonlanmasının yolu kalıcı ateşkes ve siyasi müzakereyle mümkün olabilecektir." ifadelerine yer verildi. (Ramazan Casuk-İLKHA)