Kasım Keklik-Alaattin Güçlü/Vanolay
Mustazaflar Cemiyeti Van Şubesi 'Mustazaflar Haftası' adlı program düzenleyerek 31'nci yıldönümü olan Halepçe katliamı ve Yeryüzündeki Mustazafların zulüm ve katliamlarına dikkat çekti.
İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Cemal Çınar, 'Mustazaflar Haftası' Programında Halepçe katliamının 31'nci yıldönümü ve Halepçe'de kimyasal ve biyolojik silahlar kullanarak gerçekleştirilen katliamı, Yeni Zelanda ve İslam Ülkelerinde Müslüman ve Mustazafların gördüğü katliam ve zulümlere dikkat çekti.
16 Mart 1998'de Halepçe'de hakikaten Tarihte eşine rastlanamamış bir vahşet ve gaddarcana bir şekilde suçlu suçsuz, büyük küçük, kadın erkek demeden insanların üzerine zehirler yağdırılarak bir toplum imha edilmek istendiğini belirten, İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Cemal Çınar, 'O toplumun dünyada ne bir devleti, bir kanun mahkemesi, meclisi, ordusu, mazlum, mağdur resmen Mustazaf bir milletin mustazafların Mustazaf'ı diyebileceğimiz bir hakikaten de ümmetin yetimleri olan Müslüman kardeşlerimiz üzerine acımasızca üzerine batının fabrikalarında üretilmiş acımasız insanlar ve insan haklarında bizden daha fazla bahsedenlerin, Müslümanları acımadan ve bir toplumu adeta imha etmek üzere bir katliam işlendi. Yeryüzünde mümin nerde varsa orada mazlum, mağdur müminlerin feryat sesleri çıkıyor. Bütün bu olumsuz ve menfi meselelere ümmetin fertleri dirilir hamd olsun. İslam aleminin başında hain insanlar müminlerin fotoğraflarını çok kötü göstermeye çalışıyor. Bu çalışmayı halen devam ettirmektedirler. Mustazaf Müslümanların fark etmede zorlanmakta olduğu bir noktaya dikkat etmenizi istiyorum. Âlemi İslam'ın fertleri uyanmış ve bu uyanış o kadar güzel görüntüler gösteriyor alemi İslam'ın fertleri Müslümanlar uyanık ve ümmet şuan ayakta elhamdülillah. Gücü elinden alınmış fakat bir gün Allah'u Teala'nın gücü tekrar kendisine verileceğinden hiç ümidini yitirmemiş sürekli haklı olduğu anda hak ile batıl çeliştiğinde hakkı tutmada hiç geri kalmayan Mustazaf, mazlum ve mağdur her yerde öldürülür hicret ettirilir, her yerde zulme maruz kalır. Ama bir gün mutlaka Allah'ın rahmet kapılarının bize açılacağından ümidini kesmeyenlerin şunu iyi bilmeleri gerekir ki güçlerin üstünde bir güç, kuvvetin üstünde bir kuvvet oda yalnız Allah'ın gücü ve kudreti ile o devreye girince insanların elindeki bütün imkanlar sıfıra iner ancak Allah ile beraber olan insan kendini güçlü hisseder. Hak oldukları halde sesleri kesilmek istenmesine rağmen sesleri gür çıkan sürekli hakkı ve hakikati müdafaa eden bir gün veya bir nefes, adım ile sürekli hakkın yanında yer almayı, mustazaflarla beraber olmayı izzet ve şerefini rabbim bize hepimize nasip eylesin.' dedi.
'BİZDEN İSTENİLENLERİ YAPMADIĞIMIZDAN DOLAYI BUNLAR BAŞIMIZA GELİYOR'
Çınar, 'Yeni Zelanda'da gördünüz Müslümanlar sadece namazda, ellerini Allah'u Teala açık Cuma saatinde namaz esnasında Müslümanlara hunharca saldırarak bir eylemi gerçekleştirerek bir katliam işleniliyor. Ama bir devletin bütün güvenlik güçlerine rağmen, bugün uzayda yeri takip eden navigasyonların oluşturulduğu, uzay aletlerinin çok olduğu sokaklara bile kameraların konulduğu bir zamanda saatlerce o Müslümanlar orada katledilecekte hiç kimse bunu görmemiş olacak niçin orada polis görmemişti. Devletin güvenlik güçleri şimdi birkaç kişiyi gözaltına aldılar diye böyle geçiştirmeye çalışıyorlar, insan bunları dinlerken kendinde utanıyor. Bu asırda insan olmak ne kadar büyük bir dert, insan olmak ne kadar büyük bir dert, keder olmuş. Maalesef o hale gelmişiz Müslümanın bulunduğu yerde izzetten cesaretten, üstünlükten, direnişten bahsedilmesi lazım ama bugün nerde Müslüman varsa orada perişanlık, katliam, canların pehimal edilmesi hep bizimle beraber zikreder oldu. İslam dini izzet dinidir Müslüman aziz insandır. Neden bu zillet başımıza bela olmuş diye düşünerek, Müslümanların, işledikleri günahlar yapmaları gerekli olupta yapmadığımız ibadi ve muamelat olarak bizde istenilen hizmetlerimizi yapamadığımızdan dolayı ve yapması gerekenleri yapmıyorsak Allah'ın melekleri gelip hangi grubun elinden tutsun onlar izzet sahibidirler desinler. Konuşmalarına, Bir toplum ya nasihatle, ya bir musibetle, uyanmak mecburiyetinde olduğunu belirten Çınar, ' nasihatle uyanmayan bu ümmete musibet de yağdıkça yağıyor bunlarla damı uyanmayacağız uyanamayacağız. Bu dert ve musibetler, bela ve sıkıntılar Müslümanların başına bela olmuş cemiyet, parti başkanı, bilmem meshep liderleri utanmazlar mı? Biz ağlıyoruz, bizde sorun yok ama kendi cemaatin selameti için başka cemaati imha etmeyi ibadet bilecek kadar şaşırmış rotasını kaybetmiş bu insanlar ellerini yakalarımızda bıraksalar biz diriyiz, Müslümanlar diridirler.' ifadelerini kullandı.
'BİZDEN YETERİ KADAR SES ÇIKMADIĞINDAN DOLAYI MÜSLÜMANLARIN KANI ÇOK UCUZA AKITILIYOR'
Son olarak Yeryüzünde yaşanılan katliam ve zulümlerin Mustazaf Müslümanların Kanlarının çok ucuza akıtıldığını ifade eden Çınar konuşmalarını şöyle devam ettirdi, 'Yüreğim kan ağlıyor. Suriye zindanları ve Suriye sokakları, mülteci kampları, Mısır zindanları, Cezayir, Tunus, Libya, Türkiye, Irak, nere öyle değil ki Müslümanların bulunduğu her yerde Müslüman kanı çok ucuza akıtılıyor. Bizden yeteri kadar ses çıkmıyor. Sizler gibi bilinçli şuurlu kitleler, hamd olsun Allah'a sesin çıkabildiği kadarıyla sesimizi çıkarmaya çalışıyoruz ama biz ümmetin genelini konuşuyoruz. Allah inşallah çok kısa bir zaman da hain zalim yöneticileri başımızdan defu ref eder de hak namına iman ve İslam namına Allah'ın izni ile Müslümanların Müslümanlarca idare edildiği bulunduğumuz yerin varisleri olabileceğimiz eşiğine gelmişiz. Kafirlerin şuan da her yerde bize saldırmaları tıpkı firavunun, tıpkı nemrudun kötü gördüğü rüyalar neticesinde çılgına döndükleri zaman nemrudun da firavunun da en çok azgınlaştığı katliamlarını sıklaştırdıkları zaman kötü rüya gördüklerinden sonra bunu yaptılar. İnşallah onlar da kötü rüya görmüşler, rabbim yeryüzünü mümin ve muvahhit insanlara yuva ve yurt eylesin, zalimleri, fasıkları, facirleri yerle bir eylesin şuan da yoldan çıkmış yolunu şaşırmış ne kadar insanlarımız varsa Allah onlara hidayet nasip eylesin.' şeklinde konuştu.